Katerina'nın köyü

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

YILLAR önce bir hikaye duymuştum.

Rus Çariçesi II. Katerina, başkent St. Petersburg'dan kalkıp güneydeki Kırım'a uzun bir yolculuk yapacak. Tabii yolda birçok yere uğrayacak. Bürokrasiyi bir telaş alır.

Sonunda Çariçe'nin bir numaralı adamı Potemkin, hükümdarın geçeceği yollara suni köyler yaptırır. Güzel ahşap kulübeler, ağaçlar, bahçeler, pırıl pırıl yalaklar, şişman besili inekler, hatta etraftan toplanmış sağlıklı, elma yanaklı köylüler... Tiyatro hazırlanır.

Çariçe köyün içinden geçer, yıllardır halkı için yaptığı fedakárlıkların nasıl meyve verdiğini görür, kendi yüceliğine iyice inanır, gider...

Bu olay gerçekten olmuş mu bilmiyorum. Belki Çariçe'nin düşmanları uydurmuştur.

Artık turistler Çariçe'nin yerini aldı. Mesela Kariye Müzesi'nin çevresine bakarsak, çok güzel küçücük bir meydan görürüz. Ama yandaki sokağı dönün, karşınıza acıklı gerçek çıkar.

Vitrinin önemini reddetmiyorum. Ama yabancılara layık görülen niye İstanbullular'a da layık olmasın?

AGİT için yapılan iyi şeylerin (temizlik, çiçek dikme vb.) AGİT olmadan da yapılabileceğine inanıyorum.

AGİT yasaklarına ise üç gün tahammül edeceğiz artık.

Yazarın Tüm Yazıları