Ayça Çizer

Tek Tuşla Otomatik Geri Giden Otomobil: “BMW 3 Serisi ”

25 Temmuz 2020
Yeni BMW 320i’nin özellikleri saymakla bitmiyor. Ama bunların arasında öyle bir tanesi var ki kesinlikle fark yaratıyor. Bu özelliğin adı: “Geri Sürüş Asistanı”

“Sportif şıklığın BMW versiyonu”

Yeni BMW 3 Serisi’nin sağlam ve dinamik duruşunun bendeki karşılığı güven ve heyecan…
Gün ışığında yeşile çalan metalik mavi rengi, “luxury line” donanımın krom detaylarıyla bir araya gelince BMW 3 Serisi’ne bambaşka bir hava katmış.

BMW 320i’nin yeni ön yüz tasarımında ızgaraların biraz daha büyüdüğünü, krom çıtayla kaplanmış bu ızgaraların led farlarla birleşip ön yüzde şık bir bütünlük sağladığını görüyoruz.

Karartılmış arka camlar arka yolcuların konforunu arttırırken, elektrikli bagaj kapağı ise günlük yaşamda bize kolaylık sağlayan bir diğer özelliği.

Yazının Devamını Oku

Kendi Küçük İçi Büyük: Hyundai i10

28 Haziran 2020
A (Mini) Segmentinin oyuncularından ve ülkemizde üretilen Hyundai i10’u test ettim. Dış görünümü ne kadar küçükse iç mekanı bir o kadar ferah olan tam bir şehirli otomobille tanıştım.

Sevimli ve sportif görünüm

Derli toplu ve küçük ebatlara sahip Hyundai i10’un tasarım dilini sempatik sportif olarak tanımlayabilirim. Modele baktığınızda sizi sevimli ve dinamik bir ön tasarım bizi bekliyor. Çekik far tasarımı uzak doğu kimliğini vurgularken, bal peteği şeklindeki gündüz led lambaları ise bu görünüme karakteristik ve hoş bir hava katıyor.

i10’un arka kısmı da bir o kadar şık ve göze hitap ediyor. Test ettiğim model siyah tavanı ve kırmızı gövde rengiyle oldukça dikkat çekiciydi. 8 dış renk ve siyah/kırmızı tavan seçenekleriyle zevkinize göre 17 renk kombinasyonu yapabiliyor ve otomobilinizi tarzınıza göre kişiselleştirebiliyorsunuz. Modelde 14” çelik jantlar bulunduğunu da ekleyelim.

İçeride size bir sürpriz var

Sürücü koltuğuna geçtiğimde gerçekten şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Dışarıdan bu kadar minik gözüken bir otomobilin içeride böyle ferah bir iç hacimle beni karşılayacağını açıkçası beklemiyordum. Öyle ki bu hissi sadece ben değil ön yolcu koltuğunda oturan 1.78 boyundaki misafirim de dile getirdi.



Yazının Devamını Oku

Otomobil Satışında Yeni Bir Hizmet Deneyimledim

18 Haziran 2020
Son günlerde ikinci el otomobil pazarı oldukça hareketlendi. Sıfır araç bulunurluğunda yaşanan sıkıntılar, ikinci el otomobillere ilgiyi arttırdı.

Arabalara binmesi, dolaşması, test etmesi güzel de özellikle ikinci el alım-satım işleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. O kısım bana her zaman biraz sıkıntılı ve yorucu gelmiştir. Şimdiye kadar toplam dört defa araba satmış biri olarak bu konuda oldukça tecrübeli olduğumu söyleyebilirim. Reklamcı gözüyle fotoğrafları çekip satış metnini hazırlamak bir iş, gelen telefon trafiğini yönetip, bitmez tükenmez soruları cevaplamak ayrı iş… Ciddi olduğunu iddia eden alıcılarla buluşma safhasını hiç anlatmıyorum. Finalde ise, son anda bir kazık yeme endişesiyle hem alıcı hem satıcı için giderek artan bir gerilim…

Algıda seçicilik derler ya, bu tecrübeleri yaşamış biri olarak VavaCars’ın reklamları bende profesyonel ilginin ötesinde kişisel bir merak da uyandırmıştı açıkçası. Duymayanlar için söyleyeyim VavaCars “ aracınızı satmanın en hızlı ve güvenilir yolu” sloganı ile geçtiğimiz yıl Türkiye’de hizmet vermeye başlayan bir firma. Slogan güzel de, ne kadar doğru ne kadar yanlış görmek için denemek lazım. Bu düşüncelerle ofislerine gittim, tüm süreci baştan sona bizzat yaşadım.

