Paylaş
Günlerin yavaş yavaş kısalması ve havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte sonbahar yorgunluğu da kapımızı çalmaya başladı. Eğer bugünlerde motivasyonunuzun düştüğünü hissediyorsanız, erken uyumanıza rağmen sabahları güne başlamakta zorlanıyorsanız, yorgunluk gün boyu peşinizi bırakmıyorsa ve bir de bu şikâyetlere baş ve eklem ağrılarınız eklendiyse o zaman sonbahar yorgunluğu ile karşılaşmış olabilirsiniz. Peki, mevsim değişikliği ile birlikte ortaya çıkan ve günlük yaşantımızı kâbusa çeviren bu sorunlar ile nasıl başa çıkacağız? Sonbahar yorgunluğundan etkilenmemek için neler yapmalıyız? İşte yanıtı...
GÜNEŞ IŞIĞINDAN FAYDALANIN
Mevsim değişikliğiyle birlikte vücudunuzda ortaya çıkan bu sorunlara karşı alabileceğiniz pek çok tedbir var. Bunlardan birincisi kış aylarına girmeden olabildiğince güneş ışığından faydalanmak. Güneşli havalarda her zaman daha enerjik ve pozitif hissederiz. Sonbahar aylarıyla birlikte gündüzler kısalmaya ve havalar da soğumaya başlıyor. Bu iki termal etki, hem ruhsal hem de fiziksel anlamda bizi olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle mümkün olduğunca güneşe çıkmaya özen gösterin. Özellikle sabahları perdelerinizi, panjurlarınızı açın ve evinize güneşin enerjisini davet edin. Ayrıca sabah saatlerinde yapacağınız yürüyüşler, vücudunuzun D vitamini üretimini de uyarır. Konusu gelmişken D vitamini eksikliğinin sağlığımız açısından çok ciddi sorunlara neden olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Çünkü kış aylarında bu değerli vitaminden yoksun kalıyoruz. Bu nedenle herkesin yılda 1 kez D vitamini ölçümü yaptırması oldukça önemli. Sağlıklı kalabilmek için lütfen, D vitamininize sahip çıkın.
YORGUNLUK VE MUTSUZLUĞUN İLACI: SPOR
Mevsim değişikliğine bağlı olumsuz ruh haliyle başa çıkmak için seratonin ve endorfin salınımını artıran fiziksel aktiviteler yapmanızı öneriyorum. Çünkü yapacağınız her türlü fiziksel aktivite, enerjinizi ve pozitifliği geri kazanmanızda size yardımcı olur. Sonbahar rutinlerinizin arasına spor yapmayı mutlaka ekleyin. Özellikle havalar henüz soğumamışken, açık havada yürüyüşler yapmak size iyi gelebilir. Sporun dışında sevdiğiniz hobilere de yönelmeniz, sonbahar yorgunluğu ile mücadelenizde sizi dinç ve zinde tutmaya yardımcı olur. Mevsim geçişlerinde uyku sorunları da sık yaşanır. Unutmayın, kaliteli bir gece uykusu söz konusu değilse, sağlıklı bir hayat ve güzel yaşlanma süreci pek de mümkün değildir. Bu nedenle düzenli bir uyku sistemine bağlı kalmalı ve her gün aynı saatlerde uyumaya ve sabah aynı saatte kalkmaya dikkat etmelisiniz. Ayrıca günde 7-8 saat uyumaya da özen gösterin.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ GÜÇLENDİRİN
Sonbahar aylarında yaşam kalitemizi düşüren şikâyetlerin yanı sıra bağışıklık sistemimizin zayıflaması gibi ciddi bir sorunla da karşılaşıyoruz. Ancak güzel haber şu ki, sonbahar yorgunluğu ile mücadele etmede bizlere yardımcı olan besinler, aynı zamanda bağışıklık sistemimizin güçlenmesine de destek oluyor. O nedenle aşağıda sizler için hazırladığım listeyi sofralarınızdan eksik etmeyin.
Kivi: C vitamini açısından zengindir. Sabahları ya da gün içinde tüketilen bir adet kivi, enerji vererek, metabolizmayı canlandırır.
Kuşkonmaz: Lif oranı yüksek bir sebzedir. A, B ve K vitamini ile magnezyum ve folik asit içerir. Bu özellikleriyle bağışıklık sistemini güçlendirir, dinç hissetmenizi sağlar.
Roka-Nane-Maydanoz: Bu yeşil yapraklı otlar, güçlü birer antioksidan ve zengin C vitamini kaynaklarıdır. Her öğün tüketmeye özen gösterin.
HEPSİ BİRER SAĞLIK KALKANI
Enginar: A, C vitamini, niasin, potasyum ve liften zengin içeriğiyle sindirim sisteminin iyi çalışmasını ve toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Haftada 2 kez enginar tüketmeye özen gösterin. Enerjik hissetmenize yardımcı olacaktır.
Bezelye: Kalsiyum, demir ve potasyum açısından zengin olan bezelye, günlük mineral ihtiyacını karşılamanıza da destek olur. Ayrıca A ve B vitamini içeriğiyle bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir.
Ceviz-Badem-Fındık: E vitamini açısından zengin bu kuru yemişler, bağışıklık sisteminin korunmasında önemli bir rol üstlenir. Her gün 2 ceviz, 10 adet çiğ badem ya da 7 adet fındık tüketebilirsiniz.
Balık: Omega-3 yağ asitlerini beslenme listenize mutlaka eklemelisiniz. Özellikle somon ve uskumru, omega-3 açısından oldukça zengindir.
SAKİNLİK VE HUZUR VEREN MUHTEŞEM ÜÇLÜ
Yeşil çay: Yeşil çay, antioksidan özelliği sayesinde halsizliğe karşı etkilidir. Özellikle yemeklerden sonra içeceğiniz bu çay, sizi rahatlatarak, daha sakin ve huzurlu olmanıza yardımcı olur.
Melisa çayı: Stres hormonunun seviyesini azaltır ve rahatlatıcı etkiye sahiptir. Bilimsel çalışmalar, melisa çayının stres ve anksiyete semptomlarını hafifletebileceğini göstermektedir.
Fesleğen: Yoğurdun veya çorbanın içerisine bir tatlı kaşığı kuru fesleğen koymamız, mutluluğumuzun artmasını sağlar.
Paylaş