Kiralar fırladı, şehrin nüfusu ikiye katlandı. Kalabalık, trafik derken yine yaz geldi çattı ve turizm sezonu açıldı...
Her şeye rağmen Bodrum, hem yerli hem de yabancı turistin en çok tercih ettiği lokasyon.
Evet, pandemi tüm dünyada turizme büyük darbe vurdu, lakin Bodrum’da pandeminin olumsuz etkilerine rağmen yeni yatırımlar son sürat devam etti.
Ve görülen o ki insanlar evde çok sıkılmış.
Herkes gezip tozmak, yeni mekanları keşfetmek, pandemiyi bir müddet de olsa kafasından çıkarmak ve en önemlisi rahatlamak istiyor...
MGallery
Bodrum’daki yeni yatırımlardan biri, beldenin en popüler destinasyonlarından Yalıkavak’ta temmuz ayının başında açılan MGallery Otel.
Tarihi Kapalı Çarşı’da dolandım, Osmanlı döneminden kalma camilerin kutsallığını içime çektim, Sultanahmet’teki teras mekanlarında çayımı yudumlarken gün batımını izledim ve hamam keyfi yaptım...
Aya Sultanahmet Otel
Ayasofya ve Sultanahmet Camii’ne komşu 9 odalı aile oteli, İstanbul’un tarihi dokusunun kalbinde yer alan zarif ve lüks bir yapı...
Otelin lokasyonu, İstanbul’un tarihi ve kültürel alanlarını kolaylıkla gezme imkânı sağlıyor.
Hem deniz manzarası hem de dünyanın en harika yapılarından Ayasofya’ya karşı güneşi batırmak istiyorsanız, Aya Sultanahmet Otel’in teras katında yer alan Aya Fish Lounge oldukça keyifli bir mekân.
Hürrem Sultan Hamamı
◊ Yaratıcılık konusunda size kimler ilham verir?
- Farklı alanlarda farklı insanlar ilham veriyor. Konu çocuk kitapları yazmaksa; etrafımdaki minik insanlardan, onların komik konuşmalarından ilham alıyorum. Filmlere gelince; oynadığım karakterin dayandığı kişiler ilham verebilir. Genel olarak ise en çok büyükannemden ilham alıyorum. Çocukken çok yakın olduğum biri. Onunla ilgili her şey ilham verici.
◊ Projeler sırasında eşiniz Sacha Baron Cohen ile görüşme konusunda sıkıntı yaşıyor musunuz? İkiniz de yoğun çalışıyorsunuz...
- Bizde mesafe büyük hikâye... En son “Blithe Spirit”i geçen sene haziran ve temmuz aylarında İngiltere’de, Sussex’te çektik. Sacha işlerine küçük bir ara verdi ve benimle geldi.Genelde aynı anda çalışmıyoruz. “Blithe Spirit”i çekerken ilk kez denk geldik.
◊ Sacha, siz ve üç çocuğunuzu aynı evde düşününce, çok çılgın bir aile hayatı hayal ediyorum. Günlük hayatınızda ne kadar mizah var? Çocuklarınız da komedyen veya oyuncu olmak istiyor mu?
- Çocuklarım adına konuşamam. Annelik en sevdiğim konu olsa da, onların gizlilik hakkına sahip olduklarını düşünüyorum. Komik olduklarını düşünüp düşünmedikleri hakkında konuşmak, onların kararı.
Ben komediye değer verilen ve komedinin çok dikkat çektiği bir evde büyüdüm. İki öz erkek kardeşim, iki üvey kardeşim var ve ben büyürken evimizde her zaman değişim öğrencileri vardı. Annemin dikkatini çekmek için sürekli çeşitli şekillerde yarışıyorduk.
◊ Tuhaf bir yılı geride bıraktık. Pandeminin hayatımıza getirdiği ilginçlikleri halen yaşamaya devam ediyoruz. Bu dönemde sizi en çok rahatsız eden ne oldu?
- Bu yıl kendimi geliştirdiğimi düşündüğüm konulardan biri; iş görüşmesi yaparken çocuklarım araya girdiğinde paniklememek. Dijital ortamda görüştüğümüz sırada başkalarının çocukları beklenmedik bir şey yaptığında ben kesinlikle yargılamıyorum. Fakat bu konuda kendimi kastığımı fark ettim. Neden kendimi farklı standartlarda tutuyorum?
Pandemiden sonra öğrendiğim şeylerden bir diğeri de... Daha nazik bir insan olduğumu hissediyorum. Kendime karşı daha nazik olduğumu hissediyorum. Daha önce de nazik bir insan olduğumu sanıyordum. Ama geçen yıl başka insanların neyle uğraştığını bilmezken bir anda başkalarının evlerinin içine baktığımız yeni bir seviyeye geldik. Ve bu, birçok yönden insancıl bir yaklaşımla bakmamızı sağladı.
Aslında bu gibi şeylerle karşılaştığımda hüsrana uğramamayı ve daha esnek hale gelmeyi, hayatın verdikleriyle birlikte yuvarlanmayı da öğrendim.
