Paylaş
Birileri, ‘PKK güçlendiriliyor, Öcalan yeniden siyasi bir aktör haline getirilmek isteniyor’ diye suyu bulandırmaya çalışıyor ama gerçek öyle değil. 50 yıldır devam eden PKK terörünün sonlandırılması için olağanüstü bir çaba sarf ediliyor.
ÜÇ İSME DİKKAT
Yeni süreci anlamak için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın açıklamalarını dikkatle takip etmek gerekiyor.
Hakan Fidan, Ürdün Dışişleri Bakanı ile görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, “Kürt kardeşlerimizin asil duygularını sömürerek onlar üzerine kurdukları şiddet imparatorluğu artık çökmek üzere. Suriye’deki PKK/YPG meselesinin ortadan kaldırılması an meselesi diye düşünüyoruz” dedi.
Tarihi bir süreç yaşanıyor diye buna işaret etmek istemiştim. Ama bu kolay olmayacak. Özellikle de ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin buna kolay kolay izin vermeleri beklenmiyor. Ama zamanın ruhu bizim yanımızda. Konjonktür lehimize.
ABD’YE MESAJ
Hakan Fidan’ın bu uyarısı ise başta ABD olmak üzere Batılı devletlere.
“Bölgede emelleriniz farklıysa, DEAŞ’ı bahane ederek PKK’yı güçlendirerek başka bir politikaya hizmet edilmek isteniyorsa ona da geçit yok. Her türlü oyunu bozacak durumdayız.”
OYUN KURUCU ÜLKE
Türkiye hem oyun kurucu bir ülke hem de oyun bozucu.
Örnek mi istersiniz? Suriye’ye bakın.
Örnek mi istersiniz? Karabağ’a bakın.
Örnek mi istersiniz? Libya’ya bakın.
Örnek mi istersiniz? Somali ile Etiyopya arasındaki barış anlaşmasına bakın.
Örnek mi istersiniz? Esed’in akıbetine bakın.
DEM PARTİ İLE ÖCALAN ARASINDAKİ BİLEK GÜREŞİ
DEM Parti heyeti, siyasi partileri ziyaret ediyor. Ama önce DEM Parti’yi ziyaret etmeleri gerekiyor. Çünkü öncelikle DEM Parti’nin ikna edilmesi gerekiyor.
Çünkü DEM Parti, Ömer Öcalan’ın ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada da Kandil’le işbirliği yapıp Öcalan’ı sabote etmişti. O zaman, “Meğer PKK değil DEM Parti silah bırakmak istemiyormuş” diye eleştirmiştim.
ÖCALAN ‘KATKI YAPMAYA HAZIRIM’ DEDİ
Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ın DEM Parti heyeti olarak yaptıkları ziyaretin ardından yayımlanan açıklamada ise Öcalan, “Yeni paradigmaya ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” diyordu.
GAZZE TEHDİDİ
Öcalan’ın çağrısının muhataplarından biri DEM Parti diğeri ise Kandil’di. Peki DEM Parti ve Kandil ne yaptı?
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “İmralı’nın kapıları şimdilik açılmıştır. Tarihsel bir kırılma anından geçmekteyiz. Bu tarihsel kırılma anında ya pozitif yönde bir kırılma gerçekleşecek, barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek, her yer Gazze olacak” diye konuştu.
Bu konuşma Gazze’de binlerce çocuğu, kadını katleden savaş suçlusu İsrail’i örnek almak demektir.
Bu konuşma Gazze’deki çocuklara hakaret etmek demektir. Bu Türkiye’yi Gazze’ye çevirmekle tehdit etmek demektir. Tülay Hatimoğulları’nın açıklamasını okudum. İkna edici değildi. Kuşkularımı gidermedi, tam aksine artırdı.
ÖCALAN’I SABOTE ETMEK
Hadi bir denemeye kalkın bakalım. Türkiye’yi Gazze’ye çevireceklermiş. Halep oradaysa arşın burada.
Hendek savaşlarında bunu denemeye kalktınız ne oldu? O hendeklere dolduruldunuz.
Ayrıca bu konuşma Öcalan’ın gereken pozitif adımları atmaya ve çağrı yapmaya hazırım dediği sürece katkı yapmak mıdır? Yoksa Öcalan’ı sabote etmek midir? Hani İmralı’nın iradesi iradenizdi?
