İhmal mi cinayet mi

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’deki yangında sadece bir ihmal yok. İhmaller zinciri var. İhmaller bir zincir oluşturmuş sonra o bir faciaya dönüşmüş.

Haberin Devamı

Kartalkaya, Başbakanlığı döneminde Tansu Çiller’in tatil yaptığı bir yerdi.  Uludağ gibi Türkiye’nin en gözde tatil merkezlerinden biri. Böyle bir yerde hiçbir önlem alınmadan otelcilik yapılabilir mi?

Yüreğimiz yanıyor. 79 vatandaşımızı yangında kaybettik. Kimi cayır cayır yanarak öldü, kimi dumandan boğuldu. Her insan bir hayat. Her insan bir dünya. 79 dünya yıkıldı. Acı içinde acı, dram içinde dram yaşandı. Acının adı var ama tarifi imkânsız.

NAPOLYON

İhmalleri tek tek sıralayacağım. Ama önce Napolyon Bonapart’tan bir alıntı yapmak istiyorum.

Napolyon kaybedilen bir savaşın ardından generallerini toplamış. Savaşı neden kaybettik diye sormuş. General, “Barutumuz bitti” demiş. Napolyon, “Tamam başka bir şeye gerek yok” demiş.

İHMAL ZİNCİRİ

Şimdi gelelim oteldeki yangına.

Haberin Devamı

İtfaiye 54 dakika sonra gelmiş.

Kayak turizminin yapıldığı yerler mevsimlik turizm hizmeti veriyor. Özellikle de sömestr tatilinde yoğun oluyor. Sömestr tatilinde Kartalkaya, Uludağ, Erciyes, Palandöken gibi ünlü kayak merkezlerinde acil müdahale için itfaiye ve ambulans bulundurulamaz mı?

RESTORANDA ÇIKMIŞ

Yangın restoran kısmında çıkmış. Mutfakta yanıcı ve patlayıcı tüpler var. Ona karşı bir önlem alınamamış mı? O anda yangına müdahale edecek yangın söndürme tüpleri yok muymuş? Demek ki yoktu. Demek ki mutfakta yağmurlama sistemi sprinkler çalışmıyordu. Eğer bu yangın mutfakta söndürülse bu kadar büyümeyecek ve can kaybı yaşanmayacaktı.

ÇALIŞMIYOR, ÇALIŞMIYOR, ÇALIŞMIYOR

Otelin yağmurlama sistemi, sprinkler çalışmıyor. Otelin yangın alarm sistemi çalışmamış. Otelin yangın merdivenleri yetersiz. Otelde konaklayanlar yangın merdivenlerine ulaşamamış. Ancak otel çalışanları yerlerini bildiği için yangın merdivenlerini bulmuşlar.

Otelin içindeki yangın hortumlarından, yangın vanalardan söz eden yok.

Yangın musluklarına kör tıpa takıldığı söyleniyor. Kimi çarşafları birbirine bağlayıp camdan aşağıya sarkmış. Kimi perdeleri bağlayıp inmeye çalışmış. Kimi yatağı aşağıya atıp, çocuğunu üzerine atmış.

İnsanlar can havliyle pencerelere çıkıp bizi kurtarın diye feryat etmiş. Bebeğimi atıyorum tutun diyen anneler, çocuklarını çarşafların ucundan aşağıya sarkıtan babalar, dram içinde dram yaşanmış. Tam bir can pazarı yaşanmış. Bu saatlerce sürmüş.

Haberin Devamı

16 ARALIK’TA TESPİT EDİLMİŞ

Bu tespitleri 79 canımızı kaybettiğimiz faciadan sonra yapıyoruz. Ama Bolu Belediyesi’nin 16 Aralık 2024 tarihinde otelde yaptığı incelemede aynı tespitler yer alıyor. Bunlar “İnceleme ve denetleme formu”nda tek tek yer alıyor. Bu tespitler dikkate alınıp gereği yerine getirilseydi bu facia yaşanır mıydı emin değilim.
Peki bu eksiklerin hepsi 16 Aralık’ta tespit edildiği ve hiç biri düzeltilmediği halde daha sonra nasıl izin verildi?

FACİADAN DERS ÇIKARMALI

İhmallerin adı facia olmuş.

Her faciadan ders çıkarmamız lazım. Otelin arkası bir yamaca baktığı için oraya itfaiyenin girmesi mümkün olmamış. Artık turizm merkezlerine yapılan tesisler dört bir yanına itfaiye ve ambulans girecek şekilde inşa edilmeli. Mevsimlik yoğunluğun yaşandığı yerlerde itfaiye aracı ve ambulans bulundurulmalı.

Haberin Devamı

KAVGA GÜNÜ DEĞİL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gün siyaset yapma günü değil, dayanışma, bir ve beraber olma günüdür” dedi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Oteli denetleme sorumluluğunun Bolu Belediyesi’ne mi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na mı ait olduğu 10 gün içinde ortaya çıkacak” diye konuştu.

Bunlar devlet adamlığı duruşu. Ancak biz bu büyük faciadan sonra hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edemeyiz.