◊ Geçen sene kapanma döneminde neler yaptınız?
- Çok sıkıcıyım, garajımı temizledim! (Gülüyor) Çok uzun zamandır oyuncuyum. Seyahatlerimden hatıralar, aksesuvarlar, biriktirdiğim çeşitli eşyalar... Sonunda her şeyi yoluna koymanın zamanı gelmişti. Hayatım için önemli olan ve vazgeçme zamanımın geldiği şeyleri düzene koymam gerekiyordu. Çok deli bir kapanma yaşamadım ama unutma; yıllardır biriken şeyleri düzene sokarken yanımda 4 ve 1 yaşında iki çocuk da vardı...
◊
ElIzabeth Olsen: Zamana karşı yarıştık
Dünyaca ünlü ikizler Mary-Kate ve Ashley Olsen’in kardeşi Elizabeth Olsen, Marvel Sinematik Evreni’nde canlandırdığı ‘Scarlet Witch’ karakteriyle dünya çapında ünlendi. Oyuncu, “Wanda-Vision”daki performansıyla da ‘en iyi kadın oyuncu’ kategorisinde Emmy’ye aday gösterildi. Olsen’e bu yeni dizisi ve kendisi merak ettiklerimi görüntülü bağlantıyla sordum.
◊ Marvel ile anlaşmanız önümüzdeki birkaç yıl devam edecek. Uzun dönemli anlaşmalarda özel hayatınızı nasıl planlıyorsunuz?
Elizabeth Olsen: Evlilik ve bebek gibi mi?
◊ Neredesiniz şu anda?
- Şu anda Nevada’dayım. Red Rock bölgesine yakın bir yerdeyim.
◊ Son filminizde başrolü sizin gibi Oscar ödüllü aktörler Denzel Washington ve Rami Malek’le paylaşıyorsunuz. Bu kalibrede aktörlerle çalışmak, sette bir şeyleri değiştiriyor mu?
- Büyük oyuncularla çalışma şansına sahip olmak bir hediye. Kesinlikle hayatı daha ilginç kılıyor. Daha iyi iş çıkarmanıza yardımcı oluyor. Bu filmde Denzel ve Rami benim role yaklaşımımı gerçekten desteklediler. Karakteri yaratırken risk alma fırsatı sundular. Hatalar yapmama izin verdiler. Setteki bu anlayış, bana verdikleri inanılmaz cömert bir hediyeydi. Bunun için ikisine de çok ama çok müteşekkirim. Bu yetenekte adamlarla çalışmak, belki de hayatımda bir kez karşılaşılabileceğim bir fırsattı ve bu şansa sahip olduğum için gerçekten çok mutluyum.
◊ Şu anda neredesiniz?
- New York’tayım. “Ray Donovan”ın finalini çekiyoruz. Şu anda gösterim odasındayım. Röportaj için bu odayı istedim, çünkü görüyorsun arkamda Walter Pidgeon’ın geçmiş yıllardan kalma korku filmi “Forbidden Planet” var.
◊ Sektörün sinemadan televizyona yönelen değişimi hakkında neler söylemek istersiniz?
- Bildiğin gibi yıllar içinde sektör yavaş yavaş değişti. Ben 82 yaşındayım. Bu bilgiyi yazma! (Gülüyor) Dalga geçiyorum. Uzun zamandır sektördeyim. Hayat çabuk geçiyor. Bu işi yaparken yıllar birçok harika hatıra bıraktı. Çok şanslıydım.
Sektördeki değişimi erken dönemlerden itibaren görmeye başladım. Beyazdan dijitale her küçük değişimi yaşadım.
Önceden televizyon sinema aktörü için tavsiye edilmezdi. Çünkü eğer televizyona çalışıyorsan film kariyerin kısmen yok olmuş oluyordu. Artık televizyon için çok iyi projeler yapılmaya başladı.
◊ Şu anda neredesiniz?
- Şu anda Miami Beach, Florida’daki kütüphanemdeyim. Onlarca yıldır düzenlemeye zaman bulamadığım tavan arası ve dolaplarıma pandemi sırasında el attım. Normalde zamanımın çoğunu geçirdiğim oda burası. “Put on Your Mask” (Maskeni Tak) için hazırladığım kamu spotunu burada çektim. Arka tarafta 2 yıldır kullanmadığım yeşil ekran var. Benim arkamda ise bir ömür, kariyer, yaşam, aile fotoğraflarından oluşan albümlerim var. Evde en sevdiğim odam, benim sığınağım burası...
◊ Uzun yıllardır yeme içme sektöründe de varsınız. Orlando ve Miami’de restoranlarınız var...
- Evet! Yemeğin eğlenceyle iyi gittiğini hissettik, o yüzden yemek sektörüne de girdik. Ayrıca restoranlarımdaki tüm tarifleri topladığımız bir yemek kitabım da var. Adı “Estefan Mutfağı”. Mutfakta büyükannemle büyüdüm. Aslında bir bakıma bu yüzden restoran işine girdim.