Güncelleme Tarihi:
Merkez Hakem Kurulu'nun 1 Mart tarihinde yaptığı toplantıda Galatasaray ile Antalyaspor arasında oynanan maçın değerlendirmesinin gerçekleştiği kısmın sızdırılması spor kamuoyunun gündemine oturmuştu. Türkiye Futbol Federasyonu daha sonra toplantının tamamını yayınlamış ve tüm görüntüler servis edilmişti.
Yazarımız Murat Fevzi Tanırlı, MHK toplantısının sızdırılmasıyla ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
İşte Tanırlı'nın yazısı;
‘Kol kırılır yen içinde kalır’ felsefesiyle yetiştirilen hakemler yine kaybeden taraf oldu.
Merkez Hakem Kurulu (MHK) seminerinin görüntülerini kim sızdırdı? Seminere katılan ‘olağan şüpheliler’ listesini inceleyelim:
- TFF Başkanı.
- MHK Başkanı ve üyeler.
- Eğitmenler.
- Hakemler.
- VAR/AVAR’lar.
- Hakem İşleri Müdürlüğü (Toplantıyı organize edenler).
HER ŞEY MÜMKÜN!
Microsoft Teams ya da Zoom gibi uygulamalarda ‘yönetici (admin)’ olarak tanımlı katılımcıların haricinde toplantı kaydı alma şansı yok. Lakin internet sitelerinden veya bu uygulamalardan video kaydetmenin pek çok yolu mevcut. Dolayısıyla hepsi olabilir. Hatta eğitimlerin kaydedildiğini, sunucu ya da bilgisayar olarak nerede tutulduğunu bilen federasyon içinden biri dahi olabilir.
SADECE YATAK ODASI AÇILMADI, YORGANLARIN ALTI DA iFŞA EDiLDi
Futbolu yönetmek için yola çıkan ancak “sadece hakemlik alanında şeffaflık” deneyen bir yönetimin icraatları, hakemlik mesleğinin itibarını yerle bir etti. Önceki federasyonun da katkılarını (!) unutmayalım. Hangi meslek olursa olsun, yasadışı bir durum varsa elbette ortaya çıkarılmalı. Ancak böyle bir durum yokken, hakemlerin yatak odası açılmakla kalmadı, yorganlarının altı da ifşa edildi. Çok önemli olmayan, güvenlik riski taşımayan ve olağan pozisyonların tartışıldığı bir seminerin geldiği nokta...
SIZAN GÖRÜNTÜLERDEN TESPiTLER
1- Neden sadece Galatasaray-Antalyaspor maçıyla ilgili bölümü sızdırılsın? Olağan şüphelilerden biri ya holigan derecesinde taraflıdır; ya yangına benzin dökmek için adilik peşindedir; ya da menfaat ilişkisi içindedir. Hepsi çok tehlikeli.
2- Hakemlerin Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında ağır baskı altında kaldıklarının tescilidir.
3- Hugh Dallas’ın eğitim şekli ve agresif tavırları şaşırtıcı. “Cesaretiniz yoksa MHK’ye söyleyin ve maçlara çıkmayın” sözleri anlamsız. Cesaretiniz varsa siz açıklayın sayın Dallas: Pawel Gil’le birlikte neden eğitimlerde başka, BeİN ekranında başka konuştunuz?
4- Galatasaray-Antalyaspor maçının diyalogları, VAR prosedürü açısından daha gerçekçi ve samimi. Hakem sahada görmediğini söylüyor, “soft” olsa da VAR’ın kanıt olarak sunabileceği somut bir temas var. VAR’daki Özgür Yankaya da hatasını “soft” konusunda zaten teyit ediyor, UEFA eğitimlerindeki birkaç maça dikkat çekiyor. Hugh Dallas’ın da tepkisi “Sezon başından bu yana soft penaltı çalmayın demedik mi!” şeklinde.
5- Fenerbahçe-Kasımpaşa’da ise VAR prosedürü açısından büyük sorun var. Hugh Dallas’ın “Açık ve bariz elle oynama olduğu görüntüyü göster” sorusuna, VAR hakeminin “Göremiyorum. VAR odasındaki hissiyatım öyleydi” minvalinde açıklaması akıl almaz. Hakemin de izlediği halde, VAR’a teyit için sorması ve yanıta göre karar vermesi kabul edilebilir değil.
6- Hakemler “kol kırılır, yen içinde kalır” zihniyeti ve eğitim ortamı güveniyle konuştular ancak günün sonunda tuzağa düşürülmüş oldular.
7- Hakemler kararlarının arkasında duramamaları, eğrisiyle doğrusuyla onlara güven duyanların da düşüncelerini zedeledi.
SIZAN GÖRÜNTÜLERiN DÜŞÜNDÜRDÜKLERi
İki maçtaki kararlara odaklanılsa da sızan görüntülerin farklı sonuçları var.
1- Sayın Mehmet Büyükekşi seminerin başında “Tolga Özkalfa’yı görevden aldık” diyor. Halbuki 28 Şubat 2024’te TFF internet sitesinde “istifa” ettiği duyurularak teşekkür edilmişti. Tabii ki gönderildiğini biliyoruz ancak bu konuşmanın 2 sonucu var:
a-) Yetkisi olmamasına rağmen “Görevden aldık” diyerek hakemleri ve MHK’yı her zamanki gibi baskı altına almak istiyor.
b-) Yetkisi olmadan ve kurallara uymadan görevden alıp, TFF sitesinden “İstifa etti” diyerek kamuoyuna yalan söyleniyor. “Şeffaflık” temasından ayrılmayan bir başkan için kabul edilemez bir yaklaşım. Ancak bizde artık vaka-ı adiye.
2- Sayın Büyükekşi, son 2 senedir 4-5 kez MHK seminerine katıldı. TFF kurulları özerktir ve bağımsız karar alır, değil mi? Bunca yıldır TFF başkanlarının basına açık kısmı dışında hakem eğitimine katıldığını görmedim, olmaması da gerekir. Önemli bir baskı nedeni. PFDK veya diğer kurul toplantılarına da giriyor musunuz sayın Başkan?
‘DONUP KALDIK DEMiŞLERDi’
3- Sayın Başkan’ın katıldığı seminerlerde hakemlere ağır konuştuğu ve gözdağı verdiği bilinen bir gerçek. Hakemlerin “Donup kaldık” dediği seminerler yaşandı. Bu kez ise oldukça sakin, yapıcı, ricacı, cesaret aşılayan bir başkan bir profili çiziyor. Sanki bu yayın ülkede izlenecekmiş gibi kısmetli.
ACiL ÖNLEM ALINMASI ŞART OLDU
Her şeyden önemlisi “sağlık” ve “hayat”! Çekirge, ölümle sonuçlanmadan bir kez daha sıçradı. Futbol, güvenlik sorunu teşkil etmeyecek çizgiyi aşalı çok oldu. Sosyal medya, kulüpleri; kulüpler TFF’yi yönetiyor. Sızan görüntülerin yarattığı infiale bakılırsa ligin son ayları olaylara gebe. Bu nedenle acil tedbir alınmalı ve olacakların önüne geçilmeli. İki büyük kulübün kitlelerini provoke etmek isteyenlerin sayısı hayli fazla. Hakemler, mayın tarlasında görev yapar hale geldi. Erken önlem farz.