Denizlerdeki evim Türkiye
Beni nazar boncuklu tişörtüyle karşılayan Caroline Scheufele ile Chopard’ın Türkiye distribütörü Tektaş Saat ve Mücevherat’ın kurucusu Shelly Ovadia eşliğinde Bodrum’daki Lucca Beach’te buluştuk.
Cannes Film Festivali’ndeki ses getiren partilerden sonra Avrupa ve Orta Doğu’da Chopard markasının etkinlerine tüm hızıyla devam eden Scheufele, dinlenmek için soluğu teknesiyle Bodrum’da almayı tercih etmiş.
30 yıldır Bodrum’a geldiğini söyleyen iş insanı, “Bodrum’da 30 yıl önce sadece tek bir 5 yıldızlı otel vardı. Sakindi. Sabah balıkçılarla balığa bile çıkardık. Bugün sadece otel ve restoranlarıyla değil, iş çevremdeki arkadaşlarımın ilgisiyle de Bodrum’un altın çağını yaşadığını görüyorum” dedi.
Türkiye’nin tasarımlarına ilham verdiğini dile getiren Scheufele, “Denizlerdeki evim Türkiye. Geçmişte buranın güneşinden ilham alarak birkaç tasarım yaptım. Ülkenin geçmişten gelen enerjisi ilham verici” diye konuştu.
Biber dolması, ve zeytinyağlı fasulyeyi sevdiğini söyleyen Caroline Scheufele, “Türkiye’deki domatesin tadını dünyanın hiçbir yerinde bulamıyorum. Ülkeniz organik gıda cenneti. Cenevre’deki evime Türkiye’deki pazarlardan domates götürüyorum” dedi.
Sakinlik Adası
HİBRİT MEKAN
Yek ve Alancha restoranlarıyla Türk mutfağına çağdaş yorumlar katan İzmirli şef Kemal Demirasal bu misyonunu Londra’da yeni açtığı The Counter isimli restoranında da devam ettiriyor. “Tezgah” anlamına gelen İngilizce isminden de anlaşılacağı üzere Türk ocakbaşı kültürünün çağdaş bir uyarlaması olan mekan mangal üstü bronz kaplamalarından, şişlerine kadar kendinizi Adana veya Antep’te ama bir o kadar da Avrupa’da hissettirecek türden.
Çünkü şef Kemal Demirasal menüden dekorasyona kadar meşhur Portobello pazarının kurulduğu, Julia Roberts ile Hugh Grant’ın oynadığı “Notting Hill” filminin çekildiği semtin bohem ruhunu yakalamış.
Genç, dinamik ve bir o kadar da şık bir restoran kurmuş. Bölgenin meşhur kaykaylı gençlerinin uğradığı, beyzbol şapkalı genç sarışın İngilizlerin meze ve kebap yediği hibrit bir mekan olmuş.
KUYRUK YAĞINDAN KOKTEYL
Aşk ve iş mutfağı
Sayısız ödül ve yabancı TV röportajını kariyerine sığdıran Hüseyin Özer, başarılı girişimler ve kendi tabiriyle sektörde yenilikçi kıvılcımlar olmasına rağmen Türk mutfağının dünyada hak ettiği yerde olmadığından şikayetçi:
“Türkiye büyük bir başarı göstererek drone’lar uçurdu, insansız hava araçları uçurdu ama mutfağını halen uçuramadı. Çünkü Türk mutfağına odaklanan yeni şefler azınlıkta. Beğendiğim birkaç yeni dönem şef var, lakin gençler daha çok yabancı mutfaklara ilgi gösteriyor. Türk mutfağını seçenler ise coğrafya ve tarih bilmeden bu işe odaklanıyor. Kısacası eğitim yetersiz. Dünyada Türk restoranları aşk ve iş yemeği için değil, karın doyurmak için tercih ediliyor.
Oysa Türk mutfağının yanına yanaşamayacak Fransız ve İtalyan restoranları aşk ve iş yemeklerinin en çok rağbet gören mekânları.
Türk mutfağını hak ettiği yere taşıyacak şefler yetiştirmek için 2023 yılında çok kıymetli yatırımcı dostlarımın da desteğiyle İstanbul’da bir gastronomi okulu ve restoran açacağım.
Sofra restoranlarında Londra’da birçok şef yetişti. Şimdi bunu Türkiye’de yaygınlaştıracağım.”
Fırsat eşitliği hedefi
Mütevazı şıklığını çalışma alanına da yansıtan Begüm Yücel’in çağdaş sanat eserleriyle dolu yaratıcılık kokan ofisinde buluştuk. Eğitimci bir aileden gelip Türkiye ve yurtdışındaki deneyimlerini böylesine anlamlı bir amaç için bir araya getiren Begüm Yücel’in vakfa dair heyecanını ve enerjisini oldukça yüksek buldum.
