Paylaş
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir’in, “Şikenin üstesinden nasıl geleceksiniz?” sorusuna verdiği, “Her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de böyle bir olayı yaşadık. Hepimizin bildiği gibi o sezon. Biz 9 senedir herhangi bir şike olayına rastlamadık” yanıtı Fenerbahçelileri ayağa kaldırdı.
SİNİRLER GERİLDİ
Birbiri ardına açıklamalar sinirleri gerdi. Ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ile sarı lacivertli kulübün başkan vekilliğini yapmış Nihat Özdemir karşı karşıya geldi. Söz düellosu bununla da bitmedi. Ali Koç, Fenerbahçe Televizyonu’na çıkıp, sözü eski başkan ve Nihat Özdemir’in yakın dostu Aziz Yıldırım’a attı: · Bu sözler sadece Fenerbahçe camiasına değil, aynı zamanda o zaman çok büyük mücadele veren eski başkanımız Aziz Yıldırım’a karşı yapılmış bir saygısızlıktır. Eminim ki Aziz Yıldırım’ın da bu konuyla ilgili tez zamanda açıklamaları ve söylemleri olacaktır.
Herkes Aziz Yıldırım'ı aradı
Dün bütün gün tüm gazeteciler Aziz Yıldırım’ı aradı. Bu konuda onun ağzından tek sözcük bile manşet olacaktı. Yıldırım ile birlikte çalışan eski yöneticilerin de telefonları bir bir çalmaya başladı. Aziz Bey bu konuda ne düşünüyordu? Kaynaklarım dün çok önemli bir bilgi aktardı: · Nihat Özdemir, cuma günü (5 Haziran) Aziz Yıldırım ile bir telefon konuşması yaptı. Başkan Özdemir dahil bu konuşmadan haberdar olan herkese ulaşmaya çalıştım. Sonunda o telefon konuşmasından sadece tek bir cümleye ulaşabildim.
Dostunun samimiyetine inanıyor
Öncelikle ifade edeyim; Aziz Yıldırım konuşma yanlısı değil. 2 yıldan bu yana sessizliğini koruyor. Ve tavrını devam ettirecek gibi. Konuşup bu tartışmada bir taraf olmak da istemiyor. Ama eski dostu Nihat Özdemir’in ifadelerinin amacını aşar bir şekilde yorumlanmasından yana da değil. Nihat Bey’e söylediği sözlerde bunun bir göstergesi: · Nihat Bey, böyle saçma sapan bir şey olabilir mi? Aziz Bey’in bu sözlerini Nihat Özdemir’e duyduğu güvenin ifadesi olarak yorumladı, bana konuşmayı aktaranlar. Yıldırım’ın, ‘dostu’nun sözlerinin samimiyetine güvendiğini söylediler.
NOT: Yıldırım ile Özdemir arasındaki bu konuşmanın gerçekleştiğini birinci elden teyit ettirdim.
'BAŞKANIN KASTETTİĞİ BU DEĞİL' DİYE UYARDIK AMA DİNLEMEDİLER
Nihat Özdemir-Ali Koç tartışması niye bu kadar tırmandı? Bir dönem birlikte mücadele etmiş iki başkan bir telefon konuşmasıyla bu krizi aşamazlar mıydı? Bu soruları her iki tarafa da ilettim.
ÖZDEMiR TARAFI: TFF Başkanı’na yakın isimler, Fenerbahçe Yönetimi’nde söz sahibi olan birkaç isimle görüşme yaptıklarını söyledi. Aynı isimler Özdemir’in ifadeleri ile ilgili olarak Fenerbahçe tarafını bilgilendirdiklerini ve Başkan’ın ifadelerinin amacından farklı şekilde yorumlanmamasını istediklerini ve kastının da bu olmadığını dile getirdiklerini ama bir sonuç çıkmadığını söylüyor.
ALi KOÇ TARAFI: Bu açıklamaların ardından ertesi gün saat 17.00’ye kadar beklediklerini ama bir haber almadıklarını söylüyorlar. Bu tür temas olsaydı bile bunun yeterli olmayacağını, yine de Nihat Bey’in bir açıklamayla bu ifadelerini düzeltmesini isteyeceklerini söylediler.
