Kanaryasın sen!
Önce, basketbolu az takip edenler için yazayım;
Fenerbahçe Moskova’da, CSKA’yı yendi…
CSKA, geçen yılın şampiyonu;
O haftanın, en güzel golü, en iyi oyuncusu, haftanın takımı seçilir...
Ben bir kategori daha koymak istiyorum;
“Haftanın artistini” seçelim…
Televizyonda yapılsa çok daha iyi olur…
Ne; Yanar toplu, “son dakika” anonsları…
Ne; “Futbolun Ergenekon’u fos çıktı”, manşetleri
Ne; Televizyon altından defalarca geçen kocaman yazılar…
Ne spor programlarında bir haber(!)
Çünkü gün karanlıktı…
“Nasılsın” diyen olmadı, çünkü “iyi değildik”…
Minibüsler, minibüs caddesinde kornalarını çalmadan topladılar müşterilerini…
Balıkçılar, “taze balık” diye bağırmadan sessizce sattı balığını…
Obradovic ve Advocaat ustalar, bize keyifli bir gece yaşattılar…
Basket takımımızın bu haftaki rakibi, futbol takımıydı…
Obradovic ile üç gün önce üç yıllık sözleşme yenilenmiş hepimiz mutlu olmuştuk...
Şükranlarımızı sunmak için ilk buluşmayı bekliyorduk…
En az üç yıl, heyecan demek…
Ataşehir yolarında geçecek, üç yıl demektir…
Sözüm vardı;
“10 yıllık sözleşme yapın, 10 yıllık kombine alalım” demiştim…
Real Madrid, futbol maçlarındaki Galatasaray gibi oldu…
Madrid’deki Final Four’da, “artistik hareketleri” ile Fenerbahçe’yi elemeleri,
Arkasından Berlin’deki Final Four için oynanan seride, Fenerbahçe’nin 3-0 kazanması, keskin bir rekabet yarattı…
Real Madrid maçlarında, ayrı bir motivasyona gerek kalmadan seyirci yerini alıyor ve görevini yapıyor…
Soruyu yayıncı kuruluş sordu;
Biz, hep birlikte düşünmeliyiz…
Soruyu soranın elinde veriler var… Hangi maç, ne kadar izleniyor? Hepsini biliyor… Bir sır gibi saklamaz ise sonunda da belli olacak…
Ben bizim asırlık çınarların yenileceğini hiç sanmıyorum ama demek ki ciddi bir rakip var ve adım adım geliyor…