Paylaş
The New York Times'ın köşe yazarı Thomas Friedman'ın buluşu olan teoriye göre, her ikisinde de McDonald's bulunan iki ülkenin savaşması mümkün değildi. Çünkü tarihsel süreç, Big Mac yiyecek ekonomik olgunluğa erişmiş ülkelerin birbiriyle asla savaşmadığını gösteriyordu. Ancak NATO'nun Yugoslavya operasyonunu başlatmasıyla bu teori çöktü.
Defalarca test edilip onaylanmış bir teoriydi. ABD'nin yakın tarihte savaşa girdiği hiçbir ülkede McDonald's bulunmuyordu. Ne Vietnam, ne de Irak halkı Big Mac ile tanışmıştı. Umut Operasyonu adı altında çıkarma yapılan Somali'de de McDonald's yoktu.
1982 yılında İngiltere ile Arjantin arasındaki Falkland Adaları krizinin sıcak çatışmaya dönüşmesi kaçınılmazdı, çünkü Arjantin'de de McDonald's yoktu. Savaşın ardından demokrasiye dönüş sürecine giren Buenos Aires'te ilk McDonald's 1986 yılında açıldıktan sonra ilişkiler rayına oturmaya başladı ve iki ülke geçtiğimiz yıl resmen barıştılar.
24 Mayıs 1997 günü Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bir McDonald's açıldı. Ve tam bir hafta sonra Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin, dostluk anlaşması imzalamak üzere Kiev'e gitti. Hem de beş yıl içinde tam altı kez ziyaret erteledikten sonra.
Teori şu temele dayanıyor: Bir ülkede McDonald's bulunması, o ülkenin komşusuyla savaşa girerek rahatını bozmak istemeyeceği düzeyde bir ekonomik olgunluğa ve tüketici konforuna eriştiğini gösteriyor. Bu ülkelerin halkı savaşmak yerine, burger kuyruğunda beklemeyi tercih ediyor. McDonald's sahibi ülke sayısı arttıkça dünyanın giderek daha güvenli bir gezegen haline geldiği varsayılıyor.
Thomas Friedman tarafından ortaya atıldıktan sonra Illinois'deki McDonald's Üniversitesi'nin de onayladığı bu teorinin dayanak noktalarından birini de Türkiye ve Yunanistan oluşturuyor. Her iki ülkede de McDonald's bulunduğu için teoriye göre ufukta savaş görünmüyor. Çin ve Japonya, Pakistan ve Hindistan, Rusya ve eski Doğu Bloku ülkelerinin çoğu, Dublin ve Belfast, hatta Almanya ve Fransa için de aynı durum söz konusu.
FUKUYAMA UYARMIŞTI
Ortadoğu'da ise İsrail ile Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün arasında barış garantilenmiş durumda. Ancak İsrail-Suriye cephesinde halen tehlike mevcut, çünkü Şam'da McDonald's yok.
Mac ve Richard McDonald kardeşler ilk McDonald's restoranını 1948 yılında California'da açtılar. Mutfak gereçleri pazarlayan Ray Kroc, 1954 yılında ilk franchise restoranı açtıktan bir yıl sonra 25 lokantadan oluşan zinciri McDonald kardeşlerden 70 milyon dolara satın aldı. 1967'de Kanada'da açılan ilk lokantayla uluslararası sahaya adım atan şirket, zinciri tüm dünyaya yayarak başlı başına bir süpergüç haline geldi. 102 ülkede yılda 12.4 milyar dolarlık satış yapan McDonald's International'in Başkanı James Cantalupo'ya göre McDonald's bugün artık uluslararası olgunluğun sembolünü oluşturuyor. Şirketin kalkınmakta olan ekonomilere yaptığı yatırım, istikrarın göstergesi oluyor.
Ama tabii uluslararası ilişkileri yakından izleyen uzmanların da aynı fikirde olduğu söylenemez. Örneğin Francis Fukuyama. ‘‘Tarihin Sonu’’ kitabının yazarı Fukuyama, daha baştan beri McDonald's teorisine kuşkuyla bakıyordu. ‘‘McDonald's bu hızla yayılmaya devam ederse, sonunda şirketin faaliyet sahası içinde de savaş kaçınılmaz olur. Önümüzdeki 10 yıl içinde McDonald's ülkeleri birbirleriyle savaşa girerse benim için sürpriz olmaz’’ diye uyarmıştı Fukuyama. Çünkü burger zincirine sahip birçok ülkede ortalama gelir düzeyinin ekonomik ve siyasi istikrarı güvence altına alamayacak kadar düşük olduğunu görüyordu.
Ve nitekim dediği oldu. Ekonomik ve siyasi istikrarsızlığı aşamayan Yugoslavya'da açılan McDonald's teorinin çökmesine yol açtı. Belgrad'daki franchise önce Bosna krizi sırasında ambargo nedeniyle kapandı. Yeniden açıldıktan sonra bu sefer de Kosova krizi çıktı. Ağzına kadar tıka basa McDonald's dolu NATO, McDonald's sahibi Yugoslavya'ya karşı operasyon başlattı. Dükkan öfkeli Sırpların saldırısına uğradı, yine kapandı ve yine açıldı.
Aslında teori doğru da, Belgrad'da dükkan açmak yanlıştı.
Paylaş