Paylaş
Akciğer Tiyatro İN (BEŞ ÜZERİNDEN ÜÇ BUÇUK YILDIZ)
Yazan: Duncan Macmillan
Yöneten: Mehmet Birkiye
Oyuncular: Nergis Öztürk, Engin Hepileri
Süre: 90 dakika
Ne zaman ve nerede: 19 Kasım Cumartesi saat 20.30’da Bursa Uğur Mumcu Sahnesi’nde.
Bilet fiyatı: 90-135 lira.
İnsanın yaşayabileceği belki de en biricik deneyim. Dönüşü olmayan bir macera. İnsana kendini aynı anda hem tüm dünyayı sırtlanabilecekmiş gibi bir güç veren hem de çaresiz ve zayıf hissettiren bir duygu sağanağı. Dünyaya bir çocuk getirmek tarif etmesi zor bir delilik, bir o kadar da bencillik hali. O yola girdikten sonraki değişim/dönüşümse en çok şehirli, orta sınıf, ‘modern’ insan profili için kaçınılmaz bir tünel... Sonra gelsin sayısız ekolden ebeveynlik öğretileri, kitaplar, kurslar; gitsin sağlık, beslenme, uyku, oyun vs. düzeni tavsiyeleri... İçinize çektiğiniz havaya, yediğiniz ekmeğe dair kaygılardan başlayarak her konuda başkalaşmış insanlar olacaksınız... Gezegene başka türlü bakacaksınız, mizacınıza göre kocaman bir endişeye ya da düne kadar ilginiz yokken iddialı
bir iklim aktivistine falan dönüşebilirsiniz (İkincisinin etkisinin ne kadar süreceği muamma)...
Eğitim hayatı sizin için tatlı bir nostaljiden ibaretken kendinizi yaşadığınız şehirdeki en çocuk odaklı, en demokratik, en ekolojik, en alternatif okulu ararken bulacaksınız örneğin. İlk çocuğu 1.5 yaşındayken bir grup ebeveynle bir araya gelip kâr amacı gütmeyen, alternatif eğitim veren bir kooperatif anaokulu kurmuş biri olarak yazıyorum! Bahsedeceğim oyunu da meselesine son derece aşina duygularla izledim haliyle...
Tiyatro İn yapımı ‘Akciğer’, İngiliz yazar Duncan Macmillan’ın imzasını taşıyor. Birbirini sahnede çok iyi tamamlayan, iki yetkin oyuncuyu, Nergis Öztürk’le Engin Hepileri’yi buluşturuyor. Mehmet Birkiye’nin yönetiminde, yukarıda tarif etmeye çalıştığım aksta akan, eğlenceli (insanların çocuk kararıyla birlikte düştüğü hallere güldüren) bir oyun bu.
Akışkan bir ritim
Genç, şehirli bir çiftin “Hadi bir insan yapalım” kararıyla birlikte dönüşen iç ve dış dünyalarını, gayet dinamik, izleyiciyi sarıp sarmalayan ve son derece tanıdık haller eşliğinde aktarıyor ‘Akciğer’. İkili, oyunu Bozcaada Tiyatro Festivali’nde, etrafları seyirciler tarafından sarılmış halde, meydan sahne formunda sahnelemişti. Oyunun yapısı, farklı mekânlarda sahnelemeye son derece açık. Öztürk ve Hepileri döngüsel bir oyun alanı kuruyorlar kendilerine ve bol diyalog üzerine kurulu bu oyun için akışkan bir ritim tutturmayı başarıyorlar. Hem tekil anlarında hem karşılıklı sahnelerinde hareketli kılmayı başardıkları bir iş çıkıyor ortaya. Boş sahnede, dekorsuz, aksesuarsız oynamalarına rağmen...
Karar verme anından başlayarak çocuk sahibi olma meselesine dair neredeyse hiçbir süreci atlamadan bir ilişkinin evrimini izliyoruz. Bir yandan da duyarlı bir kadınla adamın bu deneyimle birlikte gezegenle bağlarına, neoliberal düzende akıp giden hayatlar kurdukları, çelişkilerle dolu ilişkilerine çokça kendimizi de görerek tanıklık ediyoruz.
Yazarının tıpkı şu sıralar sahnelenen bir başka oyunu ‘Harika Şeyler Listesi’ gibi, çağımız insanına tam kalbinden isabet eden bir oyun...
İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ’NDE BU HAFTA
ŞAHLARI DA VURURLAR/ORTAOYUNCULAR
Ferhan Şensoy’un kaleminden çıkan bu kült güldürü, 42’nci senesinde, Volkan Sarıöz’ün yönetiminde yeniden sahnede. Şah Rıza Pehlevi’nin İran’ında yaşanan karmaşayı ve yaklaşmakta olan isyanı anlatırken Türkiye’ye de göndermeler yapan oyun ‘Batılılaşma’ üzerine sorular sorduruyor. 1980’lerde 586 kez sahnelenen ‘Şahları da Vururlar’ın orijinal müziklerinde Fuat Güner’le Ferhan Şensoy’un imzası var. Bugün saat 15.00’te Ses Tiyatrosu’nda.
TARTUFFE/İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
ŞEHİR TİYATROLARI
Kalabalık rejilere sihirli bir dokunuş katan Yiğit Sertdemir’in yönetiminde bir Moliére klasiği. Zengin bir ailenin evine danışman olarak yerleşerek türlü oyunlarla evin yönetimini yavaş yavaş ele geçirmeye çalışan sahtekâr sofu Tartuffe’ün, kendisinin ve ailenin başına açtığı işler mizahi bir dille anlatılıyor. Sahnedeki harekete ve canlı müziğe bol kahkaha eşlik edecek… 15 Kasım Salı, 20.00’de Müze Gazhane’de.
Paylaş