CUMHURBAŞKANI "Fırsatı kaçırmamak lazım" dedi ama "kaçırılmaması gereken fırsatın" ne olduğunu bir türlü söylemedi.
Böylece ona inananlar bir şey kaçırmamamız gerektiğini biliyor ama neyi kaçırmamamız gerektiğini bilmiyorlar.
Bir haftadır gerek muhalefet, gerek aklı başında aydınlar, gerekse köşe yazarları "Neyi kaçırmamamız gerekiyor?" diye soruyorlar.
Cumhurbaşkanı’nın ağzını bıçak açmıyor.
Sessiz...
Üç olasılık var:
Bir; öyle kaçırmamamız gereken bir fırsat zaten yoktu...
İki; kendisi de bir şeyi kaçırmamamız gerektiğini biliyor ama bir tek neyi kaçırmamamız gerektiğini bilmiyor...
Üç; söylemeye utandı...
*
Ben en çok şu üçüncü şıktan şüpheleniyorum sanki...
Nitekim MHP lideri Devlet Bahçeli sordu:
"Hangi ihanete katkımız isteniyor?..."
............
Demek ki Devlet Bahçeli "kaçırmamamız gereken fırsatı" kestirdi:
PKK ile uzlaşarak, Apo’yu affederek, Kürtlerin özerklik istemlerini ve Kürt kimliğini Anayasa’ya koyarak yakalanacak müthiş bir fırsat...
Ama Devlet Bahçeli’ye göre:
"İhanet!.."
Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eksik oyları tamamlayarak Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanlığına taşıyan kişidir.
Çok geç, ama çok önemli bir şey söylüyor:
"İhanet!.."
*
Devlet adamlığı böyle zamanlarda belli olur...
Yoksa şeref kıtasını selamlarken, kırmızı halının sağ çizgi hizasında yürüyüp ve yuvarlak halkanın ortasına gelince durup şöyle yana dönerek, "Merhaba asker!" demek değildir devlet adamlığı...
Zor iştir...
Öyle herkes devlet adamı olamaz...
Devlet adamı olmayan, işte böyle "Fırsatı kaçırmayalım" der... Ama "kaçırmamamız gereken fırsatın" ne olduğunu dahi söyleyemez toplumuna...
Ve kendisini oraya taşıyan velinimetine dahi o soruyu sordurur: