Futbolcu yöneticiye Rolex saat hediye eder mi?

Ttransferi sonrası takım arkadaşına değeri 200-250 bin TL’yi bulan Patek Philippe saat eden futbolcuları biliyorum. Bunlar olur. Sonuçta karşılıklı bir menfaat ilişkisi söz konusu değil. Yapılan bir jestten ibaret. Ama şimdi anlatacağım olayı ilk kez duydum. Ve neredeyse küçük dilimi yutuyordum.

'AMAN YANLIŞLIK OLMUŞ'

Bir futbolcu, üstelik sözleşmesi yakında sona erecek bir futbolcu yönetim kurulundaki bir yöneticiye saat hediye eder mi? Üstelik değeri on binlerce lirayı bulan Rolex marka saat. Futbolcunun bu saati hediye etmesinin nedeni de ilginç. k “Hakkımı hukukumu korudun. Çok teşekkür ederim.” Hadi futbolcu böyle bir jest yapmak istedi. Yönetici kabul eder mi? Ne yazık ki etmiş. Ve bu hediyeden kulüp başkanının haberi olunca da kıyamet kopmuş. “Aman bir yanlışlık oldu” diyerek saat iade edilmiş. Eminim o kulüp başkanı, yöneticisini de “Kınamıştır.”

EDES-CIVAN ÖRNEĞİ

Not: 1980’li yıllarda iş adamı Selim Edes, Emlak Bank Genel Müdürü Engin Civan’a 3.5 milyon dolar rüşvet vermiş, Civan mahkeme de bunun kanıtlanmasını isteyince de “Rüşvetin belgesi olur mu, P...k ” diye çıkışmıştı. Ben de yaşanılan bu olayın belgesi olmayacağı için isim vermeden yazdım. Ama kahramanları kendilerini çok iyi tanıyorlar.

bTürk futbolunun marka değeri her geçen düşüyor. Saha dışındaki olaylar ne yazık ki, saha içini geçti. Ama yine de futbolumuz hak ettiği itibarı saha içindeki değerleriyle kazanacak. Saha içinde hepimizin şikayeti açık: ·

Türk futbolcusu, (Yabancısı da aynı) en küçük bir hareketi abartarak hakemi ve rakibini aldatıyor.

· Böylece hem oyunu durduruyor hem de yarattığı haksızlıkla seyir zevkini ve ligin kalitesini düşürüyor.

· Hakemleri ateşe atıyor, seyirciyi tahrik ediyor ve meslek ahlakını ayaklar altına alıyor. İnanın ben bu davranışların hiçbirini hayranı olduğum İngiltere Premier

Lig’de görmüyorum. Ne hakemin üzerine yürümek var, ne de küçücük bir temasta 50 takla atıp, bir saniye sonra ayağa kalkmak. Ben bu şovları izlemekten bıktım. İngilizler de bıkmış olmalı ki, 2002 yılında The Independent Football Commission adıyla bir kurul oluşturmuş. Bu kurulun ismi daha sonra The Independent Football Ombudsman şeklinde değiştirilmiş.

FUTBOLU KATLEDENE DUR

Amaç ne? Futbolu katleden, hakemi, rakibi, seyirciyi aldatan oyunculara dur demek. Peki bunu nasıl yapıyorlar? Geçtiğimiz günlerde sevgili kardeşim Murat Fevzi Tanırlı’nın yazısında rastlayınca kendisinden rica ettim. Bana ayrıntılarını da gönderdi. Bir eski teknik adam, eski ve deneyimli bir oyuncu ile eski bir hakemden oluşan 3 kişilik kurul pozisyonları tek tek inceliyor.

3 ÜYE DE AYNI FİKİRDEYSE ETİK DIŞI DAVRANIŞA CEZA ÇIKIYOR

Kurul üyelerinin olayları değerlendirirken, karar verme sürecinde dikkate aldıkları beş kilit soru vardır:

1- Pozisyon esnasında oyuncular arasında temas var mı? Bir oyuncunun, hiçbir temas olmadan hakemi aldatmaya çalıştığı durumlar çok daha sık rastlanmaktadır.

2- Oyuncular arasında adil / normal temas var mı, hiçbir ihlal yapılmıyor mu? ï

3- Bir oyuncu yaralanmayı önlemek için rakibiyle temastan meşru bir şekilde kaçınıyor mu?

4- Oyuncu, hakemi aldatmak için rakibi ve kendisi arasındaki teması başlattı mı?

