Paylaş
Bugünkü derbinin de böyle olmasını umuyor, yine tarihteki unutulmaz anlara bakıyoruz.
15 Aralık 1974’te, maçtan 4 gün önce Beşiktaş Başkanı Mehmet Üstünkaya ile Fenerbahçe Başkanı Emin Cankurtaran bir araya geldi.
O günlerde Avrupa’da “kaybeden topu yer” polemiği vardı.
İki başkan tatlı tatlı atışırken Hürriyet spor yazarı Birol Pekel sohbeti renklendirdi:
“Var mısınız böyle bir iddiaya?”
Önce tereddüt etti iki başkan, sonra da iddiaya girdiler:
“Yenilen taraf, topu yiyecek.”
SOLDA: 12 ARALIK 1974 - SAĞDA: 14 ARALIK 1974
KAHVE FALINDA ‘HUZUR’ VAR
Derbiye günler kala Hürriyet’in spor sayfaları çok şenlikliydi.
Başkanların “top yeme” iddiası futbolculara sıçramıştı.
Sarı lacivertlilerin kaptanı Ziya (Şengül), “Üstünkaya o gün başka şey yemesin, topu sindiremez sonra” diye laf atıyordu.
Beşiktaş’ın kaptanı Sanlı (Sarıalioğlu) durur mu, o da yanıt veriyordu:
“Cankurtaran cebinde bir de hazım kolaylaştırıcı ilaç taşısın.”
Gönül Üstünkaya, eşi Başkan Mehmet Bey’in kahve falına bakıyor, “Bir rahatlık ve huzur bekliyor. Bir sevineceksin ki...” diyordu.
Maç günü, İnönü’de 42 binden fazla biletli seyirci vardı.
17 ARALIK 1974
KUNDURACI ÇIRAKLARININ HEVESİ
Maçın ve iddianın heyecanı iç içe geçmişti.
Sahada gülen taraf, rakibini 2-1 mağlup eden Beşiktaş oldu.
Hürriyet’teki maç yazıları Fenerbahçe’ye sert eleştiriler getiriyordu.
Orhan Aldinç, sarı lacivertlilerin oyunu için “Futbolun bu türü, kunduracı çıraklarının öğle paydosunda kaldırımlara bıraktıkları top hevesidir” yazıyordu.
Maç sonu Beşiktaş soyunma odasında da haliyle şenlik vardı.
Üstünkaya soyunma odasına girince Beşiktaşlı Tezcan koştu, başkanın boynuna atıldı. “Söyle” diye bağırdı:
“Fenerbahçe Başkanı topu yiyecek mi yemeyecek mi?”
Ve pazartesi günü geldi çattı. İddiayı kazanan Üstünkaya, Cankurtaran’a topu gönderdi. Ama bu, maçtaki top değil, çikolatadan yapılmış top şeklindeki pastaydı.
Hürriyet muhabiri Talay Erker de oradaydı.
Erker’in yazdığına göre Cankurtaran’ın yanıtı şu oldu:
“Ben bu topu yemem. Federasyon Hilmi Ok gibi hakem verdi. Hakem de Fenerbahçe’yi yedi. Bu topu federasyonla hakem Hilmi Ok yesin.”
VEDALAR DA ORTAKLAŞA
Tarihleri boyunca birbirleriyle mücadele eden Beşiktaş ve Fenerbahçe, birçok özel günü birlikte yaşamayı başarabilmiş iki büyük camia.
Her iki takımdan birçok oyuncu, jübileleri için ezeli rakiplerini seçti.
- Türk futbolunun ve Fenerbahçe’nin efsane ismi Lefter Küçükandonyanis, futbola 3 Haziran 1964’te Beşiktaş maçıyla veda etti.
7 EYLÜL 1970
- Sinyor Can Bartu’nun vedası da 6 Eylül 1970’teki Beşiktaş maçıyla oldu. “Can gitti zevk bitti” başlıklı maç yazısı, Orhan Aldinç’in kalemindendi: “Yanakları öpücüklerle ıslatılan, elleri kupalar, gönlü alkışlarla doldurulan Can, dün gece gitti ve Dolmabahçe garnitürsüz bir sofra gibi kaldı.”
Can Bartu
Ve Can Bartu, sahadan son kez ayrılırken rakibi Beşiktaş’ın oyuncusu Güray’ın omuzlarındaydı.
- Örneğine az rastlanır bir olay 25 Ağustos 1971’de gerçekleşti. Fenerbahçeli Selim Soydan ile Beşiktaşlı Ahmet Özacar ortak jübile yaptı.
İki sporcu, takımlarının kaptanı olarak çıktı sahaya ve her iki takımın oyuncularının omuzlarında ayrıldılar sahadan. Jübile gelirini de paylaştılar.
3 KULÜBÜN OMUZLARINDA
Son yıllarda dilimizden düşmeyen “endüstriyel futbol” lafı var ya. İşte o zamanlar yoktu.
- 1 Ağustos 1975... Beşiktaş’ın efsane kaptanlarından Sanlı Sarıalioğlu jübile yapıyor.
Hürriyet’in haberine göre maç “bir lig havasında hırslı ve süratli” oynandı.
Ama kelimenin tam anlamıyla rekabet ezeli, dostluk ebediydi. Sanlı kaptan Fenerbahçeli ve Beşiktaşlı oyuncuların omuzlarında sahadan ayrılırken Galatasaray Başkanı Selahattin Beyazıt ile teknik direktör Turgan Ece de onlarla birlikteydi.
Korkut Göze, Sanlı kaptan için Hürriyet’te, “Sanlı bir futbolcuydu, doğuştan, yürekten. O bir kaptandı hem de en alâsından. Ve Sanlı bir Beşiktaşlıydı, 16 yıl bıkmadan, usanmadan” yazıyordu.
2 AĞUSTOS 1975
- Fenerbahçeli Cemil Turan, 15 Ağustos 1980’de Beşiktaş maçıyla veda etti futbola.
Alaettin Metin Hürriyet’teki yazısına “Cemil sevgisi 40 bin kişilik İnönü Stadı’na bile sığmadı. Dalga dalga Taksim’e, Karaköy’e ve Beşiktaş’a yayıldı” diye başlıyordu.
16 AĞUSTOS 1980
Beşiktaşlı Fahrettin Cansever, Fehmi Sağınoğlu, Samet Aybaba, Fenerbahçeli Mehmet Oğuz, Nedim Doğan bu ezeli rekabette jübile yapan diğer isimlerdi.
- Beşiktaş’ın “Sarı Fırtına”sı Metin Tekin, 17 Ağustos 1997’de Fenerbahçe maçıyla yaptı jübilesini. Metin Tekin sahadan ayrılırken formasını o zamanlar henüz 6 aylık olan, bugünün gözde aktörlerinden oğlu Tarık Emir’e bırakmıştı.
Sanlı Sarıalioğlu artık Hürriyet yazarıydı, “Jübile hak edene yapılır” dediği yazısında şunları yazıyordu:
“Metin çabuk, süratli, yetenekli. Ayrıca gerçek bir sportmen, centilmen. Cana yakın, sempatik, sevecen.”
Ne mutlu ki, bu oyuncular gönül verdikleri takımın formasıyla futbola veda edebildiler.
Paylaş