Ne şarapsız ne peynirsiz, mayasız bir hafta

Haftanın imtihanını mayayla verdim. Aynı sınava bundan üç yıl önce de girmiş fakat çakmış, geçememiştim.

Haberin Devamı

Mayasız deneyinin ilk günü, yılın son günü...
Akşam kutlama masasında şarap var, peynir var, balzamik soslu salata var, hardal soslu hindi var ve hiçbirine elimi süremiyorum.
Çünkü hepsi mayalı...
Alternatif salata, alternatif hindi,
peynir yok, şarap yok.
Şarabın yerine rakı var. O fermente değil distile içki çünkü.
Teknik olarak maya faydalı bir şey aslında. İçinde B vitamini, potasyum, çinko ve magnezyum var. Cildi, saçı güzelleştiriyor, bağışıklık sistemini güçlendiriyor, enerji veriyor, stresle baş etmeyi kolaylaştırıyor.
Peki o zaman zorum ne, neden mayasız yaşamaya çalışıyorum?
Çünkü benim bünyede maya, yukarıda saydığım faydaların yarısını tersine işletiyor.
En azından gıda intolerans testinin iddiası bu.
Ona bakarsanız, kronik şikâyetlerimin müsebbibi maya. Vücudun faydalı bir şeye reaksiyon göstermesinin nedeniyse uzmanlara göre aşırı antibiyotik ve mayalı gıda tüketimi.

Haberin Devamı

HER ŞEYİN İÇİNE GİRMİŞ MERET

İyi haber; bu diyeti ömür boyu yapmak zorunda değilsiniz, üç ay yeterli oluyor.
Kötü haber; zevk veren gıdaların yarısı mayalı: Ekmek ve mayalı tüm hamur işleri (pizza dahil), peynir, bira, şarap, turşu, sirke, yoğurt, kefir.
Üstelik sonradan anlaşıldı ki, bunlar sadece benim bildiklerim.
Ambalajlara bakınca anlıyorsunuz ki salata sosları, soya sosu, hardal, ketçap, bisküviler, krakerler de mayalı.
Buna benzer organizma olması nedeniyle mantarı, kuru meyveleri, ambalajlı meyve sularını da ekleyin...
Sinsice her şeyin içine girmiş meret. İnsanın intoleransı değil de gıda alerjisi olsa, bayağı hayati tehlike arz ediyor durum.
Zaten ilk sınavdan neden geçemediğim de böylece anlaşılmış oluyor.
Genel geçer mayalılarla sınırlı tuttuğum ilk diyet bir sonuç vermeyince, üç haftada bırakmıştım. Sinsice maya barındıran yiyeceklerden haberim yoktu.
Şimdi haberim var da, üç ay boyunca hepsinden uzak duracak değilim. Peynir niyetine sadece lor, ekmek niyetine sadece yufka, sirke yerine limon suyu ile ömür geçmiyor, rakı her yemeğin yanında gitmiyor...
Hayat mı bu diye sormak isterim.
Üstelik sizin çekemediğiniz yiyeceklerle alıp veremedikleriniz toplumun kalanını ilgilendirmiyor, kimse sizin için mönüde restorasyon yapmıyor. Her zaman elde sefer tasıyla da gezilemiyor.
Hem sonra ne demiş Nietzsche?
Beni öldürmeyen maya bin yaşasın!
Efendim?

Yazarın Tüm Yazıları