Paylaş
İnsanlar suçlanır. Zindanlara hapsedilir. Öldürülür. Linç edilir. Baskıcı iktidarların hüküm sürdüğü herhangi bir zaman ve yerde bunlar tekrar tekrar yaşanır. Tarih haksız yere ömrü çürütülmüş insanlarla doludur. Ama hakikate hiçbir şey olmaz. Öyle mıh gibi durur, sonsuza dek. Hakikati hiçbir baskı öldüremez.
Amerikalı büyük tiyatro yazarı Arthur Miller’ın kült eseri ‘Cadı Kazanı’nın İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki -bu çarpıcı eser Şehir Tiyatroları tarihinde ilk kez sahneleniyor- gösteriminden çıktığımda aklımda bu cümleler dolanıyordu. O esnada bir grup seyirci akademide yaşadıkları ‘cadı avı’ndan, nasıl suçlanıp mesleklerini kaybettiklerinden bahsediyordu.
‘Cadı Kazanı’ndaki tüyler ürpertici olaylar her ne kadar 1692 senesinin Salem kasabasında geçse de Miller’ın oyunu 1950’ler ABD’sindeki ‘komünist avı’nın alegorisidir. Aralarında Miller’ın da olduğu çok sayıda sanatçıya ‘komünizm suçlamasıyla’ yaşatılan zulüm, Salem’de ‘cadılıkla’ suçlanıp asılan insanlara yapılanları andırır. Sistematik yalnızlaştırmayı, kara listeye alınmayı, arkadaşlarını ihbar etmeyi, ‘itirafa’ zorlanmayı içeren bir iklim yaratılmıştır. Aslında ‘Cadı Kazanı’ tüm zamanların ‘cadı avları’nın alegorisidir.
Oyun şüphesiz Şehir Tiyatroları’nın bu sezonki en iddialı işi. 19 oyuncunun rol aldığı bu heybetli yapımı Yiğit Sertdemir yönetiyor. Sahneleri ilerledikçe tüyleri ürpertme dozu artan bu sert oyunu tablo tablo işlemiş Sertdemir.
Ormanda dans eden kızların ‘şeytana ruh topladıkları’ şüphesinin dalga dalga yayılmasıyla başlar hikâye. Kiliseye bağlılığın en büyük gereklilik olarak görüldüğü bir toplumda başlarına gelecekten korkan genç kadınlar ‘çareyi’ cadılık suçlamasını başkalarına atmakta bulur. Kasabanın papazı, dışarıdan gelen ‘şeytan kovma uzmanı’ papaz, kurulan mahkeme derken yüzlerce insanın hapsedildiği, onlarcasının idama mahkûm edildiği günler başlar. İtiraf etmeyenlerin asılması an meselesidir. Hikâyenin odağındaysa idam kararına rağmen hakikatinden sapmayan çiftçi Proctor vardır. Salem’de başa ‘iftira’ geçmiştir ama Proctor ‘kendi vicdanını günaha sokacaklardan’ değildir...
Odaktaki sahnenin yan öykülerini de seyirciye sergileyecek şekilde kurgulanmış olan oyunun, konusunun ağırlığına tezat, durmayan bir aksiyon aksı var. Sahne tasarımının usta ismi Metin Deniz imzalı dekor, Kemal Yiğitcan’ın derinlik katan ışık tasarımı, Emrah Can Yaylı’nın gerilimi sarmalayan müzikleri ve Nihal Kaplangı’nın resmi tamamlayan kostümlerine ekibin sekmeyen ansambl performansları ekleniyor. Sertdemir ve tüm ekip hareketli bir resim çizmiş adeta.
İdam sahneleri de dahil olmak üzere ajitasyon tuzağına düşmeden ve incelikli sahne dilinden bir şey yitirmeden anlatılan çarpıcı bir oyun ‘Cadı Kazanı’. İlk sahneler biraz kısa tutulabilirmiş ama bittiğinde oyuncuların gözlerindeki ışıltıyı görmek bunu da unutturdu.
Yıldız: 4.5
CADI KAZANI
İSTANBUL ŞEHİR TİYATROLARI
Yazan: Arthur Miller
Yöneten: Yiğit Sertdemir
Oyuncular: Berfu Aydoğan, Berna Adıgüzel, Burak Davutoğlu, Canan Kübra Birinci, Ceren Kaçar, Emre Çağrı Akbaba, Eraslan Sağlam, Ersin Sanver, Ezgim Kılınç, Fatma İnan, İbrahim Can, Mehmet Bulduk, Nilay Yazıcıoğlu, Onur Demircan, Ozan Gözel, Rozet Hubeş, Selçuk Yüksel, Selen Nur Sarıyar, Zeki Yıldırım.
Süre: 150 dakika, iki perde.
Ne zaman, nerede: 8 ve 11 Şubat 15.00’te, 8, 9, 10, 11 Şubat 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.
Bilet fiyatları: 30 TL.
SAHNEDE BUNLAR DA VAR
TEK KULLANIMLIK HİKÂYE/KUMBARACI50: Bir mahalleden yola çıkarak iklim krizinin yıkıcı gerçeğine odaklanan oyun eğlenceli bir tonla anlatıyor öyküsünü. Volkan Çıkıntıoğlu’nun yazıp Gülhan Kadim’in yönettiği oyunda İsmail Sağır, Meriç Rakalar ve Murat Kapu rol alıyor. Bugün 20.30’da Kumbaracı50’de.
AMADEUS/ÇOLPAN İLHAN&SADRİ ALIŞIK TİYATROSU&PIU ENTERTAINMENT: Büyük besteciler Mozart ile Salieri'nin çatışmasını ele alan, Peter Shaffer'in yazdığı oyun, Işıl Kasapoğlu'nun yönetiminde koro ve canlı orkestra eşliğinde sahnede. Başrollerde Selçuk Yöntem, Tansu Biçer ve Dilan Çiçek Deniz var. 6 Şubat Pazartesi 20.30’da Zorlu PSM’de.
SIRÇA/CRAFT&BKM&ID İLETİŞİM: Tennessee Williams imzalı klasiği anımsama üzerine kırık bir aile öyküsü. İbrahim Çiçek yönetimindeki oyunda İpek Bilgin, Aslı Enver, Güven Murat Akpınar ve Cem Yiğit Üzümoğlu rol alıyor. 8 Şubat Çarşamba 21.00’de Maximum UNIQ’te.
Paylaş