İki farklı Trabzonspor

Geride çok dikkatli, orta sahada çok akıllı ve ileri de ise baskılı futboluyla Trabzonspor harika bir görüntü verdi.

Daha ilk dakikalardan itibaren golün sinyallerini de verdi. Böylesine önemli bir maça bence daha tecrübeli bir hakem verilmeliydi.

16. dakikada Telles’in topu kucakladığı pozisyonu Ali Palabıyık iyi süzemeyince Trabzon’un penaltısı da verilmedi.

Ama 20. dakikada Trabzonspor’dan öyle bir atak ve gol izledik ki tek kelime ile harikaydı.

Mehmet Ekici, Özer ve Cardozo üçlüsü kontratağının nasıl yapılacağını ve nasıl sonlandırılacağını resmen ders olarak sundular.

Gerçi golde Sabri’nin de biraz katkısı oldu ama Özer’in çalışkanlığı ve pozisyonu iyi takip ederek, mükafatını gol olarak almasına şapka çıkartmak gerekir.

Golden sonra da Trabzonspor oyun düzenini bozmadı ve disiplinden de taviz vermedi.

Ancak başta Mehmet Ekici ve orta saha yorulunca, Galatasaray ilk yarının son beş dakikasında canlandı.

G.Saray 43. dakikada da beraberliğe çok yaklaştı. Emre’nin nefis şutu direkten döndü ve Burak’ın kafasına oturdu.

Ancak Burak boş kale yerine topu inanılmaz bir şekilde auta attı.

SON 10’DA CANLANDI

İlk yarıda adeta makine gibi işleyen Trabzonspor, ikinci yarıda neredeyse durma noktasına geldi.

Özellikle orta sahanın çabuk yorulup çökmesiyle Galatasaray, sağlı sollu ataklarla neredeyse tek kale oynamaya başladı.

Bunu kenardan görerek Ersun Hoca’nın oyuna neden müdahale etmediğine de bir anlam veremedim.

G.Saray ‘gol atacağım’ diye bağıra bağıra geliyor, golünü de atıyor.

Trabzonspor ikinci yarıda oynamayı bırakın, direnmiyor bile.

1-0 gibi riskli bir skoru korumaya giden ve üstüne yatmaya çalışan Trabzonspor adeta mucizeyi gerçekleştirdi.

Beraberlikten sonra Galatasaray yine akın akın geliyor ancak geç de olsa Ersun Hoca nihayet yaptığı değişikliklerle son dakikalarda bile olsa oyunda dengeyi kuruyor.

Medjani’nin attığı gol ise Galatasaray’a şampiyonluk yolunda yara verirken, Trabzonspor’un Avrupa umutlarını ayakta tutuyor.