Topu oyunda tutmadıkça lig gelişmez

Maçın ilk yarısı 50 dakika oynandı ama top 20 dakika 33 saniye oyunda kaldı.

Haberin Devamı

Türkiye’de en önemli sıkıntılarımızın başında, topu oyunda tutmak geliyor. Oyuncusundan teknik direktörüne, hakeminden spor yazarına hepimizin görevi, maçın daha az durduğu bir futbol olmalı. RAMS Park’ta ilk yarı, uzatmalar ile 50 dakikaya yakın oynandı ancak topun oyunda kalma süresi, Opta verilerine göre sadece 20 dakika 33 saniyeydi.

HÜCUMDA SORUN YAŞADI

Oyun o kadar çok durdu ki sahadaki futbolu değerlendirmenin imkânı yoktu. Yine de birkaç notu şuraya bırakalım. Sarı kırmızılılar, Osimhen’in penaltısıyla bulduğu golden sonra 46. dakikaya kadar ne rakip kaleye bir şut atabildi ne de rakip ceza sahasında topla buluşabildi. Kaan Ayhan-Torreira orta sahası, top Konyaspor’da olduğunda deplasman ekibine tehlikeli olma fırsatı vermezken, hücumda hatların bağlanması konusunda etkisizdi. Mauro İcardi sonrası oyunun en büyük eksikliklerinin başında, onun oyun aklı ile geriye gelip hücuma çıkışa başlatması geliyor.

Haberin Devamı

OSiMHEN’i DURDURMAK ZOR

Nijeryalı santrfor, belki bağlantı oyununda çok etkili değil, ancak atletizmini ligde birebirde durdurabilecek oyuncu çok az. Bu yüzden ofsayt çizgisinde beklemesine gerek bile yok, 5 adım geriden başlayıp topu alma becerisine sahip. Penaltı pozisyonunda gördüğümüz gibi. İkinci yarıya hücumda daha çok oyuncuyla bulunma, pas hızını artırma ve ritim yakalama amacıyla başlayan Galatasaray, ilk yarının aksine oyunun kontrolüne daha hâkim ve hatların birbirine daha yakın olduğu bir görüntüye büründü. Okan Buruk’un öğrencileri, bu bölümde zaman zaman rakibine geçiş hücumu fırsatı verseler de lider takım havasını hissettirmeyi başardılar. Konyaspor karşısında gelecek bir puan kaybı, camianın enerjisini iyice düşürme potansiyeline sahipken hata yapmayıp, gözlerini Ajax deplasmanına ve Avrupa Ligi’nde ilk 8 sıraya diktiler.

Yazarın Tüm Yazıları