BENiM YORUMUM: Bir telefon ile Nihat Özdemir ile Ali Koç konuşabilse bu kriz bu kadar büyümezdi. Ama ne yazık ki Fenerbahçe camiası (Dikkat edin yönetim demiyorum, camia diyorum) iletişim konusunda sürekli sınıfta kalıyor.
SELİM SOYDAN: NİHAT ÖZDEMİR'İ HARCAMAYIN!
Fenerbahçe'deki bu tartışma ile ilgili düşüncelerini öğrenmek için eski başkanlardan Ali Şen’i aramayı düşündüm. Sonra vazgeçtim. Doğrusu Şen’i bu tartışmada taraf olmaya zorlayacak bir soru sormak, krizi daha da derinleştirmek istemedim. Sonra aklıma Fenerbahçe’de forma giymiş, futbol oynamış, yöneticilik yapmış ve şimdi de Nihat Özdemir Federasyonu’nda Milli Takımlar Sorumlusu olarak görev yapan Selim Soydan geldi. Bir yanı tepeden tırnağa Fenerbahçeli, diğer yanı da Nihat Özdemir sevgisi ile dolu. Bu iki duygunun ortasında o ne düşünüyordu:
- Selim Ağabey nasılsın?
Mehmet baksana ortalığa. Nasıl olayım, çok üzülüyorum çok.
- Ağabey lafı dolandırmayayım. Bu tartışmada kim haklı?
Ben ona bakmam Mehmet. Kimin haklı olduğundan daha çok Fenerbahçe’nin değerlerinin bir bir harcanması beni üzüyor.
-Harcanan Nihat Özdemir mi?
Sadece o mu? Bu tartışmalar bize neleri, ne değerleri kaybettirdi. Sadettin Saran örneği ortada. Bu kulübe varını yoğunu vermeye hazır Mehmet Ali Aydınlar örneği ortada. Şimdi de Nihat Özdemir... Özdemir, F.Bahçe’nin şike yaptığını bırak söylemeyi, aklının ucundan bile geçirmez. Selim Soydan’ın sözleri bunlar.
SOYDAN ÇOK HAKLI
Bu tartışma için ben de bir şeyler söylemeliyim...
1- Evet Nihat Özdemir’in seçtiği kelimeler sorunlu.
2- Bu konumdaysanız eğer nereye konuşacağınıza da dikkat etmelisiniz.
3- Ben de Özdemir’in asla Fenerbahçe için “Şike yaptı” ifadesini kullanacağına inanmıyorum.
4- Fenerbahçe Yönetimi ise sosyal medya ve taraftar baskısı altında.
5- Kararlarının tümünü de ne yazık ki bu baskı altında alıyor.
6- Selim Soydan’a katılıyorum. Fenerbahçe değerlerini çok çabuk harcıyor
AVCI'NIN BEŞİKTAŞ'TAKİ TARİHİ PLANI KİME KISMET OLACAK?
Okan Buruk ve Erol Bulut’u yetiştiren tecrübeli teknik adam, ‘Beşiktaş Futbol A Takımı Stajyer Antrenör Projesi’ adını taşıyan proje kapsamında, gelecekte antrenörlük yapmayı düşünen oyunculara analiz, atletik performans ve psikoloji dersleri aldırıp yetiştirecekti.
Kısır tartışmalar içinde boğulurken gerçekten güzel şeyleri ıskalıyoruz. Sadece ben ıskalamıyorum, Beşiktaş Kulübü de ıskalamış. Abdullah Avcı’nın hayata geçirmeye çalıştığı, planladığı ve zadece sahnelenmesi kalan harika bir proje... Avcı şu öneriyi getirmiş:
-Kariyer planlamasında antrenörlük olan oyuncuların, takıma katkı vermeye devam ederken yeteneklerini ve yetkinliklerin geliştirelim.
- Bunun için de Beşiktaş Futbol A Takımı Stajyer Antrenör Projesi’ni hayata geçirelim.
DÖRT DÖRTLÜK MÜFREDAT
Abdullah Avcı bunun için bir müfredat belirlemiş. İçinde neler yok ki:
· Analiz antrenörlüğü
· Atletik performans antrenörlüğü
· Psikolojik performans antrenörlüğü Bu programı bitiren futbolcular, antrenman biliminin önemini kavramış, taktik-teknik anlayışlarıyla, iletişim becerilerini geliştirmiş ve tam anlamıyla teknik adamlığa hazır hale geleceklerdi.
