Paylaş
Hemen başladı ‘İttifak dağılıyor, NATO çöküyor’ tartışmaları.
Ağzından ‘kardeşlik’ laflarını düşürmeyen şu Körfez Araplarına bir bakın; kim çöküyor kim toparlanıyor diye...
Emirlikler Dışişleri Bakanı Gargaş’ın ‘kardeşlik’ manifestosuna bir bakın, hangi ittifaklar dağılıyor diye...
“2 Arap olmayan ülkeden yardım talep edip bir tanesinden de askeri koruma istemesi, krizde yeni bir trajik ve komik sayfa açabilir” demesine...
Şu mesajdaki ‘birimiz hepimiz hepimiz birimiz için’ bilincine bir bakın...
Açlık ve susuzluğa mahkûm ettikleri kardeşleri, Türkiye ve İran’dan gıda yardımı isteyerek Arap kardeşliğine ihanet etmiş oluyor.
Aman ne sağlam bir ümmet birliği inançları varmış, ne güçlü Müslüman kardeşliği bağlarına sahipler...
Ramazan günü ekmeğe, suya muhtaç etmeye teşebbüs, kardeşlik hukukuna halel getirmiyor da... Bölgeden başka ülkelerle alışverişe girmek, kardeşlik hukukuna sığmıyor. Krizi tırmandırmak oluyor.
‘Trajik ve komik bir sayfa açılabilir’ tehditleri savururken... Böyle ‘kardeş’likten, böyle ‘ümmet dayanışması’ndan daha trajikomik ne olabilir diye düşünmüyor bile.
ŞOKE EDEN ‘İHANET’ NE MİYMİŞ?
Krizin en ‘tuhaf’ kısmı, Katar gibi bir kardeşin kimlerle taraf olduğunu görmekmiş Gargaş için.
“İranlı, Türk, Hamas, devrimci, siyasi ideolog ve Müslüman Kardeşlerle taraf... Ve biz, Arap Körfezi kardeşimizi girdiği yoldan çevirmeye çalışıyoruz” diyor.
Ne kadar müşfik, ne kadar dostane, ne kadar kardeş canlısı, ne de Müslümanca...
Sünni-Şii çatışmasına oturuyor mu? Mezhep kutuplaşmasını da araçsallaştırıyorlar. Şii yayılmacılığı geliyor diyerek, İran öcüsüyle korkutarak Sünni kampı arkalarında toplama siyaseti güdüyorlar.
Yoksa din kardeşlikleri, kullanım değeri kadar geçerli. Mezhep kardeşlikleri, çıkarlarına çalıştığı kadar...
Katar’ı, dış ülkelerden yardım istemekle suçluyorlar.
Amerikan üssü sorun olmuyor ama Türkiye’nin, ‘dış ülke’ olarak Katar’da askeri üs kurması büyük sorun.
Kral Selman da Türkiye’yle birlikte
‘İslam ordusu’ kurmuştu. Sormazlar mı; Katar’daki üs, Al Tani emirliğine bedelli koruma hizmeti vermekse... İslam ordusu da İran’a karşı Suud Kraliyet ailesine muhafız alaylığı yapmak mıdır diye...
Hem yüz milyarlarca dolarlık silah anlaşmasıyla kafalayıp kardeşinize karşı yanınıza aldığınız Trump, Arabistan’ın Sünni yerlisi mi? ABD, Körfez’in ta içinden mi?
‘ŞEF KRALA İTAAT DAYATMASI
Katar’a bölgesel liderlik yarışından çekil, Suud’a uydu ol, yörüngeden çıkma, emir altına gir rahat et diyorlar.
Çekişme iktidar çekişmesi, ‘Krallar kralı kim olacak’ rekabeti.
Katar Emir’i şimdilik teslim olmaya direniyor. Otonom ve bağımsız politikalardan vazgeçmiyor, Suud’un iradesine tabi ve bağımlı davranmıyor.
Mücadele, Sünniler arasında bir Vahhabi-İhvan mücadelesi de değil. İslam dünyasında güç tekeliyle vesayet kurma mücadelesi.
Trump, istediği kadar Riyad ziyaretinin meyvesi yani kendi başarısı olarak sunsun. Bu, onun inisiyatifi değil.
IŞİD katliamının Londra’daki kurbanları için saygı duruşunda bulunmayı reddeden Suud, ılımlı İslam’ı temsil ediyor. Katar da katı, gaddar, tehlikeli, aşırıcı, radikal ve terörist ideolojiden yana ha!...
Arap Baharı’nın tabutuna son çiviyi çakma, ayaklanmaların taşıyıcısı gördükleri El Cezire’yi betona gömme, monarşi karşıtı fikirlerin halkta taban bulma sorununu kökten çözme projesi.
Uğrunda ‘kardeş katli’ne bile fetva verilebilen bir taht kavgası mı daha trajik... Bu iktidar kavgasını ‘emperyalizmin bir oyunu, küfür tek millettir, haçlılar içimizi karıştırıyor’ diye okumak mı daha acıklı?
Suud Dışişleri Bakanı El Cubeyr, “Kardeşimize hatasını söylüyoruz, yanlıştan dönmesi için tavsiye veriyoruz” diye savunuyor ablukayı.
Arkadaşça tavsiyeniz, kardeşane uyarınız buysa, düşmanlığınız nasıldır, cezalandırmanız ne biçimdir, Allah korusun.
Gargaş kardeş krizin en dramatik tarafını merak ediyorsa, işte bu korkunç bencilliğin kabak gibi görünür olmasıdır.
Paylaş