İtiraf ediyorum iki gün dayanabildim

Önceki hafta elektriksiz yaşamı denedikten sonra bu kez farklı bir hatta geçip hoşgörüsüz yaşamaya karar verdim.

Haberin Devamı

Hoşgörü: Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu,müsamaha, tolerans.
Hoşgörüsüz: Hoşgörüsü olmayan, hoşgörü ile davranmayan, müsamahasız, toleranssız.
Deneye başlamadan önceki hoşgörü düzeyi:
10 üzerinden 6 (katiyen bilimsel veya objektif bir veri değil. Kendime hoşgörülü davranıyor olabilirim).
Haftanın deneyine dair sonuçları açıklamadan önce söylemek isterim ki, dünyanın en hoşgörülü karakteri olduğumu iddia edemem. Ancak hayatta kalma becerilerim ağırlıkla uyum sağlamak üzerine kurulu olduğundan, tahammülsüzlük halini daha ziyade çaktırmadan içimde yaşarım. Şimdi düşündüm de, buna psikiyatride pasif agresif deniyordu galiba.

İşte kaptanın seyir defteri:

? Madem ki görev icabı bir hafta boyunca hoşgörüsüz olacağım, bana kendimi ezik hissettiren herkesten intikam alabilirim. İlk önce yağmurlu havada, dar kaldırımda karşıdan şemsiyeyle gelen kadınlardan. Gözüm çıkmasın diye kaldırımdan inmekten bıktım, biraz da onlar bana göre pozisyon alsın. Başarı yüzdesi 80. Uzlaşmaz bir ifadeyle yürürseniz karşı taraf önlem almak zorunda kalıyor.
? Sabah 05:30’da uyanıp tangırdayan mutfak faaliyetlerine girişen komşunun da kapısını çalmanın vakti gelmişti zaten, daha fazla hoşgörü göstermek yok.
Başarı yüzdesi 100.
Ama artık apartmanda karşılaştığımızda çay içmeye davet etmiyorlar beni.
? Deneye başladığım güne denk gelen doğum günümü unutan herkese de bir temiz ayar verdim. Hastaymış, yurtdışındaymış, işleri yoğunmuş anlamam. Unutmayın kardeşim, ben sizinkini unutuyor muyum? Bunun başarı yüzdesini henüz ölçemedim, bakalım
seneye de unutacaklar mı?

Haberin Devamı

VERDİM VERİŞTİRDİM

Almışım elime tahammülsüzlük sazını, durur muyum:
? Sigara içebilir miyim diye soran taksi şoförüne
? Her gün aynı saatte yapılan haber toplantısının ortasında düzenli arayıp hal hatır soran talihsiz anneme
? Lig TV paketi satmaya çalışan call center görevlisine
? Sergide seyrettiğim
eserle aramdan ağır ağır
geçen kadına
? Yaya geçidini çapraz geçen adama
? Bisiklet parkuruna
park eden sürücüye
? Sıraya kaynak yapmaya çalışanlara
? Sinemada film izlerken ikide bir cep telefonuyla mesajlaşıp dikkatimi
dağıtan kıza
? Dolmuşta kulaklığıyla dinlediği müziği sadece kendisinin duyduğunu
sanan ergene
? Randevuya geç kalan arkadaşlara...
Kim varsa verdim veriştirdim. Her seferinde biraz daha acılaştım. Öfkeli,
sevimsiz bir hal aldım. Giriş katta oturup mahallenin çocuklarının balkona kaçan topunu kesen teyzelere döndüm. Baktım biraz daha devam edersem etrafımda kimse kalmayacak, üçüncü günde deneyi bıraktım.
Haftaya daha kolay bir şeyden vazgeçmeli, mesela cep telefonundan...

Yazarın Tüm Yazıları