Paylaş
Anadolu rock şarkılarında yer alan “Dadaloğlu der ki...” ya da “Karacaoğlan der ki...” bölümlerine gönderme yapan Cem Yılmaz, o bölümleri...
“Eğer beni sallamıyorsanız, o zaman Dadaloğlu’na kulak verin... Eğer bana inanmıyorsanız, o zaman bakın Karacaoğlan ne demiş? Şarkılarda böyle denmek isteniyor” diye yorumlar.
*
Ben de o hesap...
Madrid’de olup bitenler için...
“Türkiye büyük zafer kazandı” türü cümleler kurmak yerine...
Anadolu rock şarkılarında denenen yöntemi deneyeceğim.
*
Buyurunuz, deniyorum:
*
The Economist der ki:
*
“Erdoğan, eve zaferle dönüyor.”
*
İsveç Parlamentosu’ndaki PKK yandaşı Kakabaveh der ki:
*
“İsveç hükümeti, YPG/PKK’yı Türkiye’ye kurban etti. Bugün bizim için kara bir gündür.”
ALLAH ALLAH! GENÇLER SANDIĞIMIZ GİBİ DEĞİLMİŞ
NE işittik şu ana kadar?
*
Hep şöyle şeyler:
*
- Gençlik çok farklı abi.
- Acayip bir gençlik geliyor.
- Bu gençler, sınırlama istemiyor abi.
- Gençlik muhafazakârlıktan çıkmak istiyor.
*
Çok saygı duyduğum akademisyen Ali Çarkoğlu, bu ezberimizi fena halde bozmuş.
Hem de Halk TV’de...
Hem de Ayşenur ablanın karşısında.
*
Şöyle demiş Çarkoğlu:
*
Türkiye’de genç seçmen, anne babalarından daha muhafazakâr olabiliyor. Bu Türkiye’ye has bir özellik. Araştırmalarımızda da bizi şaşırtan bir gözlem. 90’larda yaşanan gelişmeler ve muhafazakârlığın yükselmesi, genç nesli etkiledi. Kendilerinden bir jenerasyon evvelinden daha muhafazakâr bir halkla karşı karşıyayız şu an”.
*
Ben işittiğim anda... “Allah Allah! Bu ne acayip iş?” diyerek şaşırdım.
*
Ayşenur abla ise bu durumu “bir hayli düşündürücü” bulmuş.
ÜÇ İDEOLOJİ VE CÜNEYT ARKIN
Cüneyt Arkın, ideolojiler üstü bir sanatçıydı. Ama apolitik değildi. İdeolojilerden kaçmazdı. Ama ideolojilerden herhangi biriyle de kendini sınırlamazdı. Hak, hukuk, insanlık, özgürlük, adalet bağlamında bütün ideolojilerle ortaklık kurmasını bilirdi. Bu açıdan sonuna kadar politikti. Ama ideolojik bir aşireti yoktu. Bunun en büyük kanıtı, rol aldığı şu üç filmdir:
MİLLİYETÇİ CÜNEYT ARKIN FİLMİ
Olay film: Güneş Ne Zaman Doğacak
SOVYETLER döneminde esir Türkler olgusuna işaret eden bu film, zamanında büyük olaylara neden olmuştu.
Gösterildiği sinema salonları bombalanmıştı.
*
Filmde komünizm eleştirisi vardı.
Çok karikatürize bir eleştiriydi bu. Bazı sahneleri komik kaçıyordu.
Ama yine de dönemin siyasal ortamında çok ciddiye alındı film.
*
Filmin ana derdi Sovyetler Birliği’nde yaşayan Türklerin çektikleri eza ve cefalardı.
*
Cüneyt Arkın açısından böyle bir filmde yer almak, çok riskliydi.
Sol entelijansiya tarafından dışlanabilirdi.
Hiç takmadı Cüneyt Arkın.
Zaten hiç takmazdı da.
İSLAMCI CÜNEYT ARKIN FİLMİ
‘Hasan Karakaya’lı Rahmet ve Gazap
YÖNETMEN Mesut Uçakan’ın ilk döneminin ürünlerinden.
Bir gazeteci filmi bu.
*
Film sanırım Yeni Devir / Milli Gazete tesislerinde çekilmiş.
Filmin ilk bölümlerinde Cüneyt Arkın’ın hemen yanında Akit gazetesinin ünlü ismi rahmetli Hasan Karakaya’yı fark ettim.
*
Böylece Hasan Karakaya’nın bir Cüneyt Arkın filminde figürasyon olarak da olsa rol aldığını anlamış oldum.
*
Filmin konusuna gelince...
Görünürde İslami bir film değil bu.
Ama alttan alta, inceden inceye...
Mesajlarında İslami bir ton var.
SOLCU CÜNEYT ARKIN FİLMİ
İşçi haklarını işleyen solcu bir film: Maden
BİR Yavuz Özkan filmi.
Tarık Akan ile Cüneyt Arkın’ı buluşturan bu film, işçi hakları temalı solcu bir film.
*
1978 yılında çekilen bu filmde Cüneyt Arkın, solcu bir işçi lideri gibi tiratlar atar.
Destansı söylevler çeker.
*
Altın Portakal’da en iyi film ödülü alan Maden, Tarık Akan’a da “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü kazandırmış. Cüneyt Arkın ise ödül alamamış maalesef.
*
Neyse...
Sonuçta karşımızda devrimci bir Cüneyt Arkın vardır.
Ve devrimciliği kendisine yakıştırmasını bilmiştir.
Paylaş