Paylaş
İnternet sitelerinde gezinirken, bir siteye kayıt yaparken veya bir işlemi onaylarken Captcha testleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bundan sadece birkaç yıl öncesine kadar, kimlik doğrulama amacıyla farklı yazı tipleriyle yazılmış kelimeler karşımıza çıkarılıyor ve ekranda gördüğümüz kelimelerin yazılması bekleniyordu. Bu doğrulama testinin arkasında ise çok ilginç bir hikaye yatıyor.
Carnegie Mellon Üniversitesi’nde öğrenci olan Luis von Ohn, profesör Manuel Blum ile ortak bir çalışmaya imza atıyor. Kötü amaçlı kullanılan internet botlarını engellemeyi hedefleyen ikili, CAPTCHA testini geliştiriyor. CAPTCHA testiyle kullanıcılara, bozulmuş şekilde yazı parçaları sunuluyor ve bu yazıyı doğru bir şekilde yazması bekleniyor. İnsanlar bu yazıları doğru bir şekilde ayırt edebilirken, botlar bu testte takılıyordu. Bu nedenle birçok internet sitesi güvenliği sağlamak amacıyla bir şey satın alırken, e-mail girişi yaparken, bir yere kaydolurken CAPTCHA testini karşımıza çıkarmaya başladı.
CAPTCHA testinin geliştiricisi ikili, testten elde ettikleri verileri ise insanlık yararına kullanmayı tercih etti. Testlerde fiziksel kitaplardan taranan parçalar sunulmaya başlandı. Elde edilen bu veriler, OCR yani optik karakter tanıma teknolojisi ile yapay zekanın eğitimi için kullanıldı. İstatistiklere göre günde ortalama 200 milyon kişi, yaklaşık 10 saniyesini ayırarak bu testleri çözdü. Daha sonra reCaptcha adı verilen bu projede ‘stop spam read boks’ sloganı belirlendi. Özellikle de eski kitapların dijitale aktarılmasını sağlayan bu projeyle 2.5 milyon kitap dijitalleştirildi. Yani karşımıza çıkan bu sinir bozucu testler, aslında insanlık yararına kullanıldı. Ayrıca The New York Times’ın 1800’lü yıllardan günümüze uzanan tüm arşivi de dijitale aktarıldı.
Ancak günümüzde Captcha testleri miadını doldurmuş durumda. Görüntü işleme teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle artık botlar, çok karmaşık testlerde bile yüzde 99,8 başarıyı yakalayabiliyor. Bu nedenle Captcha testlerinde yeni bir dönüşüm yaşandı ve ‘Ben Robot Değilim’e geçiş yaşandı. Artık kullanıcılara işlemlere devam edebilmelerinde “I’m not a robot”u işaretlemeleri için seçeneği sunuluyor.
Bu kutucuğa tıklandığında Google kullanıcıların IP adreslerini, dolayısıyla ülke ve işlem yapılan zaman bilgisini topluyor. Bu bilgiler ışığında insan ile bot arasında ayrım yapılabiliyor. Ancak Google bu sistemden halen tam anlamıyla memnun değil. Son yıllarda kullanıcılara doğrulama için farklı fotoğraflar sunularak, ‘yaya geçidi olan fotoğrafları seç’ gibi komutlarla doğrulama isteniyor. Ancak görüntü işleme ve yapay zekada yaşanan gelişmelerle bunun da gelecekte yetersiz bir doğrulama olacağını söyleyebilirim.
Paylaş