Güncelleme Tarihi:
Fransa’nın başkenti Paris’in fakir mahallelerinden birinden çıkan ve dünya futbolunun yeni prensi olarak görülen Kylian Mbappé’nin hayat hikayesi adeta bir masalı anımsatıyor. Fransız futbolunun son yıllarda yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri olarak gösterilen yıldız futbolcu, Dünya Kupası'nda Fas'a karşı oynanacak yarı final müsabakasında Fransa’nın en büyük gol silahlarından biri.
Henüz 18 yaşında 180 milyon euro’luk bir transfer rekoru kıran, 2018 Dünya Kupası’nda 19 yaşındayken Arjantin gibi bir devi 2 golle yıkan ve 2022 Dünya Kupası’nda gösterdiği performansla kendine hayran bırakan Mbappé’nin yükselişi tüm dünya kamuoyunun gündeminde.
1998 doğumlu “küçük prens”, filmlere konu olacak başarılı hayat hikayesiyle Fransızların yeni bir şampiyonluk hayali kurmasının en büyük nedenlerinden. Peki nefes kesici futbol yetenekleri sayesinde ülkesinin şampiyonluk umutlarını kuvvetlendiren Mbappé’nin başarısının ardında neler gizli?
İşte atletik yetenekleri ve muazzam futbol tekniğiyle rakiplerine soluk aldırmayan, hızı nedeniyle koşucu Usain Bolt ile karşılaştırılan Mbappé’nin ilham veren öyküsü…
Bu gönderiyi Instagram'da gör
SORUNLU SOSYAL ÇEVREDEN YEŞİL SAHALARA
Kylian Mbappé, 10 yıldan biraz daha uzun bir zaman önce Paris’e 1 saat uzaklıktaki Rambouillet Ormanı’nda bulunan Clairefontaine Futbol Akademisi’nde 2 yıl geçirdi. Mbappé, içinde bulunduğu koşullar nedeniyle çalkantılı bir çocukluk yaşasa da parlak bir futbol yıldızı olacağı sinyalini küçük yaştan itibaren veriyordu.
Genç Mbappé, 2011 yılında Fransız futbolunun mükemmelliğinin merkezi olarak tasvir edilen Clairefontaine Futbol Akademisi’ne girdiğinde, ismi çoktan geleceğin yıldızları arasında anılmaya başlamıştı. Ancak önündeki en büyük engel, içine doğduğu sosyal ortamdı.
Paris’in kuzeyindeki banliyösü Bondy’de çeşitli spor okullarında top koşturan Mbappé, tanınmış bir futbol menajeri olan Alain Mboma’nın ilgisini çekti ve Clairefontaine Futbol Akademisi’ne gönderildi. İçinde bulunduğu sosyal çevre nedeniyle kolayca raydan çıkabileceği bir dönemde profesyonelliğe yönlendirilmek, Mbappé’nin hayatında adeta bir dönüm noktası oldu.
Mboma, Belçika’da haftalık olarak yayın yapan Sport-Foot Magazine'a yaptığı açıklamada, Fransız yıldızla ilgili şu çarpıcı ifadeleri kullanıyordu:
“Hayattan istediğini alamadığında adeta patlamaya hazır olan bir çocuktu. İçinde bulunduğu yapı da bu türden bir çocuk olmasına elverişliydi.”
YOKSULLUĞUN NE OLDUĞUNU ERKEN YAŞLARDA ÖĞRENEN BİR YILDIZ
O yıllarda Fransa'da okula başlayan her çocuk gibi Mbappé de ilkokulda IQ testine sokuldu. Arkadaşlarıyla top oynamak için son soruları çözmeden bahçeye çıkan Mbappé’nin test sonuçları, yüksek bir zekâ seviyesine sahip olduğunu gösteriyordu.
Fransız yıldızın ortaokul yıllarında da benzer hikâyeler var. Örneğin, diğer derslerle fazla ilgilenmeyen Mbappé, İngilizce ve İspanyolca dil derslerinde oldukça başarılıydı.
Bunun sebebini araştıran öğretmenleri, yıldız futbolcunun zamanı geldiğinde İngiltere'de Premier Lig’de veya İspanya'da La Liga'da oynamak için hazırlık yaptığını anladı. Mbappé, kötü olan derslerinde ceza almaktan kaçmak için de sevimli gülümsemesini ve sempatik tavırlarını kullanmaktan geri durmuyordu.
Sosyal çevresi sorunlu gençlerle dolu olan Mbappé'nin futboldan kopmaması ve beladan uzak durmasında en büyük pay sahibi, annesi Fayza Lamari oldu. Annesi genç yıldızı o kadar sıkı “markaj” altında tutuyordu ki ortaokulun ikinci yarısında tüm öğretmenlerinden saatlik davranış notları tutmalarını rica etmişti.
