Paylaş
Sivasspor, Ömer Erdoğan’la bir değişim-dönüşüm sürecinde. Yakın geçmişte Sivasspor futbolunu tanımlayan en önemli şeylerden biri, rakiplerine çıkardıkları zorluklardı. Kazanırlar-kaybederler ama muhakkak rakiplerine zorluk çıkarırlardı. Yaklaşık bir ay önce Trabzon-Sivas maçı sonrası da benzer şeyler söylemiştim:
Sivasspor eskiye göre oldukça temassız oynuyor. Sahaya pozitif futbol koyma girişimlerini bir izleyici olarak takdir ediyorum. Ancak Trabzon önünde de, Beşiktaş karşısında da skora ve gidişata isyan etmeyen, sahaya itiraz koymayan bir takım gördüm. Tabii ki çok fazla sakat-cezalı oyuncuları var. Ancak Trabzon maçını 7, Beşiktaş müsabakasında 75 dakikayı 4 faulle tamamlamaları tesadüf değil. Eskisi kadar isyankâr oynamıyorlar.
FARKI ORTA SAHA YARATTI
Beşiktaş da yeni hocasıyla bir değişim-dönüşüm içinde. Maç öncesi Solskjaer, Beşiktaş’ın bu sezon oynadığı 20 müsabakayı izlediğini, takımın en büyük probleminin geriden çıkarken çok fazla top kaybı olduğunu söyledi. Gerçekten de Beşiktaş geriden topla sağlıklı çıkamıyor, eveleyip geveleyip Mert’e dönüyordu.
Dünkü Gedson-Oxlade-Mario orta sahasıyla Beşiktaş geriden çok daha fazla pasla çıkabilen bir görüntü verdi. Farkı da o yarattı zaten.
Beşiktaş’ın sahada Rafa Silva’nın da olmadığı bir günde üçüncü bölgeye bu kadar bilinçli geçmesi olumlu bir gelişim. Solskjaer ayrıca kısa sürede kadroyu da genişletme niyetini ortaya koydu: Salih ve Mustafa’yı Enschede’de oyuna soktu. Kırklareli maçında ilk 11 oynattı. Dün de bu ikiliye yarımşar saat verdi. Ayrıca kupadan sonra ligde de Fahri’ye şans verdi. Bunlar tabii ki olumlu gelişimler.
Paylaş