Paylaş
Okul yaptıran ya da onaran zenginler olmasaydı Milli Eğitim ne yapardı?
Başka kentleri bilmiyorum, ama İstanbul'da Milli Eğitim Müdürlüğü, hayırseverleri yönlendirmekte çok başarılı.
Yeni bir okul yaptıran ya da var olan bir okulu ele alarak baştan aşağı onaran ve sürekli katkı sağlayanlar, bu okullara isim de verebiliyor. İlk başlarda, özellikle İstanbul'un eski, köklü okullarının isim değiştirmesi, özel bir kişinin adıyla anılmaya başlaması bana ters gelmişti.
Sonraları Milli Eğitim'in politikasına hak verdim. İmkanlar kısıtlı olunca, insan çare bulmak için elinden geleni yapmalı, pratik davranmalı.
Sulhi Aksüt, ilginç bir müteahhit. Niçin şov dünyasının ünlüleri bir okul yaptırmak istediklerinde illa ona başvurmuşlar bilmiyorum. Ama mahkemede hakim ne iş yaptığını sorduğunda ‘‘ünlülerin okul müteahhidi'' diyebilir!
Gelgelelim bu meslekte pek başarılı olamadı.
Yarım bıraktığı okullar, bundan sonra hayır işlemek isteyen şöhretlere bir ders olmalı. Sosyete dekoratörü olur, ama sosyete müteahhidi olmaz.
Paylaş