Annesinin yakın takibiyle sokaklardaki arkadaşlarından uzak duran genç Mbappé, bir gün arkadaşının yıpranmış okul ceketiyle alay edince, ertesi gün yırtık bir pantolonla okula gönderilmişti. Kısacası genç yıldız, yoksulluğun ve zor şartların ne olduğunu çok erken yaşlarda öğrenmişti.
CLAIREFONTAINE, MBAPPÉ’NİN HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Yine de Mbappé, ortaokulun üçüncü ve dördüncü yıllarını kapsayan dönemde gittiği Clairefontaine Futbol Akademisi’ndeki 24 ayına çok şey borçlu.
Thierry Henry, Nicolas Anelka, William Gallas gibi nice futbolcunun yetiştiği akademi, Mbappé’nin yeteneklerini geliştirirken profesyonel bir sporcuda olması gereken disiplini de çocuğa aşıladı.
Kabına sığmayan Mbappé'yi disipline eden kurum, erken saatte yatağa girmesini, erken kalkmasını öğretti.
“Futbol fabrikası” olarak görülen Clairefontaine, genç yıldıza yeteneğin tek başına bir şey ifade etmeyeceğini, yeteneğin yanına disiplinli bir çalışmayı da eklemesi gerektiğini daha ortaokul çağında öğretmişti.
FUTBOLUN ‘DİSİPLİN’ LOKOMOTİFİ
Fransa futbolunda özellikle altyapılar oldukça kritik bir konumda yer alıyor. Başkent Paris ise oyuncu üretimi bakımından Fransa futbolunun lokomotifi olarak görülüyor.
Adrien Rabiot, Anthony Martial gibi yüksek profilli Parisliler dahi Dünya Kupası kadrosunda kendilerine yer bulamamışken, 2018'de kupayı kazanan 23 kişilik kadroda Paris bölgesinde yetişmiş tam sekiz futbolcu bulunuyordu. Clairefontaine Futbol Akademisi, her yıl 1600’ün üzerinde genç adayı seçmelere kabul ederek, en yetenekli 23 erkek ve kadın futbolcuyu kuruma davet ediyor.
13 yaşında Clairefontaine Akademisi’ne kabul edilen genç yetenekler, 24 aylık eğitim esnasında sadece hafta sonları ailelerinin yanına ziyarete gidebiliyor. Genç futbolcu adaylarını oldukça katı bir disiplinle eğiten kurumda, gençler sabah saat 6.50’de yataktan kalkıyor, kahvaltının hemen ardından yerel ortaokula götürülüyor.
Öğlen tesise geri dönen gençler, okul ödevlerini yaptıkları etüt derslerinin hemen ardından akşam saatlerine kadar antrenman yapıyor. Öğrencilerin cep telefonlarını 20.30’da idarecilere teslim etmeleri gerekiyor.
“Futbol bir takım sporudur ve bu nedenle birlikte yaşamayı öğrenmeniz gerekir” diyen 45 yaşındaki akademi yöneticisi Christian Bassila, “Dikkatlerini toplamakta zorlanan gençler sürekli telefonlarıyla bir arada olduğunda, birlikte yaşamayı öğrenmeleri zor oluyor” ifadesini kullandı.
Bu gönderiyi Instagram'da gör
FRANSA FUTBOL KÜLTÜRÜNÜN BEL KEMİĞİ
Clairefontaine Futbol Akademisi, genç sporcuların yetişmesi için oldukça ideal bir bölgede yer alıyor. Göz alabildiğine ormanla kaplı bölge, çok sayıda kapalı-açık futbol sahasına ev sahipliği yapıyor.
Bazı dönemlerde uluslararası kulüpler tesisi ziyaret ederek, özel turnuvalara dahil oluyor. Belirli dönemlerde, Fransa Milli Futbol Takımı'nın dahi kamp yaptığı tesiste, oyuncuların konaklaması için kullanılan bir şato bulunuyor. Zengin bir bankacının av köşkü olarak inşa edilen gösterişli binaya genç öğrencilerin girmesi ise yasak. Bina sadece milli takım oyuncuları veya lig oyuncuları için açılıyor.
Elbette, Fransa gibi futbol kültürü üst seviyede olan bir ülkede, irili ufaklı 15 futbol akademisi daha bulunsa da, hiçbiri Clairefontaine kadar ünlü değil. Öyle ki Fransa ulusal takımının ve birinci lig ekiplerinin beslendiği ana damarları bu kurumlar oluşturuyor. Hatta, 2022 Dünya Kupası'nda Fransa kadrosunda yer alan dört oyuncunun yanı sıra, Portekiz ve Tunus milli takımlarında da enstitünün eski öğrencileri yer alıyor.