SEY Vakfı’nı daha adil bir eğitim bursu erişimi sağlamak için Bahçeşehir Koleji ve Uğur Okulları İcra Kurulu Başkanı olan ve vakfın da başkanlığını yürüten abisi Hüseyin Yücel ile kurduklarını belirten Begüm Yücel, şöyle dedi:
“Burs almada fırsat eşitliğini sağlayarak çocuklarımızın maddi olanaklara erişimde coğrafi kısıtlamalar olmaksızın daha adil imkanlara sahip olmasını istedik. Bu amaçla SEY Vakfı olarak başarı kriteri aramaksızın ihtiyaç sahibi çocukların ilköğretimleri boyunca tüm eğitim ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Aile nasıl çocuğun değişimini sağlayabiliyorsa eğitimli bir çocuk da hem aileyi hem de toplumu değiştirebilir.”
Vakfa destek olmak isteyenler için kurumun internet sayfasında çeşitli tasarım ürünler de satılmakta.
Bodrum sohbetleri
TAV Passport iş birliğinde, Milas Bodrum Havalimanı’ndaki TAV Primessclass lounge alanında çekilen bölüm için İstanbul’dan özel jetiyle gelen iş insanı Rachad Ghandour ve TRT World spor spikeri Samantha Johnson’ın yolculuğuna eşlik ettim.
Çekim öncesi konuklara Türkiye deneyimlerini sordum.
Lübnan’ın ikinci başbakanı Abdulhamid Karami ve 2004’teki bir diğer başbakanı Omar Karami’nin torunu olan Rachad Ghandour, Türkiye’yi sadece tatillerini geçirdikleri bir ülke olarak görmediklerini, İstanbul’da kurdukları şirketle turizm, enerji ve gıda alanında yeni yatırımlara hazırlandıklarını, Türkiye’nin her dönem fırsatlar ülkesi olduğunu söyledi.
İngiliz TV yüzü Samantha Johnson ise Türkiye’nin yabancı kadınlar ve turistler için güvenilir bir ülke olduğu vurgusunu yaparak Türk insanının enerjisine ve Türk mutfağına hayran olduğunu söyledi.
Her iki konuk, çekimlerin yapıldığı Bodrum’u dünyanın turizm başkentlerinden biri olarak niteledi.
8 bölüm halinde yayınlanacak
Türk kumsallarına övgü
Her yıl Türkiye’ye tatile gelen ünlü şef Wolfgang Puck ile önce İstanbul’da buluştuk.
Türkiye’nin gastronomi elçisi Demet Sabancı’nın girişimiyle Türkiye’ye gelen ve deneyimli işletmeci Deniz Zengin’in genel müdürlüğünde yönetilen Nişantaşı’ndaki Spago’da yeni menüyü tattık.
Pan-Asya lezzetlerini barındıran, Türkiye esintilerinin de olduğu keyifli bir menü ortaya çıkmış.
Ertesi gün ise ünlü şefle ailece tatile gittiği Bodrum’da görüştük.
İspanya’daki Guggenheim Müzesi’ni tasarlayan ünlü mimar
En hip destinasyon
Rotanın en meşhur durağı hiç kuşkusuz Brighton. Londra’dan 2 saat tren mesafesindeki sahil beldesi okyanusun diğer tarafında Fransa’ya komşu olduğu için hem Londra hem de Paris sokaklarından esinlenilmiş bir mimariye sahip. İngiltere’de görmeye alışık olmadığımız “sur içi” hissiyatında daracık sokakları mevcut. Sahilinde ise güneşlenebileceğiniz alanlar dışında üzerinde lunapark inşa edilmiş dev iskelesi, meşhur gözlem kulesi ve sanat galerileri var.
Buzlu lansman
İngiliz futbol tarihine ismini altın harflerle yazdırmış eski futbolcu David Beckham ile Tudor saatlerinin Londra’da düzenlediği lansmanda bir araya geldik. 1952 yılında gerçekleşen Grönland kuzey kutup seferinin 70. yılı şerefine verilen davette yıldız isim kadar keşif ekibinin taktığı tarihi bir Tudor saati de ilgi odağı oldu.
Thames nehri yakınındaki eski tütün fabrikasında “kutup konseptli” düzenlenen etkinlikte buzdan yapılma bardaklarda ikramlar sunulurken tarihi saatten esinlenilmiş yeni modeller ise dev buz parçaları üzerine yerleştirilerek tanıtıldı.
Saatlerin marka yüzü olan 47 yaşındaki David Beckham ile etkinlikte bir araya gelerek sohbet ettik. Uluslararası saat koleksiyonerlerinin ve Oxford Üniversitesi’nden tarih uzmanlarının da ilgi gösterdiği davette Beckham ile Türkiye ve Türk futbolu üzerine konuştuk.