Bakalım yaşadığım deneyimi siz nasıl bulacaksınız?

Ön hazırlık

Elbette öyle “ben geldim” diyerek kapıdan içeri dalmıyorsunuz. Her şey randevuyla yapılıyor. Ayrıca her aracı da satamıyorsunuz. Web sitesinde satın alabilecekleri araçların kriterlerine yer vermişler.  Önce web sitesinde aracınızla ilgili bazı bilgileri girerek ön teklifinizi alıyorsunuz. Eğer bu ön teklifi makul bulursanız, aracınızı ekspertiz değerlendirmesine sokarak son teklifi almak üzere bir randevu oluşturuyorsunuz. Bu ön hazırlık oldukça kolay ve benim toplamda sadece üç dakikamı aldı. Sonrasında size verilen gün ve saatte aracınızla beraber seçtiğiniz ofise gidiyorsunuz.

Bu aşamada size bir iyi bir de kötü haberim var. Önce kötü haber: VavaCars bu hizmeti şimdilik sadece İstanbul sınırları içinde veriyor.

İyi haber İstanbul’da hizmet verdikleri 9 nokta oldukça kolay ulaşılabilir merkezi yerlerde. Kanyon AVM’de bile ofisleri var. Ben Kadıköy’e en yakın olan Libadiye’deki yerlerine gittim. Yakın zamanda da farklı şehirlerde de ofis açmayı planladıklarını öğrendim.

Yazının Devamını Oku

Otomobilimizin Hijyenini Nasıl Sağlarız?

4 Haziran 2020
Bir önceki yazımda sizlerle Pandemi sebebiyle park halinde olan otomobillerimiz için bakım önerilerinde bulunmuştum.1 Haziran’dan itibaren dışarıya çıkmaya başladık. Tabii çok daha dikkatli, mesafeli ve biraz da tedirgin şekilde. Bu haftaki yazımda bu konuda uzman görüşlerine yer vermek ve sizinle paylaşmak istiyorum.

Ford İngiltere baş tıbbi sorumlusu Dr. Jenny Dodman, Corona sürecinde otomobilimizde dikkat etmemiz gereken hijyen kurallarını şöyle sıralıyor: 

COVID-19 ile enfekte olan biri öksürdüğünde veya hapşırdığında, virüsü içeren damlacıklar üretiyor ve bu damlacıkların o kişinin etrafındaki bir yüzeye ulaşabiliyor. Başka birisi elleriyle yüzeye ve sonra yüzüne dokunduğunda, virüs gözler, ağız veya burun yoluyla vücuda girebiliyor. Bu nedenle ellerimizi yıkamak son derece önemli. Bunun için sabun ve sıcak su kullanmak, sabun yoksa en az yüzde 70 alkol içeren bir el dezenfektanı kullanmaktan gerekli.

Virüsün yüzeylerde ne kadar yaşadığı henüz kesin olarak bilinmiyor

COVID-19’un bulunduğu bir yüzeyden bulaşma riskinin zaman içinde azalıyor. Virüsün herhangi bir yüzeyde ne kadar yaşayabileceği henüz kesin olarak bilinmemekle birlikte, virüsün ömrünün bulunduğu yüzeye ve koşullara bağlı olarak değişebiliyor.

Ayrıca aynı aileden gelen virüslerle ilgili yapılan araştırmalar, virüsün yüzeylerden bulaşma riskinin 72 saat sonra önemli ölçüde azaldığını ortaya koyuyor.

Aracınızın içini temizlerken asla çamaşır suyu kullanmayın

Otomobillerin içini temizlerken çamaşır suyu veya hidrojen peroksit içeren ürünler kullanmaktan kaçınmalıyız. Ayrıca, parlama ve parmak izi önleyici gibi bazı özel kaplamalara zarar verebilecek amonyak bazlı ürünlerden kaçınılmalıdır. Daha çok otomobil temizliği için önerilen ürünleri kullanmak yeterli olacaktır.

Yazının Devamını Oku

Pandemi Sürecinde Otomobil Bakımı

19 Mayıs 2020
Koronavirüs sebebiyle iki ayı aşkın süredir evlerdeyiz. Mart, Nisan ayları bitti derken Mayıs’ın da sonu evlerde gelmek üzere… Gerçekten çok sıkıldık.

Biz evlerdeyken otomobillerimiz de park halinde bizleri bekledi. Çoğumuz uzun süre otomobil kullanmadık.

