Paylaş
Hepimizin bildiği gibi Türkiye’ miz sahip olduğu tektonik, sismik, topografik ve iklimsel yapısı gereği su baskını, sel, çığ, heyelan, yangın ve en önemlisi deprem gibi doğal afetlerle sıklıkla karşı karşıya kalan bir ülke.
Ülkemizde 1939 Erzincan depremi sonrasında geliştirilmeye başlanan doğal afetlere ilişkin olarak önce 1959 yılında çıkarılan 7269 sayılı “Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” ile konuyla ilgili yasal boşluk giderilmeye çalışılmış; 1988 yılında da devletin tüm imkanlarının afet bölgesine en hızlı şekilde ulaşmasını ve gerekli müdahalenin yapılmasını sağlamak amacıyla “Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik” çıkarılmış durumda.
Büyük can kaybı ve hasara neden olan 17 Ağustos 1999 depreminin ardından ülkemizde afet yönetmeliği konusunu tekrar gözden geçirme zorunluluğu, eşgüdüm sağlanması gereken kurumların afetlerle ilgili yetki ve sorumluluklarının yeniden tanımlanması ihtiyacı; afet ve acil durumlarda yetki ve koordinasyonun tek bir elde toplanması gereğini ortaya koymuş bulunuyor.
Bu gerçek karşısında, 2009 yılında çıkarılan bir kanunla Başbakanlığa bağlı olarak kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD); Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili yapılan düzenlemeler kapsamında 15 Temmuz 2018 tarihinden bu yana İçişleri Bakanlığı’ na bağlı olarak çalışıyor. AFAD; afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması, afetlere müdahale edilmesi ve afet sonrasındaki iyileştirme çalışmalarının süratle tamamlanması amacıyla gereken faaliyetlerin planlanması, yönlendirilmesi, desteklenmesi, koordine edilmesi ve etkin uygulanması için ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarının arasında işbirliğini sağlayan çok yönlü, çok aktörlü, bu alanda kaynakların rasyonel kullanılmasını gözeten, faaliyetlerinde disiplinler arası çalışmayı esas alan, iş odaklı, esnek ve dinamik yapıda bir kurum.
6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta üst üste meydana gelen iki deprem, 17 Şubat akşamı itibarıyla 39 bin 672 can kaybına, 108 bin 68 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Enkaz altında kalanlar ise yurtiçi ve yurtdışından yardıma koşan sayısız arama kurtarma ekibinin AFAD koordinesindeki özverili çalışmaları ile kurtarılmaya uğraşıldı. Bizler onlardan gelen güzel haberlerle sevinmek, deprem felaketinin açtığı yaraları sarmak için büyük gayret sarf ettik ve etmeye devam ediyoruz.
Yüreğimizde derin yaralar açan, son yüzyılın en büyük deprem felaketini yaşadığımız bu günlerde, 15 Şubat 2023 akşamı tüm TV kanalları ve radyolar yardım için ortak yayında bir araya geldiler. Ülkemizin tanınan ve sevilen isimlerinin çoğu programın katılımcıları arasındaydı. Bu özel gecede, depremzedeler için toplam 115 milyar 146 milyon 528 bin TL bağış toplandı. Ayrıca, SMS’ lerle gönderilen bağışlar da 9 milyon 10 bin TL’ ye ulaştı.
“Asrın felaketi” olarak adlandırılan bu deprem, ülkemizde çok sayıda fay hattı bulunduğunu ve depremlerin her zaman var olacağını acı bir şekilde hatırlattı. Ancak hatırlattığı şey yalnız bu olmadı. Milletimizin her bir ferdini birbirimizle sevgiyle bağlanmış kardeşlerimiz olduğunu, kardeşlerimiz iyi olmadığı sürece bizlerin de iyi olamayacağımızı bir kez daha anlamış olduk. Umarım, hep birlikte yeniden mutlu olacağımız günler çok uzakta değildir.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileğiyle…
Paylaş