5- Oyuncu, hakemi aldatmak için normal bir temas olduğu halde etkisini abartıyor mu? Birbirinden bağımsız bir şekilde görüntüleri inceleyen kurulun 3’ü de aynı fikirdeyse ve oy birliği ile karar veriyorsa federasyon etik dışı davranışı ve aldatmayı cezalandırıyor. Bu kurulun cezalandırdığı ilk oyuncu da tanıdık bir isim. Niasse... 2017 yılında C.Palace maçındaki aldatma suçu nedeniyle ceza almış. İfadenin güzelliğine bakar mısınız: ALDATMA SUÇU...

GÜZEL FUTBOL İÇİN BUNU YAPMALIYIZ

Süper Lig için de oluşturalım. Böylece aldatma, sahtekarlıklar ve etik dışı davranışların da önüne geçelim. Durun, hemen itiraz etmeyin. ‘Yeni bir tartışma alanı’ açmıyorum. Bu ülkede güzel futbola, insanlara olan güvene yol açmak istiyorum. Bu kurul için benim isim önerilerim de var: Hıncal Uluç, Atilla Gökçe, Şansal Büyüka, Zekeriya Alp, Mustafa Denizli... Bir çırpıda aklıma gelen isimler bunlar. Güzel futbol istiyorsak bunu yapmak zorundayız.

MERT HAKAN YANDAŞ İLE EMRE KILIÇ'A ESKİ TARİHLİ SÖZLEŞMEYİ KİM ÖNERDİ?

Sezonun en başarılı takımlarından biri Sivasspor. Ve bu başarıdaki pay sahibi oyuncuları da transferin gözdeleri. Başta Mert Hakan Yandaş ve Emre Kılıç. Bir büyüğümüz geçtiğimiz günlerde kulağıma fısıldadı:
Sivasspor’a Mert Hakan Yandaş ve Emre Kılıç için ilginç teklifler gitmiş. Israr edince de devam etti:

Eski tarihli bir sözleşme bile yapalım demişler? Bu soruya en doğru yanıtı verecek isim Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz’dı. Kendisini aradım:

Sayın Başkan size, bir oyuncunuzun transferini gerçekleştirmek için eski tarihli bir sözleşme yapalım teklifi yapıldı mı?

· Bu mümkün mü? Bana kimse böyle bir şey teklif edebilir mi?

· Yani doğru değil.

· Bana yapılmadı evet.

· Size yakın birilerine yapılmış olabilir mi?

· Olabilir ki size kadar gelmiş. Hep konuşuluyor. Bakın bir şey söyleyeyim. Nezaket çok önemli. Bir kulüp bir oyuncuyu ister. Gelir bizimle temasa geçer, olur biter. Ama ne yazık ki bunu yapmayanlar var. Benden isim istemeyin. Ben iki kulüp arasındaki tartışmanın bir parçası değilim. Ama kulüpten habersiz oyuncularla temasa geçmek en hafif deyimle nezaketsizlik. Bu sezon şampiyon olma şansımız vardı bizim. Ama ne yazık ki, ocak ayından bu yana oyuncularımızın tüm kimyası değişti.

MERT HAKAN ARALIK AYINDA NEDEN F.BAHÇELİ OLAMADI?

Otyakmaz ile devam edelim. Ali Koç’un size bir teklifi olmuş.

· Evet oldu. Yanılmıyorsam Aralık ayıydı. “Mert Hakan Yandaş’a talibiz. İsterseniz sözleşme imzalayalım ve bu sezonu siz de kiralık oynasın, Böylelikle oyuncunuzun kafası da karışmasın, siz de şampiyonluk yarışında bu oyuncunun kafa karışıklığından dolayı etkilenmeyin” dediler.

· Niye olmadı?

· Mert Hakan uzatma teklifimizi zamana yaydığı için Ali Koç’un teklifi gerçekleşmedi.

KULÜPLER BİRLİĞİ İÇİN SARAÇ'IN ADI GEÇİYOR!

Kulüpler Birliği Başkanı Mehmet Sepil görevi bırakmak istiyor. Israrlara rağmen kararında da direniyor. Şimdiden yeni bir Kulüpler Birliği Başkanı arıyor başkanlar. Akla gelen isimlerden biri Kasımpaşa Asbaşkanı Fatih Saraç. Ama Saraç asbaşkan. Başkan değil. Onun seçilebilmesi için Vakıf tüzüğünde değişiklik gerekiyor. Başkanlığa hevesli birkaç isim daha var. Ama onlar ön plana çıkmaktansa önerilmeyi bekliyorlar.

DİGİTÜRK'ÜN TEKLİF ETTİĞİ RAKAMLAR KABUL EDİLEMEZ

DiGiTÜRK’ün kulüplere dayattığı indirimli rakamlardan yana da dertli Otyakmaz. · Geçen yıl 10. sırada tamamladık. Bu sezon en kötü 3. olacağız. Performans primi dahil geçen yıldan 10 milyon TL fazla kazanıyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Bu rakamları bizim kabul etmemiz mümkün değil.