Paylaş
Bir defa rahatlatıcı bir girişi var raporun. 2018’den bugüne internet ve mobil kullanıcılar büyük bir artış göstermemiş. Yani sardırdıkça sardırmıyoruz bu işe demek ki. Artmış artmasına da nüfus da artmış yani!
Türkiye özelinden bakınca mevzuya, size birkaç rakam vereyim.
İnternet kullanım oranımız %72 olmuş, dünya ortalamalarına çok yakın. Mobil kullanım ise tahmin ettiğimden çok yüksek, %93 gibi ciddi bir rakam var ortada ve geçen seneye oranla %20 de artmış. Akıllı telefon kullanan, elindeki telefonla internete giren insan sayısı çok yükselmiş. Ne demek bu? Bir iş yapıyorsanız ve mobilden sizin internet sitenize ulaşılamıyorsa, yazık ediyorsunuz çabalarınıza demek.
Aktif olarak sosyal medyayı kullananlar ise 52 milyon kişi olarak yer almış raporda. Ne yapıyorsan yap, sosyal medya ayağı olmalı diyor bu rakam da bize. Peki hangi sosyal medya kullanılmalı, nasıl ulaşacağız bu insanlara?
Dünya genelinde Facebook ve Instagram belirgin artış göstermiş. ‘Artık kimse Facebook kullanmıyor’ gibi bir izlenim var içimizde bir yerlerde. Demek doğru değil! Siz de Facebook’u gözden çıkaranlardansanız, belli kitlelere ulaşmak için hala çok gözde bir yer olmayı devam ettirdiğini söyleyebilirim.
Instagram’ın tüm dünyada önlenemez yükselişi devam ediyor. Benim de en popüler uygulamam Instagram. Kendime not: Instagram’a daha çok yüklenmeliyim!
Twitter dünya genelinde ufak bir düşüş yaşıyor rapora göre. Tamamen bizim ülkeye ait ve şahsi fikrim, ‘Twitter ülkemizde o kadar zor bir yer ki!’
Herhangi bir konu hakkında yazdığın en ufak bir – iki cümle yüzünden anında linç ediliyorsun. Saniyesinde yanlış anlaşılıyorsun. Hemen bir polemiğin içine çekiliyorsun. Herkes çok gergin ve kavgacı, toleranssız, olumsuz.
Zaten hayatta yeteri kadar derdim var, bir de tanışmadığım tiplerin gergin eleştirileriyle uğraşamıyorum ben şahsen.
Enteresan büyümeler reklam yatırımını sonuna kadar hak eden Tiktok ve nezih – istikrarlı yükselişiyle LinkedIn.
Tiktok benim için şu an çok uzak bir uygulama, LinkedIn’de de ‘Var mısın? Varım’ noktasındayım. Ama özellikle LinkedIn’i çok aktif kullanan ve bu uygulama içinde de kendi kitlesini yaratan arkadaşlarım var, enteresan.
Ben şahsen, bir iki uygulamayla anca uğraşabiliyorum. Her mecrayı çok ciddi takip içinde olup, takipçi peşinde koşmaya ruhum yetmiyor. Biraz da gerçek arkadaşlar olsa hayatta...
Raporda, Türkiye’deki kullanıcıların yüzde 84’ü interneti her gün kullanırken, yüzde 12’si en azından haftada bir kez kullanıyor çıkmış. Siz bunlardan hangisisiniz? Haftada bir kez kullanan ya da hiç kullanmayanla karşılaşmadığım için bugüne kadar, etrafım %84’lük dilimle çevrili demek ki. Bunu da zaten benimle bir yerde otururken elli kere telefonuna bakan arkadaşlarımdan anlıyorum.
Türkiye’deki kullanıcıların yüzde 96’sı çevrimiçi videolar izliyormuş. Hiç şaşırdık mı? Hayır! Ortalık hem izleyen hem de beğendiği videoları birbirine izletenlerle dolu değil mi? Özellikle Youtube bu konuda dev adımlarla ilerliyor.
Kendime not: Youtube projemi hemen yayına almalıyım!
Bir de televizyon ayağı var işin, internet kullanıcılarının yüzde 43’ünün TV içeriklerini internet üzerinden izlediğini görüyoruz raporda. Çok da haklılar. Dizi mi izliyorsun, dayak mı yiyorsun belli olmayan reklam süreleriyle uğraşan insanlar yok artık ortalıkta. Canı istediğini, canı istediği zaman, canı istediği miktarda izleyen izleyiciler var. Oturup üç – dört bölümü arka arkaya izleyen insanlar var her yerde. TV içeriklerini sizin verdiğiniz şekilde değil, kendi istediği şekilde izlemeyi tercih edenler artıyor.
Bir de televizyon asla bitmeyecek diyorlar. Gör bak, ne olacak!
Not: Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam
Paylaş