Paylaş
Ne istek var, ne de coşku. Sanki ilk maçta aldığı skor çok avantajlıymış gibi hiç umurunda bile değil.
Tamam, sakin ve dikkatli olunur ama bu kadar da umursamazlık olmaz.
Açıkçası Trabzonspor’un ilk yarıda işi bitirmesini bekliyordum.
En azından Trabzonspor’un ilk yarıda bir gol atarak rakibin de direncini kırması gerekirdi.
Bireysel yetenek çok ama uyum yok.
Kadro kalitesine bakıyorum ve arada dağlar kadar fark var.
Nedense Trabzonspor kalitesini ortaya koyamıyor.
İlk yarıda Yusuf çok etkiliydi ama arkadaşları ona ayak uyduramadı.
Cardozo’nun varlığı-yokluğu hiç belli olmuyor.
Mehmet Ekici’nin yokluğu her alanda çok açık belli oluyor.
YAZIKLAR OLSUN
Umutlarımızı ikinci yarıya sakladık.
Herhalde Trabzonsporlu oyuncularda öyle yapmış.
Müthiş bir baskı kurdu ve rakibini adeta ceza sahasına hapsetti. Karşılığını da hemen aldı.
Genç Okay nefis bir kafa golü ile perdeyi açtı.
Pozisyonlar üst üste geliyor ama önemli bir eksiklik daha ortaya çıkıyor.
Trabzonspor’un çok acil bir santrafor alması gerekir. Çünkü, Cardozo’un isteğinin veya keyfinin yerine gelmesini beklersek iş işten geçer.
Son 25 dakikaya gelindiğinde ise 10 kişi kalan rakibin direnci iyice kırıldı.
Rakip tamamen kendi sahasına çekilerek maçı uzatmalara daha doğrusu penaltılara götürmek isteyerek son kozunu oynuyordu.
Hem de eksik olmalarına rağmen bunu başardılar da.
Üstelik bunun üstüne büyük bir vurgun da yaptılar.
Ne diyelim, rakibin eksik olmasına rağmen mücadelesini alkışlıyorum ve tebrik ediyorum.
Trabzonspor’a mı ne diyelim, yazıklar olsun...
Paylaş