RAPOR VAR

Ortada Bolu Belediyesi tarafından verilmiş, itfaiyeden sorumlu Belediye Başkan yardımcısı Sedat Gülener’in imzasını taşıyan bir rapor var.

02.01.2025 tarihli yani yangından tam 19 gün önce verilen raporda, “Binaların yangından korunması hakkında yönetmeliğe göre uygundur” deniliyor.

Haberin Devamı

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın bir bunu, iki itfaiyenin neden 54 dakika sonra ulaştığını izah etmesi gerekiyor.

VİCDANLARI YARALADINIZ

Hemen yanı başınızdaki otelde 79 kişi cayır cayır yanarak ölmüş. Gece yarısı onların çığlıklarını, bizi kurtarın seslerini duymuşsunuz. Belki o çığlıklar hala kulaklarınızda ama siz hiçbir şey olmamış gibi kayak yapmaya, eğlenmeye, tatilin tadını çıkarmaya devam ediyorsunuz.

Batsın sizin tatil aşkınız. Sizin insanlığınız bitmiş.

79 insanımız yanarak can vermiş. Ama felaket bölgesine tahsis edilen tır, piliç kızartmasıyla meşhur bir firmaya ait. Tırın üzerinde kızartılmış piliç reklamı yer alıyor.

Bu iki görüntü insanlarımızın vicdanını sızlattı.

Haberin Devamı

ÜMİT ÖZDAĞ VE PARTİSİNİN FAALİYETLERİ

Ümit Özdağ’ın gözaltına alınış şeklini şık bulmadığımı ifade etmiştim. Tutuklanmasına ise yargı karar verdi. Bana kalsa tutuksuz yargılanmasını isterdim.

Siyasetçilerin yargılanmasına, siyasi partilerin kapatılmasına sıcak bakan biri değilim. Ama bu kimsenin hesap vermeyeceği anlamına gelmez.

Ümit Özdağ, siyasi faaliyetinden dolayı değil, “Halkı kin ve düşmanlığa sevk etme” suçu kapsamında yargılanıyor. Cumhurbaşkanına hakaretten ise tutuksuz yargılanacak.

‘İÇ SAVAŞ ÇIKAR’ DEDİ

Ümit Özdağ, “Kılıçdaroğlu kazanırsa iç savaş çıkar” dediği gün karşı çıkmıştım. Altındağ ve Kayseri olayları çıktığında bunun bir kaos planı olduğunu, ülkenin içindeki fay hatlarının harekete geçirilmeye çalışıldığını savunarak, Ümit Özdağ’ın ‘Milli Güvenlik’ sorunu olduğunu yazmıştım.

Ben sıcağı sıcağına tepkimi ve tavrımı ortaya koydum.

Bu düşüncenin Türkiye için tehlikeli olduğuna inanıyorum.

Savcılığın soruşturmasında ise daha geniş delillere yer verilmiş. Ümit Özdağ’ın attığı tweetler ve yaptığı konuşmalar delil olarak sunulmuş.

Ümit Özdağ bir partinin lideri. Açıklamaları, eylemleri partisini de bağlar. O nedenle Zafer Partisi hakkında da bir dosya oluşturulması gerektiğini savunuyorum.

FAY HATLARI

Bu ülke geçmişte sağ sol çatışmalarından, Alevi-Sünni olaylarından, PKK ile mücadeleden dolayı çok ağır bedeller ödedi. Ödemeye devam ediyor. Ülkede iç savaş çıkarmayı hedefleyen siyasi liderlere de partilerine de fırsat verilmemeli. Ümit Özdağ ve partisinin faaliyetleri mercek altına alınmalı.

Neo Nazi zihniyetin ve kriminal siyasetin Türkiye’ye verilecek en büyük zarar olduğuna inanıyorum.

KÜRŞAD ZORLU

Kürşad Zorlu, İYİ Parti’den istifa ederek AK Parti’ye katıldı. İktidara yakın gözüken bazı hesaplar ile muhalif gazeteciler Kürşad Zorlu’ya karşı itibar suikastı başlattı.

Sanki İYİ Parti’den tek istifa eden Kürşad Zorlu’ymuş gibi.

İYİ Parti’nin Lideri Meral Akşener, istifa etti. İYİ Parti’yi kuran üç isimden biri olan Koray Aydın istifa etti. Ümit Özdağ ayrılıp parti kurdu. İYİ Parti’nin Lideri Meral Akşener bile partisinde durmamış ki Kürşad Zorlu’nun istifası sizi niye bu kadar rahatsız etti.

CHP’YE GEÇSEYDİ

Sebebini biliyorum. Kürşad Zorlu’yu AK Parti’ye geçtiği için hedef alıyorlar. Ama aynı Kürşad Zorlu CHP’ye geçse demokrasi kahramanı olurdu. Hele bir de İmamoğlucu olsa o zaman ballı kaymak.

Siz o zaman görürdünüz Kürşad Zorlu güzellemelerini.

Yazarın Tüm Yazıları