Paylaş
Özellikle köşe yazarlarının işlediği konulara dikkat kesildim.
Enteresan bir konu dağılımı çıktı ortaya...
Şöyle ki:
BİR: Aydın Doğan iyi, çevresi kötü yazıları.
İKİ: Bütün kötülüklerin arkasında Ertuğrul Özkök var yazıları.
ÜÇ: Islak imza yazıları...
DÖRT: İlker Başbuğ yazıları...
BEŞ: Yine Ertuğrul Özkök yazıları.
ALTI: Derken ahlaki çöküş: “Özkök gitsin patron kurtulsun” yazıları.
YEDİ: Özkök’ün gitmesi kesmedi: Özkök ağırlığını yitirsin yazıları...
SEKİZ: Devreye balyoz giriyor: Balyoz planı yazıları...
DOKUZ: Balyoz... Balyoz... Balyoz yazıları...
ON: Hrant’ı Özkök öldürttü yazıları...
ONBİR: Balyoz yazıları...
ONİKİ: “Özkök Hrant’ın değil ama Ahmet Kaya’nın katilidir” yazıları...
Ne diyeyim bilemiyorum vallaha... Galiba en iyisi Allah ıslah etsin demek...
Yürekli kadın yazarlar
NİHAL BENGİSU KARACA (Habertürk):
Kültürel altyapısı sağlamdır... Sinema alanında yetkindir... Alçakgönüllüdür... Serbest düşünür... Zerre kadar hakaret etmeden polemik yapma erdemini gösterir... “İçeride” kalmayı başararak “içeri”yi eleştirir... Toplumun tüm kesimleriyle temas halindedir... Ece Temelkuran’la da yakın dosttur, Ayşe Böhürler’le de... İçe kapalı değildir... Empatisi yüksektir... Özgürdür... Eşitliği bir fikir olarak benimsemekle kalmaz hayatında da yaşatır...
AYŞE BÖHÜRLER (Yeni Şafak):
Başkalarından çok kendisini eleştirebilme erdemine sahiptir... Kendi tarafının eksikliklerini görebilmek gibi bulunmaz bir yeteneğe sahiptir... Kimin ne diyeceğine bakmadan yazar ve konuşur... AK Parti’nin yetkili kurullarında görev yapmasına rağmen, parti ile hiçbir bağı olmayan yazarlardan daha tarafsız olabilir... Hayatının odak noktasında vicdanı vardır... Bu nedenle ismi saygı uyandırır.
ÖZLEM ALBAYRAK (Yeni Şafak):
En mühim meselelerde birçok deneyimli yazarın görmeye cesaret edemeyeceği türden ayrıntıları yakalar ve o ayrıntıları cesur bir şekilde işler... Hakaret etmez, iktidar cephesinden konuşuyor olmanın limanına sığınmaz ama söyleyeceğinden de milim geri adım atmaz... Bu haliyle gazetesinde yazıp çizen ağabeylerine örnek teşkil eder...
SİBEL ERASLAN (Vakit):
Destansı ve coşkulu bir üslubu vardır... Vicdanı ve aşkı, siyasetin ve ihalelerin önüne geçirir... İslam tarihindeki kadın önderlerin taklitçisidir ve onların yoluna çağırır dindar kadınları... Vefalıdır ve bu en önemli özelliğidir... “Neyi kaybettik?” sorusu hayatının sorusudur. Muktedir olmanın nimetlerinden yararlanmak yerine muktedir olmanın götürdükleriyle ilgilenmeyi tercih eder.
ELİF ÇAKIR (Taraf):
Muhafazakâr kesimin neşesini, artılarını, kulisini, eksiğini gediğini, eğlencesini, yaşam tarzını yazabilme cesaretine sahiptir... Militan bir kalemi, militan bir ruhu yoktur... Ne diyeceğini, ne söyleyeceğini önceden kestiremediğimiz türden yazarlardandır. Başındaki örtüyü kompleks yapmayan, ona takılıp kalmayan, bu açıdan kendine güvenli bir yazardır.
FATMA KARABIYIK BARBAROSOĞLU (Yeni Şafak):
Yetkin bir akademisyen olmasına karşın dili ve üslubuyla etkileyicidir... Son derece önemli sosyolojik saptamalar içeren eserlere imza atmıştır. Hikâye sanatı alanında da önemli kitapları var... Günlük yazılarında ise detaycıdır... Vicdan, onun da şaşmaz terazisidir... Hepimizin kaçırdığı ayrıntılarla, ince şeylerle meşgul olur... Çünkü onun “durup ince şeyleri anlamaya vakti” vardır.
HİDAYET TUKSAL ŞEFKATLİ (Star):
Biz onu İslam kaynaklarındaki erkek egemen anlayışa yönelik sert eleştirileriyle tanıdık... Bu alanda yaptığı akademik çalışma, öncü bir çalışmadır ve hâlâ aşılamamıştır... Konusuna hâkim bir ilahiyatçıdır... Ama sadece ilahiyat kaynaklarından beslenmez... Hem feminist, hem de Müslüman olunabileceğini gösteren ilk isimlerdendir...
İlk patronuma vefa
Benim ilk patronum Levent Gültekin’dir.
Gerçek Hayat dergisinin sahibiyken az kahrımı çekmedi...
Epey bir süredir Londra’daydı.
Geçen gün aradı, dönmüş...
“Aydın Doğan gibi iyi ve dikkatli bir patron görmedim muhafazakar kesimde” dedim ya...
Buna içerlemiş.
“Ben seni Gerçek Hayat’ta tutmak için elimden geleni yapmadım mı?” dedi.
Haklı...
Levent, bizim camianın potansiyel Murdock’udur...
Keşke imkanları elverse de mahalleyi bağımsız gazeteyle tanıştırabilse...
Neyse...
Kendisine “memlekete hoş geldin” diyorum...
İslami kesimde Modalar Demodeler
DEMODE Vakit Gazetesi
MODA Taraf Gazetesi
DEMODE Özkök’ün övgüsüne sevinmek
MODA Özkök’ün övgüsünden şikâyetçi görünmek
DEMODE Sezai Karakoç belgeselini övmek
MODA Sezai Karakoç belgeselini eleştirmek
DEMODE Kaseti ortaya çıkan dinci
MODA Planı ortaya çıkan asker
DEMODE İslami yaz tatili
MODA İslami kar tatili
DEMODE Nazlı Ilıcak’ın ekran performansı
MODA Nazlı Ilıcak’ın “twitter” performansı
Paylaş