Paylaş
Hemen hemen hepimiz günlük hayatımızda bazı nedenlerden ötürü ağrı ile karşılaşır ve bunun sonucunda ağrı kesici ilaç almak zorunda kalırız. Bunu yaparken de çoğu zaman hekim önerisi yerine kulaktan dolma bilgiler ya da komşunun tavsiyesi üzerine gelişigüzel ilaç kullanırız. Ancak bu alışkanlık, ağrıdan kurtulmak isterken, başta sindirim sisteminiz olmak üzere iç organlarınızın zarar görmesine neden olabiliyor. Bu nedenle her baş ve diş ağrınızda ya da kolunuz, bacağınız veya beliniz sızladığında şifayı bu ilaçlarda ararken, iki kez düşünmenizi öneririm. Zira bu ilaçlar, hiç de sanıldığı kadar masum değil.
ŞEKER GİBİ İLAÇ YUTMAYIN
İnsanlar, ağrılarını biraz olsun dindirebilmek amacıyla çeşit çeşit ağrı kesici ilaç kullanıyor. Ancak ağrıdan bir an önce kurtulmak isterken, yeni hastalıklara da davetiye çıkardıklarını her zaman göz ardı ediyor. Ağrı kesicilerle ilgili yaşanılan bu sorun, sadece bizim ülkemize has değil. Diğer ülkelerde de durum aynı. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ağrı kesicilerin bilinçsizce kullanılmasının önüne geçmek ve hastaların ilaçların yan etkilerine maruz kalmalarını en aza indirebilmek amacıyla bazı ilkeler geliştirdi. Hadi gelin bugün bilinçli bir şekilde ağrı kesici kullanımının nasıl olması gerektiğini birlikte öğrenelim. Zira, zararsız diyerek şeker gibi yuttuğunuz bu ilaçlar, kalp krizi, felç, karaciğer, böbrek ve kalp yetmezliği, hipertansiyon, mide ülseri ve gastrit gibi hastalıklara yakalanma riskini attırırken, bağımlılık da yapabiliyor.
ZARARI AZA İNDİREN İLKELER
Doğru ilaç kullanım ilkelerine geçmeden önce ağrı konusunda dikkat etmeniz gereken önemli bir ayrıntıyı sizlere hatırlatmak istiyorum. Çünkü vücudunuzun herhangi bir bölgesinde gelişen ağrı, bir hastalığın habercisi olabilir. Bilinçsizce kullandığınız ağrı kesiciler ise ağrıyı baskılayarak, hastalık tanısının gecikmesine veya atlanmasına neden olur. Bu nedenle uzun süren bir ağrı ile mücadele ediyorsanız, yapmanız gereken ilk şey, ağrının nedeninin araştırılması için bir doktora başvurmaktır. Gelelim ilkelere… Öncelikle ağrılarınızı gidermekte tercih edeceğiniz yol, ağrı kesici iğneler yerine ağızdan alınan ilaçları kullanmak olmalıdır. Aslında en doğrusu çok gerekmedikçe ilaç almamaktır. Ancak ağrınız şiddetini artırdıysa ve dayanamayacak hale geldiyseniz o zaman ağız yolundan kullanılan tablet ya da kapsüller tercih etmelisiniz. Ayrıca ağrı kesicilerin farklı etki güçleri vardır. Bu nedenle ağrının şiddetine göre bir ilaç tercih edilmeli, ilacın etkileri göz önünde bulundurularak, hekim kontrolünde kullanıma devam edilmelidir.
AĞRI KESİCİNİZİ BELLİ ARALIKLARLA DEĞİŞTİRİN
Kronik ağrılar dışında gelişen baş ağrısı ve adet sancısı gibi sorunlarda sürekli aynı ağrı kesiciyi kullanmak çok da doğru bir davranış değildir. Çünkü vücudumuz belli bir süre sonra ilacın içeriğinde bulunan bileşenleri tanımaya başlar ve bağışıklık kazanır. Bu nedenle ağrı kesicilerin değiştirilmesi gerekir. Ağrı, kişiye özgü bir duygudur. Bir ağrı kesici için belirlenen uygun doz bir kişinin ağrısını yok ederken, bir başkası için çözüm olmayabilir. Size uygun dozu belirlemenin en sağlıklı yolu ise hekim kontrolünde ilaçları kullanmaktır. Kronik ağrıları olanların en sık yaptığı hatalardan biri de ilacı ağrı başladığı zaman almalarıdır. Oysa ki kronik ağrıları olanlar, ağrının varlığına ya da yokluğuna aldırış etmeksizin düzenli aralıklarla ilaçlarını kullanmalıdır. Toplum genelinde ağrı kesici ilaçları sabah-öğlen-akşam öğünlerine bağlı kalarak kullanmak gibi bir alışkanlık da var. Bu yanlışı da hayatınızdan çıkarın. Çünkü doğru yöntem, günlük ilaç dozuna göre belli saat aralıklarıyla ilaçlarınızı almaktır.
AĞRI KESİCİLERLE GELEN TEHLİKELER
Her ağrı çektiğinizde bilinçsizce kullandığınız bu ilaçlar, tek kelimeyle vücudunuzu tahrip edebiliyor. Mesela yoğun ağrı kesici kullanımı, mide ve on iki parmak bağırsağında ülser, gastrit, kanama ve hatta nadiren de olsa midede delinmeye neden olabiliyor. Karaciğer sağlığı ise olumsuz etkileniyor ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunları kapınızda belirebiliyor. Uzun süre ağrı kesici kullanımlarında böbreklerin zarar görmesi ise kaçınılmaz oluyor ve sonuçları böbrek yetmezliğine kadar gidebiliyor. Bu ilaçların tansiyon üzerinde de olumsuz etkileri var. Tansiyon yüksekliğinin kontrolsüz bir şekilde oluşması, kalp damar hastalıkları, inme ve görme sorunları gelişme riskini artırıyor. Diğer önemli bir yan etki ise kalp krizi riskini artırmasıdır. Kısacası, kulaktan dolma bilgilerle ağrı kesici almayı bırakmalı ve mümkün olduğunca bu ilaçlardan uzak durmalısınız.
Paylaş