Başarıya aç ve hırslı da bir teknik direktörü var ama ortada takım yok. Ekip ruhu yok.
İlk maçlarda deyim yerinde ise kör topal gidiyordu. Bizlere bir ışık vermişti.
Hatta yenildiği Galatasaray maçında bile en azından bir puanı hak etmişti.
Toparlar diyerek umutla bakıyorduk ama geçtiğimiz haftada ki Osmanlıspor hezimeti gerçekleri ortaya çıkardı.
Ancak bunu hovardaca kullanırsan işin çok zor.
Dün ilk yarıda sahada Trabzon’u aradım ama bulamadım.
Ne temposu, ne baskısı, ne de keyfi var.
O kadar baskı da yemiyorlar; ancak nedense orta sahayı geçemiyorlar.
Ama ne olursa olsun maçın adı Trabzon-G.Saray. İkisi de rakibini ciddiye almış. İlk 10-15 dakika topa daha çok sahip olan Galatasaray ama orta saha ile forvet arasındaki büyük uyumsuzluk gözler önüne çıkıyor. Selçuk’un olmaması, pas trafiğini neredeyse durdurmuş. Daha sonra Trabzon üstünlüğü eline aldı. Marin ve NDoye ile bulduğu pozisyonları değerlendirse, soyunma odasına galip de girebilirdi. Galatasaraylıların üzerindeki baskı ve çekingenlik her halinden açıkça belli oluyor. Bence Trabzon son 7-8 yılın en kaliteli kadrosunu kurdu. Haftalar geçtikçe bunu daha net göreceğiz. Cardozo bile yedek kalabiliyor. Ha, böylesine bir kadronun ilk yarıda işi bitirmesi gerekiyordu. Acele etmeyin, bir iki hafta sonra bunlar da olacak.
FRENE BASTILAR
İkinci yarı Ekici olsa, perde daha kolay açılacak ama o da Şota’nın tercihi. Yine de Trabzon 2. devre rakibi hapsetti. G.Saray, ancak kontrayla geldi Erkan ve Marin’e direkler izin vermiyor. Galatasaray’ın ikinci yarıda ki ilk tehlikeli atağında Sinan da direğe takılıyor. 70’den sonra Trabzonspor biraz frene basıyor ve bu da Galatasaray’ın heveslenmesine yol açıyor. Hevesleri kursaklarında da kalmıyor. Onur’un büyük hatası ve M’bia’nın ters vuruşu Trabzonspor açısından iyi giden tabloyu birden tersine çeviriyor. Atamayana, atarlar kuralı bir kez daha ortaya çıkıyor.
Resmen uyuttular.
Yalnızca 45. dakikada, “Mehmet Ekici’nin atamadığı mı” desek, yoksa “Kaleci Hakan’ın kurtardığı mı” desek tek pozisyon vardı.
Onun haricinde Trabzonspor’un biraz daha fazlaca topa sahip olduğu ancak üretkenliğini gösteremediği bir ilk yarı izledik.
Trabzonspor oyun üstünlüğünü rakibine bir türlü kabul ettiremedi.
Kaliteli ve hedefleri büyük bir kadro kuruldu.
Şota, takımda arkadaşlığı ön plana çıkarınca, keyifle izleyeceğimiz Trabzonspor sahne aldı.
Son 3 yıldır yapılan hatalı transferler de bir bir gitti gidiyor.
Süleyman Hurma transferlerde öyle nokta atışlar yaptı ki takdire şayan...
İlk 10 dakika Trabzon için kabustu. Ancak bu 10 dakikalık baskıyı çok akıllı şekilde durdurdular. Daha önce fazla göremediğimiz yardımlaşma ön plana çıktı. Şota gerçekten de Beşiktaş’ı çok iyi analiz etmiş. Kanatları iyi kapatarak, Olcay ve Oğuzhan’a da baskı yaptırarak Beşiktaş’ın gol yollarını tıkadılar.
Daha sonra mı? Trabzon, önce oyunda dengeyi kurdu, sonra da üstünlüğü aldı. Trabzon çok pas yaparak, iyi yardımlaşarak ve üst düzey mücadele yaparak, İstanbul deplasmanında nasıl oynanacağını gösterdi.
ERKAN İŞİ BİTİRDİ
Beşiktaş’ın ilk yarıda yalnızca Olcay ile bir şutu var. Ama kalede de Onur var. Onur aynı güzellikte karşılık vererek topu kornere çeldi. Trabzon ilk yarıyı önde kapatabilirdi. Erkan, N’Doye ve Özer ile buna çok yaklaştı ancak beceremedi. İlk 45 dakikada Trabzon’u çok beğendim. Tabii ki tam değil ama üç dört hafta sonra Trabzonspor tam olacak. Cavanda ve M’Bia, Trabzonspor’a çok büyük canlılık getirmiş.
İkinci devrede Töre öyle bir gol kaçırdı ki, inanılmaz. O meşhur, ‘atamayana atarlar’ kuralı, o pozisyondan iki dakika sonra gerçekleşti. Quaresma önce kalitesini gösterdi, sonra acemice oyundan atıldı. Trabzon, rakibi eksik kalınca kendini fazla sıkmadı. Erkan işi bitirdi. Bu kez olacak galiba... Özlenen Trabzonspor geliyor mu ne?
Maçın adamı Yusuf:
Zaten Trabzonspor’un Bursaspor ile oynadığı hemen hemen tüm maçlar zevkli, çekişmeli ve bol gollü geçmiştir. Ancak dün akşam ilk yarı itibarı ile resmen hayal kırıklığına uğradım. Hadi Bursaspor’u biraz anlayabilirim. Neredeyse geçen sezon ki ilk 11’ini kaybetmişler ve yeni bir takım kurmuşlar. Ya Trabzonspor?...
BİR TEK M’BIA...
Koskoca ilk yarıda bir tek M’bia’nın gollük vuruşu var. Bursaspor’un bile ilk yarıda daha çok pozisyonu var. Trabzonspor takım olma yolunda iyi sinyaller veriyor ama temposu çok yavaş ve heyecanı yok. İlk yarıyı izleyenler sanki sezon öncesi iki takımın hazırlık maçını izlediler. Trabzonspor’a şöyle bir bakıyorum ve sorumluluk alması gereken futbolcuların çoğu görevden kaçıyor. Bir tek M’bia sorumluluk almaya çalışıyor. İlk yarıda Erkan ve Özer hiç yok gibiydiler. Yusuf ise çok etkisiz olunca Cardozo da istediği topları alamadı ve varlığı ile yokluğu bile anlaşılamadı. Ancak her ne olursa olsun, elinde başka hazır santraforun yoksa Cardozo’da oyundan çıkmaz. Trabzonspor sezonu çoğu takımdan önce açmasına rağmen hala hazır değil. Her şeye rağmen Erkan’ın golüyle gelen 3 puan büyük moral oldu.
*Maçın yıldızı olan Erkan attığı golle önemli bir stresi de noktalamış oldu. Önümüzdeki haftalarda daha da iyi olmasını bekliyorum.
Ne istek var, ne de coşku. Sanki ilk maçta aldığı skor çok avantajlıymış gibi hiç umurunda bile değil.
Tamam, sakin ve dikkatli olunur ama bu kadar da umursamazlık olmaz.
Açıkçası Trabzonspor’un ilk yarıda işi bitirmesini bekliyordum.
En azından Trabzonspor’un ilk yarıda bir gol atarak rakibin de direncini kırması gerekirdi.