
Hatalı teşhis yüzünden göğüsleri alındı, mahkeme yine aynı kararı verdi
Göğsünde kitle hissedip Ekim 2017'de Kocaeli'de özel hastaneye başvuran 2 çocuk annesi Çiğdem Kışlalı’ya Genel Cerrahi bölümünde çeşitli test ve tetkikler yapıldı. Testlerin ardından doktor, Kışlalı’ya iddiaya göre, 5’inci evre meme kanseri olduğunu, kanserin kötü boyutta olduğunu belirterek, acil ameliyat olması gerektiğini söyledi. Farklı tarihlerde 3 operasyon geçirip toplam 20 saat ameliyatta kalan Çiğdem Kışlalı’nın bu operasyonlarda 2 göğsü de alındı. Kışlalı, ameliyattan bir süre sonra kendisine kemoterapi ve ilaç tedavisi verilmeyince durumdan şüphelenerek, patoloji sonucuna ulaştı.
Aynı hastanenin patoloji kliniğinden çıkan sonucu inceleyen Çiğdem Kışlalı, ameliyatta göğsünden alınan parçalarda yapılan incelemede kanser hücresine rastlanmadığını öğrendi. Ameliyat ve tedavi sürecinde hastaneye 50 bin TL'nin üzerinde ücret ödeyen Kışlalı, rapor ve belgelerle savcılığa gidip doktor ve hastane yöneticilerinden şikayetçi oldu. Soruşturmanın ardından doktorlar M.T.İ. ve T.C. ile özel hastane hakkında dava açıldı.
İKİ TARAF DA İTİRAZ ETTİ
Kocaeli 1’inci Tüketici Mahkemesi’ndeki dava, yaklaşık 6 sene sonra 28 Kasım 2023'te sonuçlandı. Mahkeme, davalının 25 bin TL maddi, 200 bin TL manevi tazminat ödemesine hükmetti. Karara hem Çiğdem Kışlalı hem de sanıklar avukatları aracılığıyla itiraz etti. Kışlalı hükmedilen tazminat miktarının çok düşük olduğunu belirterek avukatı aracılığıyla itiraz ederken, sanıkların avukatları ise yapılan yargılamanın eksik ve hatalı olduğunu belirterek mahkemenin kararını üst mahkemeye taşıdı. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5’inci Hukuk Dairesi, uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti kurulması gerektiğini belirterek Kocaeli 1’inci Tüketici Mahkemesi’nin kararını kaldırdı.
Bozma kararının Kocaeli 1’inci Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesinin ardından dava, geçen yıl kasım ayında yeniden görülmeye başlandı. Davanın 3’üncü duruşmasında Çiğdem Kışlalı ve hastanenin avukatı hazır bulundu. Mahkeme, bir önceki verdiği kararı uygulayıp, Kışlalı hakkında dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte 25 bin TL maddi, 200 bin TL de manevi tazminatın müşterek ödenmesine hükmetti.
‘HAKLISIN, AL SEN ŞU PARAYI, SUS’ DENİLDİ
Duruşma sonrası adliye önünde karara ilişkin konuşan Çiğdem Kışlalı, “Bir arpa yol gidemedim diye düşünüyorum. Çünkü elimde hakim beyin vermiş olduğu bir karar var.
Yani, ‘Haklısın, al sen şu parayı sus’ denildi. Ben ne diyeceğimi bilemiyorum artık. Şu anda yeniden sağlığıma kavuşmak için bir operasyon geçirsem 225 bin TL ile ameliyat olamıyorum. Maddi-manevi psikolojim yerlerde.
Yani demek ki adalet bu, yapılacak hiçbir şey yok. Benimle birlikte 3-5 kişiyi daha görüyorum. Kimisi sakat kalmış, kimisi yeniden ameliyat olmuş. Ben artık şunu mu demeliyim, ‘Türkiye’de gerçekten adalet yerini bulmuyor’? Ne yapayım?” diye konuştu.
‘VÜCUDUNUZU SARABİLİR’ DENİLDİ’
Süreci de anlatan Çiğdem Kışlalı, “Mememde küçük bir kitle vardı. O kitle için doktora gittiğimde apar topar, ‘Hemen bu kitleyi almanız lazım. Bir gün içerisinde de bir yıl içerisinde de vücudunuzu sarabilir’ denildi. Hayatımda ilk defa böyle bir şeyle karşılaştım.
Tabii ki biz doktorlar ne derse onu yapıyoruz. Zaten iki doktordu. O doktor çetesinin içerisinde o ona pasladı, o ona pasladı derken bu süreci kendilerine göre 3 aya yaydılar” ifadelerini kullandı.
‘BENİ SAKAT BIRAKTILAR’
Hastanenin ve doktorların kendisini sakat bıraktığını söyleyen Kışlalı, “8 seneden beri şu lazım gönderiyoruz, bilirkişi raporu gönderiyoruz, Adli Tıp Raporu gönderiyoruz. Adli Tıp Raporu'nun 8’inci sayfasında benden hiçbir şekilde herhangi bir onama alınmadığı tespit edildi, yazılı belge var. Ben bunu söyledim ve bugün hakim bey, 3 ay önce verdiği kararı yine aynı şekilde aynı ücretle kararı yeniledi.
Sağ kol altı lastik lenf başlarımı da aldılar. Beni sakat bıraktılar. Ben ameliyatta benim lenf başlarımın alınacağını bilmiyordum. Ben ameliyattan çıktığımda aileme, ‘Lenf başları da temizlendi, hiçbir şey yok’ denildi.
Bana teselli olarak ‘En azından kanser olmadığına sevin’ demişlerdi. Tamam, sevineyim ama ben mesleğimden oldum, kadınlığımdan oldum. Maddi manevi bütün ruh halim çöktü. Adalet nerede? Ben daha hala gelip gidiyorum. Burada yaşamıyorum” dedi.