Paylaş
* * *
Her erkeğin karşısına hayatta bir kez çıkan (hiç çıkmayabilir de) ve n’apıp edip ölene kadar elde-evde tutulması gereken o özel model’den...
* * *
Tommiks gibi kadın denir ya...(böyle dendiğini hiç duymadım ama)
Öyleydi.
Her numara vardı.
Yok’u yoktu.
* * *
Yıllarca büyük emek verdi bana.
Bıkmadan usanmadan sabırla eğitti.
Benden başka birini yaratmaya çalıştı.
Başaramadı.
* * *
Sonunda pes etti.
Gitti.
* * *
Koymaz mı?
Koydu tabii.
Hem de çok.
* * *
Giderayak evin bir duvarına şöyle yazmıştı.
“Aptalın, salağın tekisin, sen’den ancak sen soğutabilirdin beni, bunu nihayet başardın, bravo.”
* * *
Oktay Mahmuti’nin gidişi bunları düşündürdü bana.
O da ÖKK’den.
Özel Koçlar Kulübü’nden.
GS’dan onu kimse yollayamazdı.
GS Başkanı bile...
* * *
Öyle de oldu.
Kimse yollamadı, kendi kendisini yolladı.
Mahmuti’nin görevine Mahmuti son verdi.
* * *
Ne oldu, ne bitti, bilmiyorum.
Sadece şunu biliyorum.
Mahmuti imkansızı başardı.
* * *
Yok eğer yanılıyorsam...
Ve GS, durup dururken görevine son verdiyse...
Sadece tek kelime.
Yuh.
* * *
Senenin koç’uydu Ataman’la beraber.
BJK karizmasını bi’ fırt çizse de...
Aslan gibi bir yıl geçirdi.
Aslan gibi koç’tu.
Aslan gibi de kredisi vardı.
* * *
İvkoviç’in Olympiakos’u...
Mahmuti’nin GS’si...
Bugün kadar gördüğüm en iyi sistem-disiplin oyunu’nu oynattılar takımlarına.
Şampiyonlar Ligi’nin iki yıldızı onlardı.
* * *
GS onu arar mı?
Arar.
O GS’yi arar mı?
Arar.
* * *
Yolu açık olsun.
Şansı yanında olsun.
BJK ÇETE’Sİ
BJK takım filan değil...
Çete.
Varoş çetesi.
Oynadıkları da basketbol filan değil.
Başka bir şey.
* * *
İsyan...
Baş kaldırma...
Dayılanma...
Vesaire...
* * *
Yılmayan, pes etmeyen bir kaptan, bir siyah winner-adam.
Hawkins.
Tuhaf isimli, rakibin ayarını o tuhaf bakışlarıyla bozan, o tuhaf adam...
Üstelik hem Pops hem Mensah hem Bonsu.
Pops Mensah Bonsu.
* * *
Bir büyücü...
Arroyo.
Ve...
Her an atan-sokan ince uzun Anthony Perkins’imsi bir adam.
Zoran.
* * *
Beyaz’ı bile Porto Riko’lu...
Türk’ü bile siyah...
* * *
Bir kaç da kavgacı Türk çocuk.
Başlarında anarşist bir koç.
* * *
Sezon boyunca bu çete’nin su’yu 40’da, 50’de kaynadı.
Her maçı fokur fokur oynadılar.
* * *
Dün şampiyonuk fotoğrafına baktım.
Fotoğrafta bile bi tuhaf duruyorlardı.
* * *
Hikayenin özü şu...
Zengin mahalleleri’ne daldılar.
Sosyetik çocukları bir bir sopaladılar.
Sakal’larını alıp, yol’larını bulup
Mahalleleri’ne döndüler.
Gerisi hikaye.
* * *
Paketledikleri her takımın koç’unu da paketleyip evine postaladılar.
* * *
Önce FB’ ninkini...
Sonra Efes’inkini...
Şimdi de GS’ınkini...
* * *
BJK’ninki GS’ın UEFA’sından sonra gördüğüm en fantastik şampiyonluktu.
Pardon...
Bir de her maçında Napoli’de olduğum Napoli’ninki var.
Maradona’lı güney’in gariban Napoli’sinin şımarık zengin kuzey’e başkaldırışı...
O da sadece bir şampiyonluk değildi...
* * *
Türk’ün olduğu yerde mutlaka ‘Türk işi’ bir durum olmaz mı?
Olur.
Bu takımın adı Milangaz.
Parayı veren BJK’yi UEFA’nın kucağına oturtan ve ufak ufak uzayan eski başkanın babası.
Yani.
Para eski başkanın babasının...
Yani...
Eski başkanın...
Ve...
BJK’linin tüpçü diye dalga geçtiği başkan’ın tüp’lerinin parasıyla 3 şampiyonluk geldi.
Ve...
Yıldırım Bey’e sürekli sallayan Fikret Bey’in ilk 3 kupası da, o Yıldırım Bey’in parasıyla geldi.
* * *
Kime niyet, kime kısmet.
Erdoğan Bey seviniyor mudur, üzülüyor mudur?
* * *
Zor soru valla.
OH MUALLA
Kendi ipimizi çek(e)medik.
UEFA’nın ağzına bakıyoruz.
Ya herro, ya merro durumundayız.
* * *
Koca bir sehpanın üzerine tünedik.
Cellat’ın ipimizi çekmesini bekliyoruz.
* * *
Rahatsız mıyız bundan?
Hayır.
Olsak...
Kendi ipimizi kendimiz çoktan çekerdik.
Olsak...
Kulübünü Avrupa dışında bırakan başkanı TFF Başkanı yapmazdık.
* * *
TFF Başkanı rahatsız mı bu durumdan?
Hayır.
Olsa ...
Giderdi.
Tayin’le geldi ama...
Tayin’le başka bir yere giderdi.
* * *
İSKİ’YE...
MİSKİ’YE...
* * *
Tayin eden-edenler başka bir yere tayin etmediğne göre...
Tayin eden-edenler de rahatsız değil.
* * *
Baş’ı böyleyse futbolumuzun...
Gerisi nasıl olur?
‘Böyle’.
* * *
Ne değişir bundan sonra?
Hiç.
UEFA ceza vermezse oh ne ala...
Oh be yırttık be, bi rakı koysana be Mualla.
* * *
Verirse ...
Hayhay.
Peki.
Okey.
Pekala.
Olmadı be, tuh be, bir rakı koy be Mualla.
* * *
Mualla her şekilde rakı koyacak.
Bize her şekilde bir şey koymayacak.
* * *
Ve yırtarsak...
Hiç bir şey olmamış gibi oynamaya devam edecekmiyiz?
Evet.
Falafoş mu olmuşuz biraz?
Biraz mı?
Biz de eskiden utanma, sıkılma, yüz kızarması filan yok muydu?
Vardı.
* * *
Şimdi yok mu?
Yok.
* * *
Son iki soru...
Bu ülke futbol yüzünden bu durumda olmayı hakediyor mu?
Hayır.
Bu millet?
Hayır.
* * *
Başka sorum yok.
Paylaş