![Türkiye'de Müzakere Haftası](https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/800x450/62418c962269a23dd4570eb6.jpg)
Kandilli Rasathanesi'nden açıklama... Uzun süre Doğu Anadolu fay zonunda büyük bir deprem beklenmiyor
Kandilli Rasathanesi Müdürü ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, 6 Şubat depremlerinde kırılan büyük fayın etkilerini ve Türkiye'nin sismik risk haritasını değerlendirdi. Ege Bölgesi'ndeki sismik hareketliliğin İstanbul'la doğrudan ilişkisi olmadığını belirten Özel, Marmara Bölgesi'nde artan yapılaşmanın ve tsunami riski gibi önemli tehditlerin altını çizdi. İstanbul'da alınması gereken önlemler ve kentsel dönüşüm sürecinin öneminden bahsetti.
'DOĞU ANADOLU FAY ZONUNDA BÜYÜK BİR DEPREM BEKLEMİYORUZ'
Doğu Anadolu fay zonunda büyük bir deprem beklemediklerini belirten Kandilli Rasathanesi Müdürü ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, "Kahramanmaraş depreminde çok büyük bir fay parçası kırıldı. Yaklaşık 300 hatta 340 kilometrelik bir fay parçası kırıldı. 2 tane deprem meydana geldi. Hem bir tali zonda başladı. Doğu Anadolu fay zonunu kırdı. 7.8 büyüklüğünde bir deprem. Sonrasında da 9 saat sonra 7.6 Elbistan fayına atladı. Yani o yakınındaki büyük segmentleri de kırdı. Yukardan aşağıya, Kuzeye hızlı olmak üzere Güney'e biraz daha yavaş segmentleri kıra kıra gitti. O nedenle uzun bir sürekli oralarda tekrarlanma periyodu 500 bin yıldır Doğu Anadolu fay zonunda büyük bir deprem beklemiyoruz" dedi.
'EN KÜÇÜK DEPREMLERİ BİLE KAYDEDİYORUZ VE ÇÖZÜYORUZ'
Ege bölgesinde gözlemlenen sismik hareketlilikle İstanbul risk profili arasında bir ilişki olmadığını belirten Özel, "Hiçbir ilişki mevcut değildir. Çünkü Ege Denizi'nde meydana gelmiş olan şu andaki aktivite, deprem aktivitesi tamamen oradaki Helenik Ark, yani Ege Denizi boyunca Anadolu levhasının altına dalan bir levha var. Yani denizin kıtanın altına dalması gibi. O dalma sırasında da meydana gelmiş olan Volkanik Ark var Ege Denizi'nde. Orada meydana gelen bir aktivite var. Bu aktiviteleri zaman zaman gözlemlemişiz. 2011-2012'de de benzer bir aktivite olmuş. Ancak neye evrileceğini bizde bilmiyoruz henüz. Bu aktiviteyi çok yakından takip ediyoruz. 24 saat. Hatta bugün deprem sayımız bin 260'a ulaştı. En küçük depremleri bile kaydediyoruz ve çözüyoruz. Daha çok elimizde veri lazım, parametre lazım bir şey söylememiz için. Depremlerin volkanik mi tektonik mi olduğuna dair. Ancak şu ana kadar arkadaşımız müdür yardımcısı Selda Hanım o çözdü depremlerin kaynak mekanizmasını. O kaynak mekanizmaları bize diyor ki; Oradaki faylarla uyumlu çıkan mekanizmalar. Yani Kuzey Doğu- Güney Batı yönünde, oradaki fayların tektonik bir hareket olduğunu gösteriyor. Ama tektonik hareketler sonucu büyük bir deprem patlarda tsunami olur mu? Olur. Bu yukarıdaki Santorini Volkanı'na etkiler ve bir volkan patlaması olur mu? Olur. Bunların hepsi olası şeyler. Ancak bizim elimizde hem jeodinamik hem oranın yukarıdan plak hareketlerinin izlenmesiyle, yükseltilerinin ne olduğu, magmanın ne seviyede olduğu konularında daha geniş, daha büyük bilgilere ihtiyacımız var ki bunları söyleyelim" şeklinde konuştu.