Paylaş
Sosyal Hürriyet’i bir anlamda modern mektup arkadaşlığı gibi görüyorum. İsimlerini, yaşlarını, eğitimlerini, geçmişini hatta kimi zaman cinsiyetlerini bile bilmediğim insanlarla fikir alışverişi yapmayı ilginç buluyorum.
Sekiz aydır düşünceleriyle tanıştığım okurlarımızı fiilen tanıma fırsatını elbette kaçıramazdım. Ayrıca merak ettiğim hususlar vardı.
Mesela takip ettiği yazarların yazılarını (istisnasız) yayımlandığı saatte ilk paylaşan Nurgül Hanım’ın hangi ara uyuduğunu, yazmaya başladığım ilk günden itibaren , her yazımı eleştiren ama bunu sevgiyle yapan Murat Çakır’ı, Sosyal’in isyankar okuru olan ve samimiyetime inanmakta zorluk yaşayan Eseyan Ese’yi, kendini ‘yorum yazarı’ olarak tanıtan Sosyal Abi’yi, muhalefetini nezaket sınırları içinde yapan Aliye Hanım’ı ve buluşma heyecanını günlerce paylaşan Aytül Hanım’ı merak ediyordum.
Arkadaşların kimi tek gelirken, kimi de ailesiyle geldiler. Gelen kişi kendini önce Sosyal’de kullandığı nickiyle sonra gerçek ismiyle tanıttı. ‘Sosyal abi’ nickini kullanan yakışıklı delikanlı dışında herkes nickiyle uyumluydu. Zaten ‘Sosyal abi’yi de ‘Sosyal Kardeş’ ilan ettik.
Güzel bir kahvaltı sofrasını paylaştık. Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun, neler konuştuk ondan biraz bahsedeyim; Hürriyet yazarlarını ve okurlarını çekiştirdik; bunun yanı sıra ‘Ne olacak bu silinen yorumların akibeti’ mevzunu konuştuk. Yalnız okurlarımızı takdir ettim. Silinen yorumlarla ilgili gayet kapsamlı bir araştırma ve geliştirme çalışması yapmışlar. Hangi kelimelerin filtreye girdiği, Yorumun silinmemesi için nasıl yazılması gerektiği, Noktalama işaretlerinin işlevi dışında üstlendiği kurtarıcı misyonuyla ilgili bir hayli verilere sahipler. Yorumlarının silinmelerine çok kızsalar da gazetelerine verdikleri değere yakinen şahit olmak beni çok etkiledi.
Türkiye’yi konuştuk, hiçbir konuda anlaşamadık ama birbirimizi anlamaya çalıştık. Siyasi dilde anlaşamadık ama sevgi dilinde buluştuk. Uzun yıllar önce birbirinden ayrılmış insanların biriktirmiş anıları gibiydi sohbetimiz. Kutuplaşma olmayan bir Türkiye’miz oldu bizim.
Son olarak ‘Sosyal Buluşma’yı tekrarlamaya karar verdik. Hürriyet okur ve yazarlarına ikinci buluşmayı kaçırmamalarını öneririm.Çok güzel bir gündü. Organizasyonda emeği geçen ve katılarak renk katan;murat cakır, Eseyan Ese , ayşen mehpare, Aliye E.M, umutlu yaz, alper balkanlı, sosyal abi(EREN), Hsyn Grlr, ÖNER....., Son Dakika, Seval Gürbüz, Kerime Aydın, Suna Mutlu, Aytül Özgür, nurgul eryilmaz ve ailelerine çok teşekkür ediyorum.
Ayrıca programa katılamayan diğer okurlarımıza da sevgilerimi sunuyorum. Biliyorum kalpleri bizimleydi. Bizim de onlarla.
Fotoğraflar için Aliye E. M okurumuza ayrıca teşekkür ederim.
Paylaş