Hocam... Benim itirazım var...

Hakan ve Ömer gibi gençleri Milli Takım’dan uzak tutmak, bir neslin ay yıldızlı formadan uzak durmasına kapı açar.

FATİH Terim’in basın toplantısını izledim.
Gökhan Töre ile (silahlı) sorun yaşayan Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak’ın milli takıma davet edilmemesiyle ilgili çok net konuştu:
Kadro benim tercihim.. Kritiğe açık.
Ve sonunda bu iki oyuncuya yönelik en çarpıcı ifadeleri kullandı:
Türk Milli Takımı bizim için çok önemli. Bu özel bir forma, istediğiniz zaman gelip istediğiniz zaman gelmeyeceğiniz bir yer değil Milli Takım...
Bu sözler ilk bakışta haklı gibi görünse de kritik edilmeye değer.
Değer, çünkü, Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak’a milli formayı verip vermemek artık bir teknik tercih olmaktan çıkmıştır.

* * *

Bu karar sadece disiplin adına kolaylıkla verilebilecek ve haklı gösterilecek bir karar da değildir.
Hatta kimin haklı, kimin haksız olduğu da çok büyük bir önem taşımamaktadır.
Hakan ve Ömer olayı, üzerinde çok tartışılması gereken “sosyolojik bir travma”ya dönüşmek üzeredir.
Hatta üst üste alınan kararlar ve yapılan açıklamalarla dönüşmüştür bile.
Fatih Terim’e işte tam da bu noktada, bu travmayı ıskaladığı için itiraz ediyorum.
5 milyona yakın bir Türk nüfusu yaşıyor Avrupa’da.
Ve onlar, ikinci, üçüncü, dördüncü kuşak, derken anavatan ile bağları giderek zayıflayan çok yetenekli genç bir nesil.
Bu nesli bu ülkeye bağlayan en büyük değer “futbol” ve “Ay yıldızlı milli forma.”
Yıldıray Baştürk gibi, Hamit Altıntop gibi...

* * *

Fatih Terim’in, Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak kararı işte tam da bu nedenle tartışılması ve eleştirilmesi gereken bir karardır.
“Türkiye Futbol Direktörü” unvanı taşıyan bir hoca bu gerçeği ıskalayamaz.
Avrupa’daki yetenekli oyuncularla, milli takım arasındaki bu (Her ne kadar disiplin konusunda son derece haklı olsa da) bağı zayıflatamaz, köprüleri atamaz.
Üstelik onların elinde Alman Milli Takımı formasını giymek gibi bir opsiyon varken..
Bu oyuncuların böyle bir tercihle Milli Takım’dan böylesine uzak tutulması, tersinden okuduğunuzda bir disiplin meselesinden daha çok, bir neslin Türk futbolundan ve ay yıldızlı formadan uzaklaşmasına kapı açar.
Sevgili hocam, bu gerçeği kabul edelim. Kalbi ay yıldızla atan milyonlarca genç var Avrupa’da.
Ve bir yanlıştan dönelim.
17 yaşındayken Nuri Şahin’e milli takım forması veren sizdiniz...
Unutmayın...