Paylaş
Mutluluğu bir türlü adlandıramadık... Evet evet... Adı üstünde zaten, kastım yeniden bir isim bulmak değildi. Mutluluğun ne demek olduğu konusunda bir karar vermiş olduğumuzu düşünmüyorum... Çok farklı duyguların etkisiyle değişik anlamlar yükleyebiliyoruz... Bu anlam karmaşasında ruh halinin uğrayacağı değişkenlik mutluluğu farklı algılamaya sebep olabiliyor. Felsefik olarak Aristoteles, “Mutluluk, insanın en yüksek iyi halidir” demiş. Bilimsel olarak; dopamin, oksitosin, serotonin ve endorfin hormonlarının salgılanmasıyla açığa çıkan duygu, mutluluk olarak tarif ediliyor. Ben de aslında “mutluluğu adlandıramadık” derken, mutluluğun hemen yanına sebep olarak koyacağımız durumlardan bahsediyordum... Kime sorsanız çoğunlukla bu sıralamayı veriyor. Mutluluk; sağlık, mutluluk; huzur gibi yani... İnsanların huzuru ve sağlığı bozulmayana dek bunun mutluluk verici bir durum olduğunun farkında olmadıkları aşikâr. Zira bunları bozmalarının sebebi ve gerçekte telaffuz etmedikleri bir başka seçenek daha var; Mutluluk: para... Maalesef bu şık herkesin aklında ve hatta çaktırmadan gönlünde diyebilirim. Mutluluğun halk dilindeki anlam içeriğine bakıldığındaysa, “İnsanın isteklerine ulaşması ile duyduğu sevinç ve doyum hissi...” olarak biliniyor. Sevinci anlayabiliyorum, peki ya doyum hissi? Bence insanda doyum yok... Haliyle, mutluluğun adı da yok... Şaşırdınız mı?
MENÜDE BEN YOKUM ‘SEDA GAZİOĞLU’
SİZE bu köşeden yemek yemek ve yemek pişirmekle ilgili deneyimlerimi aktarmak için farklı mekânlara gidiyor ve değişik sofralara oturuyorum. Geçtiğimiz cuma günü İncek Müzeevliyagil’de resim ve heykel sanatçısı Seda Gazioğlu’nun kurduğu bir sofraya davet edildim ki şimdiye kadar gördüğüm en şık sofralardan biriydi... Sofranın üzerinde duran avize ve kristallerine işlenen nefis göz figürleri ortamın loş ışığına rağmen göz kamaştırıyordu. Masadaki tabaklar, kâseler, çatal, bıçak, kaşık bardak vs... Hepsi birer sanat eseri niteliğinde şık tasarımları ve duruşları davetkârdı... Bu denli etkileyici bir sofranın yaşattığı duyguyu tahmin edersiniz... Ancak bir sorun vardı... Sofra şık olduğu kadar ürkütücüydü de. Görmezden geldiğimiz yanlışlarımızla, kendimizle yüzleşmekten ürktüğümüz kadar, ürkütücü bir sofra... Sevgili Seda Gazioğlu zarafetle bizi kendimizle yüzleşmeye ve empatiye davet ediyor. Kap kacağa işlediği hayvan figürlerinin yerinde kendinizi görmek ister miydiniz? Şanslısın... Bugün menüde sen yoksun... Bir düşünün isterseniz... Sonra da aynaya bakarsınız.
GELECEĞİN ARILARI ‘GİZEM DEMİREL’
SERAMİK sanatçısı Gizem Demirel’i önceden yaptığı şahane kahve fincanları ile tanımış hem kendisine hem de sanatına hayran kalmıştım. Yeni koleksiyonu “Geleceğin Arıları”nı sergilediği, Atakule’deki Artsy’e davet edince keyifle gittim. Yine büyülendim... 22 ayar altın kullandığı eserlerde tercih edilen renklerin de ayrı ayrı anlamları var. Mavi; dünyayı ve kırılganlığını, pembe; arıların gövdesi ve peteklerde kullanılarak sevgiyi, barışı ve yeniden doğuşu, açık yeşil-turkuaz tonları; umudu, doğanın canlılığını ve geleceğe pozitif bakışı simgeliyor. Altın kanatlı, pembe gövdeli arılar, doğanın ve insanlığın birlikte yeniden doğabileceği bir dünya hayaline vurgu yapıyor. Beklediğimin çok çok üstünde bir emek, estetik ve elbette sanat vardı. Sevgili Gizem’in aile geleneğindeki arıcılığı işlemek ve ekosistemin çöküşü ile azalan arı popülasyonu için çalan tehlike çanlarına dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı arttırmak adına hazırladığı bu şahane koleksiyonu mutlaka izlemelisiniz.
MUTLULUK PRATİKLERİ
PAZAR günlerimizi çoğunlukla sevdiklerimizle geçirdiğimizden olsa gerek, mutluluk katsayımız da yüksek oluyor. Geçen pazar günü de böylesi bir gündü... Atakule’nin düzenlediği ve gazeteci yazar, yoga eğitmeni Ece Vahapoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı “Mutluluk Semineri”ne Halkla İlişkiler Müdürü sevgili Tuğçe Ofluoğlu Aktan’ın davetiyle gittim. Gelenlerin çoğu kadın olunca olumlu enerjisi yüksek bir söyleşi oldu. Ece Vahapoğlu’nun sorduğu “Mutlu musunuz?” sorusuna salondakilerin yüzde seksenlik kısmı “evet” diye cevap verince, bir anda son zamanlarda bulunduğum en mutlu ortamda buldum kendimi. Söyleşiden sonra Artsy’den Ece Kaleli’nin çoğunu kendi elleriyle hazırladığı sağlıklı atıştırmalıklar özellikle de yulaflı pan kek, ıspanaklı muffin, narlı semizotu salatası ile soğuk sıkım sebze ve meyve suları şahaneydi.
Paylaş