Paylaş
Olimpiyat oyunlarının ilk atletizm finalinde 1 dünya 10 da kariyer rekoru kırıldı, Usain Bolt’un rekorlarını dışarıda bırakırsak böylesine muhteşem bir yarışı en son 1999 ylında Sevilla’da izlemiştim.
Yarıştan günler önce “Rekor kıracağım” diye bağıran Michaelle Johnson 43 saniye 18 ile dünya rekorunu kırmıştı.
Dün koşulan 10 bin metre kadınlar yarışında da aslına bakarsanız tuhaf bir durum vardı, içlerinde atletimiz Yasemin Can’ın da bulunduğu 6 atlet 5 bin metreye birlikte girmişti. Ne olduysa işte ondan sonra oldu. Etiyopyalı Almaz Ayana 5 bin metreden sonra müthiş bir atağa kalktı.
Bu atağa hiç bir atletizm otoritesinin anlam verebileceğini sanmıyorum. Sanmıyorum çünkü olimpiyatlarda önemli olan rekordan daha çok olimpiyat altın madalyasıdır. Dibaba, Cheriyot gibi dünya çapında atletlerin bulunduğu bir yarışta 5 bin metrede atağa kalkıyorsanız ya çılgınsınızdır ya da rekora koşuyorsunuzdur.
TEMiZ BiR YARIŞ OLABiLiR Mi?
Ayana ikisini birden yaptı dün. Hem altını aldı hem de dünya rekoru kırdı. Ayana’nın hayattaki en büyük amacını dünyada var olan ırkçılığı sona erdirmek. Belki de kırdığı bu rekor hayalini gerçekleştirmenin ilk adımı olacak. Oldukça zor şartlarda yaşıyor Ayana. Paradan nefret ediyor. Tek gözlü bir odada kirada yaşamak bile ona koymuyor. Atletizmdeki en iyi arkadaşı olan kocasıyla kirada yaşamak umurunda bile değil. Huzurla ve barış içinde yaşamak onun en büyük mutluluğu.
Ayana’nın hikayesi bu açıdan çok çarpıcı ama yine de geriye bir soru kalıyor:
Ayama kendi en iyi derecesini bile inanılmaz geliştirdi. Temiz bir yarış olabilir mi?
Umarım olur ve umarım izlediğimiz bir yanılsama değildir.
Tüm kalbimle inanmak istiyorum.
Paylaş