Vazgeçen kaybedecek!

Ligin hikayesini doğrudan etkileyecek Fenerbahçe - Trabzonspor maçının kader adamları kimler olur?

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin bir konsantrasyon seviyesi istikrarsızlığı söz konusu: Ligde Galatasaray maçına konsantre. Kadıköy’de Rangers maçında sahada yok. Glasgow’da full motivasyon. Samsun’a isteksiz. Bodrum’da müthiş ilk devre. Kupa derbisinde kayıp. O yüzden bugün hangi Fenerbahçe’nin sahada olacağını kestirmek güç. Trabzon’daysa oyunlar netameli ama Güneş dönemine göre biraz daha fazla savaşan bir takım var.

Süper Lig'de hangi takımın sezonunun bütününü değerlendirmeye çalışsak zorlanıyoruz. Zira hemen her takım istikrarsız, hepsi inişli çıkışlı, hepsinin sezon içinde birkaç farklı fazı var sanki. Tabii bu durumu birçok farklı sebeple açıklayabilirsiniz. UEFA ülkeler sıralamasında gerilememiz, Avrupa’daki her temsilcimizin ikişer-üçer ön eleme oynamak durumunda kalması, sezonu çok erken açmalarına neden oldu. Ve Temmuz’da başlayıp Haziran’da biten bir sezon herkesi haliyle çok yoruyor.

Haberin Devamı

Bunun üzerine bir de dünyada eşi benzeri olmayan 19 takımlı ligi ekleyin. Zaten sezonu erken açmak zorunda kalan takımlar, bir de bye geçmeli, maç sayısı bir türlü eşitlenemeyen ve 38 hafta süren tuhaf bir turnuva oynuyorlar. Bu ülke futboluna vurulmuş en büyük darbelerden biri de bence ligde 18 takım standardının bozulması oldu. Zaten dikkat ediniz, o standart bozulduktan, 38 hatta 42 haftalık sezonlar oynandıktan sonra Avrupa kupalarında da düştü performansımız.

iSTiKRARSIZ LiGiN EN iSTiKRARSIZI

İstikrarsız ligin en inişli-çıkışlı performanslarından birini de Fenerbahçe sergiliyor. Bundan yaklaşık bir ay önce, Şubat sonunda ligde 7 maçlık galibiyet serisi yakalamış, Avrupa’da Anderlecht’i eleyip son 16 vizesini güçlü biçimde almış, kupada da çeyrek finali bekleyen bir Fenerbahçe vardı. Bugün itibariyle ise tablo şu: Son 5 resmi maçın sadece birinden mutlu ayrılmışlar. Yarısı ederindeki Glasgow Rangers’a elenmişler. Kupaya veda etmişler. Ve ligde de bu akşam tamam ya da devam maçına çıkıyorlar.

Peki Fenerbahçe bu noktaya nasıl geldi? Mourinho’nun ve teknik ekibinin, ligdeki Galatasaray maçı konsantrasyon seviyesiyle kupadaki aynı değil. Yine iki Glasgow Rangers maçı arasında dağlar, tepeler, ovalar, okyanuslar kadar büyük konsantrasyon ve performans farkı var. Dzeko olmadığında Fenerbahçe’nin ikinci-üçüncü bölge bağlantı oyununun aksadığı, Dzeko’suz Nesyri’nin de sıradanlaştığı ortadayken bir Talisca zorlaması var mesela Portekizli hocanın. Son 1 ayda oynanan en iyi 45 dakikaya imzayı Bodrum’da oyun kurucu rolünde İrfan atmış, Mourinho onu kupada Galatasaray derbisinde oyuna dahi sokmadı. Beşinci değişiklik hakkını kullanmadığı halde üstelik!

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin Trabzon maçı kaderini de yine Mourinho’nun gününde olup olmaması belirleyecek muhtemelen. Dzeko-Tadic-İrfan’ın üçü birden kenarda olduğunda Fenerbahçe üçüncü bölgeye geçemiyor. Eğer Mourinho kupadaki oyun anlayışını Trabzon maçına da taşırsa işi bence çok zor olur. Yine kendi kötü performansının üstüne örtmek için başka enstrümanlara ihtiyaç duyabilir.

FATiH TEKKE BiR ENKAZ DEVRALDI

Şüphesiz ki bu sezonun en istikrarsız performanslarından birini de Trabzonspor sergiliyor. Şenol Güneş, halefi Fatih Tekke’ye dev bir enkaz bıraktı: Güneş’li Trabzonspor ligde 23 maçın 14’ünü kazanamadı. Güneş ayrıldığında Süper Lig’de deplasmanlarda galibiyeti olmayan tek takımdı Trabzon.

Haberin Devamı

Mart ayında önce 10 maçta 1 galibiyetli Konya’ya yenildi. Toplam 16 puanı olan Hatay, 4’ünü Güneş’in Trabzonspor’undan aldı. Zaten Eylül’de Abdullah Avcı ayrıldığında Fatih Tekke gelecekti Trabzonspor’un başına.

O gün Fatih Tekke’yi değil Şenol Güneş’i seçenlerin gerekçeleri neydi, anlamak güç.

Fatih Tekke’nin Trabzon’da başarılı olup olmayacağını şu anda kestirmek elbette mümkün değil. Şu ana kadar 3 resmi maçta görev yaptı; skorlar olumlu, oyun netameli. Galip geldikleri Başakşehir ve Göztepe maçlarında da aslında iyi futbol ortaya koyamadılar. Ama zorlu fikstürden çıkarılan iyi sonuçların bir moral artışı sağladığı kesin.

Şenol Güneş’li son 2-3 ayın en önemli problemi temassız oyundu. Vazgeçmiş bir takım görüntüsüydü. Sahada herkesin birbirine ve rakibe uzak haliydi. Tekke ile daha fazla savaşan bir takım olduğunu söyleyebiliriz şu an. Zaten Fatih Hoca da Göztepe maçı öncesi şunun altını çizdi: “Ne sonuç alırız bilmiyorum ama yorulmalıyız. Oyuncularımdan bugün yorulmalarını talep ettim”.

Haberin Devamı

Yine Göztepe maçının ardından Zubkov da antrenmanlarda daha fazla koştuklarını ve sprint ağırlıklı çalıştıklarını söyledi.

Bugünkü maçta da muhtemelen Fatih Tekke’nin futbolcularından beklentisi aynı olacak: Koşmaları, savaşmaları ve yorulmaları.

Yazarın Tüm Yazıları