Paylaş
Öyle ki, her 10 yetişkinden 1’inin diyabet hastası olduğu belirtiliyor. Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun yaptığı bir çalışmaya göre ise dünyada her 8 saniyede bir kişi diyabete bağlı sorunlar nedeniyle hayatını kaybediyor. ‘The Lancet’ dergisinde yayımlanan araştırmaya göre de dünya genelinde 800 milyondan fazla kişinin diyabet hastası olduğu ortaya konuldu ve diyabetli kişilerin yüzde 95’inden fazlasının tip-2 diyabete sahip olduğu belirlendi. Günümüzde artık çocukluk ve ergenlik çağında Tip 2 diyabet vakalarında da belirgin bir yükseliş var. Anlayacağınız yaşam kalitenizi kâbus derecesinde düşürebilecek kadar tehlikeli bir hastalık olan diyabet, 7’den 70’e herkesi pençesine düşürebiliyor. Bu nedenle özellikle beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeli ve sofralarınıza diyabetle savaşan besinleri davet etmelisiniz. Zira, doğru ve sağlıklı beslenme programlarıyla hastalığı kontrol altında tutabildiğiniz gibi diyabete yakalanma riskinizi de azaltabilirsiniz.
DİYABET NEDİR?
Diyabet, pankreasın yeterince insülin üretememesi veya vücudun insülini doğru kullanamaması sonucu kan dolaşımında yüksek şeker varlığına neden olan kronik bir hastalıktır. Diyabet teşhisi konulan bazı hastalar, uzun yıllar bu rahatsızlıkla yaşamalarının ardından birtakım ciddi komplikasyonlar ile karşılaşabilirler. Çünkü hastalık, gözlerde, böbreklerde, sinirlerde ve ayaklarda ciddi sağlık sorunlarına neden olarak hastalara hayatı zehir edebilmektedir. Diyabet ile savaşta tıbbi beslenme tedavisi, hastaların yaşam kalitesini yükseltme anlamında oldukça önemlidir. Uygulanan sağlıklı beslenme programı ile kan şekerinin istenilen seviyede tutulması ve kan yağlarındaki artışa engel olunması amaçlanır. Doğru gıdaları tüketen hastalar, şeker hastalığının yol açabileceği diğer rahatsızlıklara yakalanma riskini de azaltmış olur. Bu nedenle hem şeker hastalığından korunmak hem de hastalığı kontrol altında tutabilmek için sağlıklı beslenme tarzını benimsemek oldukça önemlidir.
SAĞLIKLI SOFRALARDA DİYABETİ KONTROL ALTINA ALIN
Araştırmalarda en dikkat çekici verilerden biri ise diyabet vakalarının çoğunun obezite ile bağlantılı ve önlenebilir tip 2 diyabet olmasıdır. Bu bilgi, oldukça önemli. Çünkü bunun anlamı sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve hareketli bir yaşam tarzını benimseyerek, hastalığa yakalanma riskinizi büyük oranda düşürebilirsiniz demektir. Mesela diyabetle savaşan besinler, kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olurken, bitki bazlı diyetler ve Akdeniz diyeti gibi beslenme modelleri de hastalığın etkilerini azaltmaya destek olur. Ancak şeker hastalarının diyeti, diyetisyenler tarafından kişiye özel olarak belirlenmelidir. Zira, şeker hastasının boyu, kilosu, kan şekeri oranı ve kullandığı ilaçlar, oluşturulacak beslenme programı için temel verileri oluşturur. Şeker hastalığından korunmak için bir beslenme planı yapmaya çalışıyorsanız da belli başlı gıdaları kesinlikle hayatınızdan çıkarmanız şarttır. Peki, diyabetle savaşan besinler nelerdir? Hadi gelin yararlı ve zararlı tablomuza ekleyeceğimiz besinlerin listesine kısaca bir göz gezdirelim.
DİYABETLE SAVAŞAN BESİNLER
Diyabetten ve özellikle Tip 2 diyabetten korunmak, sağlıklı bir yaşam tarzıyla büyük ölçüde mümkündür. Doğru beslenme, düzenli egzersiz, kilo kontrolü, düzenli uyku, stres yönetimi ve zararlı alışkanlıklardan uzak durma, diyabet riskini azaltmanın en etkili yollarıdır. Bu yaşam tarzı değişiklikleri yalnızca diyabeti değil, birçok kronik hastalığı önlemekte ve genel sağlığı iyileştirmeye fayda sağlamaktadır. Bu nedenle beslenme listenize mutlaka diyabetle savaşan besinleri eklemeyi unutmayın. İşte mini liste... ”Papaya, kivi, avokado, ıspanak, soğan, brokoli, lahana, yeşil yapraklı sebzeler, yoğurt, omega 3 zengini yağlı balıklar (Somon, sardalya, ringa balığı, uskumru, orkinos ve alabalık), badem, fındık gibi kuruyemişler, tarçın, sızma zeytinyağı, keten tohumu, chia tohumu, fasulye, yumurta, şekersiz çay, yarım yağlı süt, ayran, kefir ve taze sıkılmış sebze suları.”
DİYABET HASTALARININ TÜKETMEMESİ GEREKEN BESİNLER
“Şeker, glikoz, şekerle tatlandırılmış içecekler, reçel, bal, pancar, beyaz ekmek, beyaz undan yapılan gıdalar, makarna, bisküviler, kek, poğaça, mısır, cipsler, krakerler, pirinç, patates, patates püresi ve patates kızartması, alkol, kahvaltılık gevrek, şekerleme, işlenmiş etler, meyve suyu, enerji içecekleri, doymuş yağlar ve trans yağlar, fazla tuz içeren işlenmiş gıdalar ve tatlandırıcılı (diyet) içecekler.”
Paylaş