KANDİL’İN YANINDA
Bu, biz çözümün yanında değiliz demektir. Bu, biz silahlı mücadelenin devam etmesini istiyoruz demektir. Bu, biz çözümün karşısındayız, PKK terörünün yanındayız demektir.
Bu, biz Öcalan’ı değil Kandil’i dinleriz demekten başka bir şey değildir.
ÖCALAN’I İMRALI’YA GÖMMEK
Türk milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli silahların susması için çaba gösterirken, Öcalan için “Umut hakkı”nı gündeme getirirken, Öcalan sayesinde oy toplayan, sırtını Kandil’e dayayan DEM Parti ise PKK terörünün devam etmesi için çaba gösteriyor, Öcalan’ı diri diri İmralı’ya gömmek için elinden geleni yapıyor.
KANDİL ÇÖZÜM KARŞITI
Öcalan’ın DEM Parti heyetiyle ilettiği mesajdan sonra Kandil’in pozisyonunu gösteren açıklamaları dikkatle takip ediyorum.
PKK’LI ÇOK AÇIK KONUŞTU
Bese Hozat direniş çağrısı yapmıştı. Sabri Ok ise açık konuştu. “Türk devleti nasıl yaklaşacak, ne kadar sorumlu hareket edecek onu bilmiyoruz. Hâlâ hareketi nasıl tasfiye ederiz, nasıl darbe vururuz, nasıl sonuç alırız planları yapıyor. Eğer böyle bir akılla devam ederlerse bir kez daha söylüyorum; hiçbir zaman PKK’nın ve Kürt halkının iradesini kıramayacaklardır, sonuç alamayacaklardır” dedi.
ÖCALAN NE DİYECEK
Gelinen noktada Kandil ile Öcalan karşı karşıya. Bakalım DEM Parti heyeti ikinci kez İmralı’ya gidince Öcalan ne diyecek?
PKK SİLAH BIRAKMASIN LOBİSİ
İmralı’ya giden DEM Parti heyetinin siyasi partileri ziyaret ederek bilgilendirmesiyle birlikte bu işin siyasi ayağı iyi götürülüyor. Bu tür süreçlerin başarıya ulaşmasında kamuoyu desteği önemlidir. PKK terör örgütünün bitirilmesi için yürütülen çalışmalarda halkımızın birtakım endişeleri olabilir. Onun için kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekiyor. Çünkü bu sürecin başarısız olmasını isteyenler, sürekli olarak yalan haber yayıyor. İnsanlarımızın korkularını tahrik etmeye çalışıyorlar.
YALAN HABERLER
Kimi Öcalan garantör ülke olsun talebinde bulundu diyor. Kimi yasal güvence istediğinden söz ediyor. Daha ileri gidip, Öcalan’ın dağdaki PKK’lıların tamamının affedilip cezaevindeki PKK’lıların tamamının serbest bırakılmasını istediğini söylüyor.
AL-VER SÜRECİ DEĞİL
Bu süreç bir al-ver süreci değil. Bu süreçte bir masa kurulmayacak. Eğer PKK silah bırakma kararı alırsa ondan sonra örgütün tasfiyesi için bir mekanizma oluşturulacak. Ama daha o aşamaya gelinmedi ki.
KANDİL’İN PATRONLARI
Yeni sürecin önünde çok önemli engeller var. Bunun başında Kandil geliyor. Çünkü Kandil’in ipi ABD’nin elinde. Kandil’de İran etkisi güçlü. Kandil, İngiliz istihbaratı ve Alman istihbaratı ile içli dışlı. Bu ülkeler ileriye dönük planları nedeniyle PKK’nın silah bırakmasını engellemeye çalışıyorlar. Bir de bizim içimizde aman PKK silah bırakırsa bu Erdoğan’a yarar lobisi var. Bunlar Erdoğan’a yarar düşüncesiyle PKK’nın silah bırakmasını istemiyorlar.
TÜRKİYE’YE YARAR
Ama düşünmüyorlar ki PKK’nın silah bırakması demek 50 yıldır akan kanın durması demektir. PKK’nın silah bırakması Erdoğan’a değil Türkiye’ye yarar.
Ama gözleri Erdoğan düşmanlığı ile öyle kararmış ki “Edirne’ye Enver gireceğine Bulgar girsin” diyecekler.
Paylaş