Ama tünelin sonu yakında görünüyor. Sosyal mesafemizi koruyup hijyenimize ekstra dikkat ederek de olsa dışarı çıkacağımız günler yaklaşıyor. Haliyle bu süreçte en büyük yoldaşımız otomobillerimiz olacak.

Peki, otomobillerimiz pandemi sürecine ve yola çıkmaya hazır mı? Onları bu sürece nasıl hazırlamalıyız? Hadi hep birlikte bir göz atalım:

Park halindeki araçlarımız kuşların arkadaşı oldu!

Arabalar açık havada park halinde kalınca havaların da ısınmasının etkisiyle kuş pisliğine fazlasıyla maruz kaldılar, değil mi? Özellikle, sahil kenarına yakınsanız, martılar ah o martılar! Kedilerle yarışıyorlar.  Geçenlerde arabamızın yanına gittiğimde tanıyamadım. Resmen yeni bir örtü oluşmuştu üzerinde.

Yoğun güneş ışığı altında yumuşayıp genleşen boya soğuduğunda sıkılaşması sonucu kuş pisliği gibi kirler yüzeye iyice yapışıyor. Uzun süre arabanın üzerinde kalan kuş pislikleri de aracımızın dış yüzeyinin aşınmasına ve yüzeyde kalıcı deformasyona yol açıyor.

Nasıl temizlenir?

Yazının Devamını Oku

Anneler İçin En Uygun 3 SUV

8 Mayıs 2020
Anneler Günü yaklaşırken biz annelerin hayatını kolaylaştıracak, kullandığımızda ya da yolcu koltuğuna oturduğumuzda mutlu olacağımız 3 SUV modelinden bahsedelim mi?

Anne olunca bir otomobilden beklentilerimiz de haliyle değişiyor.  Eskiden belki hızına, performansına, dış görünümüne odaklıyken anne olunca daha çok güvenliği, geniş bagaj hacmi, arka yaşam alanı, saklama alanları, sürüş ve kullanım teknolojileri de ön plana çıkıyor. Hele ki arabada küçük çocuğun olması sürücü koltuğundaki anneleri trafikte bazen çok zor durumlarla karşı karşıya bırakabiliyor. Bu nedenle, kullandığımız otomobilin teknolojisiyle hayatımızı kolaylaştırması çok mu çok büyük önem taşıyor.

Teknoloji sadece sürüşte değil, arka yaşam alanı için de bir o kadar önemli. Klima, havalandırma, şarj alanı, priz gibi birçok önemli detayı barındırıyor. Belki birçok kullanıcı için çok da önemli olmayan bu detayları, “biz anneler” çok iyi anlar değil mi? Bir annenin yorgunluğunu trafikte seyir halindeyken masaj yapan bir koltuk alsa güzel olmaz mı? Kışın, ısıtmalı koltuklar önde anneyi arkada çocukları ısıtsa peki? Bu teknolojiler kimi zaman uzun yolculuklarda annenin sütünü sağması gerektiğinde, kimi zaman çocuğun tabletinin şarj olması gerektiğinde yanı başımızda olmalı.

Ailemizin güvenliği, konforu, aracın teknolojisi derken bu demek değil ki tarzımızdan ödün verelim. Yalnız başımıza, çocuğumuzla ya da ailecek çıkacağımız yolculuklarda keyifle kullanacağımız ama sahip olmaktan da bir o kadar mutlu olacağımız favorim olan 3 SUV modelini paylaşıyorum, hazır mıyız?

1- Volvo XC90

Geniş bir aile misiniz?  Özellikle, ikiden fazla çocuklu aileler için bakıcı ve gerektiğinde aile büyüklerinin de devreye girmesiyle bir otomobilden beklentilerimiz de artıyor. Geniş bagaj hacmi ve rahat oturma alanı, saklama alanları ihtiyacı ortaya çıkıyor.  O zaman ailenizi güvenle ve rahatça taşıyabileceğiniz  Volvo XC90’nın 7 koltuklu versiyonunu bir inceleyin derim.

Güvenlik, Konfor, Teknoloji 5 yıldız

Volvo deyince çoğumuzun aklına ilk gelen kelime “güvenlik”tir. Çarpışma önleyici ani fren özelliği, üç noktalı emniyet kemeri gibi güvenlik konusundaki birçok teknolojiyi otomotiv dünyasına kazandıran markadır. Heybetli görünümüyle güven veren XC90 hem arka koltuktaki yolcular hem de sürücü için hayatı kolaylaştıran modellerden. Arka yolcular için koltuk ısıtmasından klimaya kadar konforu üst seviyede hissedebileceğiniz birçok özellik sunuyor. 7 koltuklu seçeneklerinde bagaj haliyle 368lt düşse de koltuklar raylı olduğundan öne doğru kaydırılabilir ve gerektiğinde arkadaki iki koltuk yatırılabilir. Özetle, bagaj hacmimiz ihtiyacımıza göre arttırılabilir.