ATIBA VE NECİP İSİMLERİNİ YAZDIRMIŞTI
Gönüllülük esasına dayanan bu projeye Atiba Hutchinson ve Necip Uysal hemen ismini yazdırmış. Hafta içi teori derslerini alacaklar, pratiklerini de 17 ve 19 yaş altı Beşiktaş takımlarında yapacaklardı. Bunun pek çok faydası vardı. Ama en önemlisi:
1- Futbolcunun düşünce yapısı değişecek, teknik adamın aldığı kararları sorgulama ve anlayış becerileri gelişecekti.
2- Futbolcular ile hoca arasındaki bağ kuvvetlenecekti.
3- Beşiktaş kendi değerlerini geleceğe hazırlayacaktı. Ama olmadı.
Abdullah Avcı’nın Beşiktaş dönemi bu projeyi hayata geçirmeye yetmedi. Ama eminim, Avcı gittiği her takımda bu projeyi hayata geçirecektir. Üretmeye ve bilimsel çalışmaya devam hocam. Tabii ezberimizi bozmaya da...
6+2 ÇOK ANLAMSIZ
TFF yabancı oyuncu sayısını azaltmayı planlıyor. Amaç Türk futbolculara yer açmak. Ben, televizyonun başına şahane oyuncuları izlemek için geçiyorum. Yer açılmış Türk oyuncuları izlemek için değil. Bu kararı lütfen gözden geçirin. Fatih Terim’in o dönemin federasyonu ile birlikte aldığı bu güzel karar için kriter getirebilirsiniz. Ama 6+2 gibi gerçekten anlamsız uygulamalar doğru değil.
ÇEBİ'DEN 4 KRİTİK SORU
Beşiktaş’ı tanımla deseler, “Samimi, dost” ifadelerini kullanırım. Bu camianın içinde gerçekten çok sevdiğim ve saygı duyduğum isimler var. Örneğin Ahmet Ürkmezgil... Fikret Orman yönetiminde görev yapan Ürkmezgil, önceki gün başkan Ahmet Nur Çebi’yi eleştirdi. Ürkmezgil kısaca şunu söyledi: - Orman yönetimini eleştiriyor Sayın Başkan, ama alınan her kararda kendisi de vardı. Bu açıklama için Başkan Çebi’nin tavrını bilmiyorum. Ama yönetim kurulundan gelen soruları aktarmak da görevimiz.
Sayın Çebi, planlı bir şekilde futbol ve transferden uzak tutulmadı mı? îStat inşaatından sonra ihale komisyonu başkanlığından ayrılmadı mı? ïİcra kurulu başkanlığı döneminde mülk kiralama dışında hiçbir konu kendisine niye getirilmedi? ñKiralama işinden transfere kadar her konuda Ürkmezgil’in bizzat kendisi şikayetçi olmadı mı? Daha pek çok soru var. Ama ben bu tartışmanın büyümesinden yana değilim. Çünkü herkes bir telefon kadar uzak birbirine.
3 MADDEDE ŞAMPİYONLUĞUN FORMÜLÜ
Yeni sezon başlayacak, yine transferler gelecek ve takımlar kupa için mücadele edecek. Eski bir yönetici dostumla sohbet ediyordum. Yöneticilere şu uyarıda bulundu:
Personelin maaşını verin. Siz vermezseniz, futbolcu veriyor. Personel futbolcuya bağımlı hale geliyor.
Papazlarla (Onun deyimi) yolunuzu ayırın. Papazların kafası artık futbolda değil. Daha çok borsada. Teknik adamın otoritesini sarsmayın. Hele hele antrenmanlara falan asla gitmeyin. Bu üçünü yerine getirin, sonrası kolay
SAKIN GELME NURİ!
Bu aralar en revaçtaki isim Nuri Şahin. Ülkemizin büyük kulüplerinden biri geçtiğimiz günlerde Nuri’yi aradı. Nuri, önemli bir futbol adamı olma yolunda. Kendisine naçizane tavsiyem: Kariyer planlarında Dortmund olsun. Günün birinde Nuri Şahin’i Avrupa’nın en büyük kupasını kaldıran takımın başında görme hayalim var benim.
Paylaş