Sürüşü kolaylaştıran ve güvenliğimizi arttıran yol asistanları da bir o kadar gelişmiş. Yarı otonom sürüş olanağı sağlayan, kör nokta, şerit takip, adaptif hız sabitleyici gibi birçok gelişmiş güvenlik donanımına sahip bir model XC90.

Yazının Devamını Oku

Hyundai Tucson N Line Sportif Ruhlu SUV

27 Nisan 2020
“Hyundai’nin sevilen SUV modeli Tucson “N Line” donanımıyla daha sportif ve güçlü bir forma ulaştı.”

“Daha sportif SUV”

Yeni Tucson N Line dinamik tasarımı ve sportif sürüş özellikleriyle SUV’de sportiflik arayanlar için ideal bir seçenek.       Geniş bagaj hacmi ve konforuyla ailenizle rahatça seyahat edebileceğiniz sportif süspansiyonları sayesinde keyifle kullanabileceğiniz bir SUV.

“Dış tasarım”

Bal peteği şeklindeki siyah ön ızgarası ve bumerang tasarımlı LED  gündüz farları  özgüveni yüksek güçlü görünümünü pekiştirmiş. Kırmızı gövde ile siyah detayların uyumu da Tucson N Line’a ayrı bir şıklık katmış. 19’’ siyah alaşım jantlar ve performans lastikleri ise hem görünüş hem de yol tutuşu açısından başarılı. Aracın hemen yanında bulunan “N Line” logosu ise modele ilham olan Hyundai Motorsport’un “N” logosuna hoş bir gönderme yapmış.  Dış tasarımın sportifliğini tamamlayan siyah renkteki arka spoiler ise köpek balığı yüzgeci şeklindeki anten ile 3. stop lambasının bir araya getirmiş.

“İç tasarım”

Kırmızı dikişli deri direksiyonu ile

Yazının Devamını Oku

Niki Lauda ve James Hunt’ın Hikayesi

16 Nisan 2020
Hazır yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle evlerdeyken, en merak ettiğim filmleri de izleme fırsatım oluyor. Formula 1 yarışlarını izlemeyi seviyorum. Bu sene maalesef her etkinlik gibi onlar da Korona’dan nasibini aldı ve 7 Haziran’da kadar yapılacak olan tüm yarışlar ertelendi.

F1 yarışları kadar geçmiş yıllarda F1 tarihine geçmiş yarışları, pilotları, takımları ile pist arkasındaki hikayeleri konu alan belgeseller ve filmler de bir o kadar ilgimi çekiyor. Son zamanlarda izlediğim otomobil ve motorsporları tutkunlarına keyifle önereceğim bu tarz filmlerden biri de  “Zafere Hücum” filmi.

Gerçek hayattan uyarlanan “Zafere Hücum (Rush)” , 70 yılların efsanevi iki F1 pilotu Niki Lauda ve James Hunt arasındaki mücadeleyi anlatıyor. Aslında bu ikili arasındaki tatlı rekabet çok önemli bir hayat dersi de veriyor.

Başarıya giden yolda, sadece yetenek ve tutku yeterli mi? 

Bazı karakterler vardır, örnek çalışma disiplini, azmi, yeteneği ve işine olan tutkusuyla onların sadece filmlerde yaşadığını sanırız. İşte, bence Niki Lauda böyle gerçek olamayacak kadar sıra dışı bir karakter.

James Hunt ve Niki Lauda ikisi de Formula 1 dünya şampiyonluğu kazanmış iki başarılı pilot olarak tarihe geçti.  James Hunt, 1 kere dünya şampiyonu olurken, Niki Lauda 3 kez dünya şampiyonluğu kazanmış.

İkisi de yetenekli, yaptığı işe tutkuyla bağlı ve hırslı olsa da temelde o kadar farklı profiller ki. James Hunt, yetenekli ama disiplinsiz, gününü gün eden, Allah vergisi yakışıklı tabi biraz da çapkınken,  Niki Lauda otomobil tutkusu sebebiyle oldukça varlıklı ailesinden vazgeçmiş, çalışkan, sadece iyi bir sürücü değil aynı zamanda otomobilden de anlayan, son derece disiplinli bir karakter.

Yazının Devamını Oku