DÖNÜŞÜM 1970 SONRASINDA BAŞLADI
Fransa futbolu belli bir tecrübe ve sistemin ardından gelen bir dönüşüm sayesinde şekillendi. 1970’lerin başlarında genç futbolcuların keşfedilmesi ve geliştirilmesi için ulusal bir sistem kurulmadan önce dünya Fransa’yı düşünürleriyle, moda sektörüyle ve gelişmiş mutfağıyla tanıyordu. Futbol ülkeleri söz konusu olduğunda ise Fransa ikinci sınıf kabul ediliyordu.
Fransa Milli Takımı, 1966 Dünya Kupası'nda grupları sonuncu sırada tamamlamış, 1970 yılında Meksika’da düzenlenen turnuvaya ise katılamamıştı. Peş peşe başarısızlıklarla dolu bu tablo Fransa için bir dönüm noktası oldu ve dönüşüm için düğmeye basıldı.
Christian Bassila’ya göre, 1970’in hemen ardından genç oyuncuların keşfedilmesi ve yetiştirilmesi için dikkat çekici bir sistem hayata geçirildi.
"Son üç Dünya Kupası, ne kadar yol kat ettiğimizi gösteriyor" diyen Bassila, “Bu konuda çok fazla çalışma yapıldı ve genç Fransız futbolcuların yetişmesinde bu sistemin öncü olduğunu söyleyebilirim. Zaten sonuçlar da ortada” diye konuştu.
IRKÇILIĞA KARŞI ‘PROMO 98’ ÖRNEK GÖSTERİLDİ
Buna rağmen hiçbir şey göründüğü gibi kolay gerçekleşmedi.
Mbappé’nin Clairefontaine'e gittiği dönemde Fransa’nın “futbol fabrikası” ırkçılık skandalıyla çalkalanıyordu. Medya, Fransız futbolunun yönetim merkezi olan Ulusal Teknik Müdürlük (DTN) ile Futbol Federasyonu’nun, ülkedeki futbol okulları ve futbol formasyon merkezlerinde siyahi ve/veya Arap kökenli gençlerin sayısını azaltmak için “kota” uygulamasına gidilmesini kararlaştırdığını ortaya çıkardı.
Öyle ki yetkililer, oyuncuların tamamının etnik azınlıklardan olması halinde, taraftarların milli takımın “milliliğini” sorgulayacağını ve takıma yüz çevirebileceğini düşünüyordu. Clairefontaine’in yöneticileri ise federasyonla aynı görüşte olmadıklarını ispatlamak için gazetecileri tesise davet etti.
Clairefontaine yetkilileri, Le Monde başta olmak üzere pek çok yayın grubundan Mbappé'nin yılı olarak bilinen “Promo 98”i izlemelerini istedi. Antrenörler, ten rengi ve inanışı ne olursa olsun herkese eşit davranıldığını tüm Fransa’ya göstererek kamuoyunun merakını gidermeyi başardı.
GENÇLERİN İYİ BİR EĞİTİM ALMASI FUTBOL KADAR ÖNEMLİ
Türlü zorlukların içinden sıyrılan kurumun umutlarını yeşerten isim ise o yıl Mbappé oldu. Medya, “le crack” (şampiyon) olarak nitelendirdiği genç yıldızdan beklentilerin büyük olduğunu yazıyordu. 13 yaşında gazeteye verdiği ilk röportajında Mbappé, oldukça mütevazıydı:
“Çalışmanın ve dinlenmenin kazandırdığını düşünüyorum. Bu sürecin sonunda başarısız olursam dahi pişmanlık duymak istemiyorum.”
Mbappé’nin sarf ettiği sözler tamamen boşuna değildi. Geçmiş yıllarda Futbol Akademisi'nden çıkan öğrencilerin üçte ikisi hiçbir zaman profesyonel futbolcu olarak bir sözleşme imzalayamamışlardı. En yeteneklilerinden bazıları bile yoğun temponun getirdiği yorgunluk nedeniyle çeşitli sakatlıklar yaşadıkları için yarışın dışında kalmıştı.
Bassila, “Bu yaşanan trajediler manşetlere çıkmıyor. Ama bizim için bütün oyuncular aynı oranda önemli. Bu yüzden buradaki proje sadece yıldız futbolcu yetiştirmekle ilgilenmiyor. Bizim için gençlerin iyi bir eğitim alması futbol kadar önemli” ifadelerini kullandı.
Elbette, Mbappé diğer herkesten farklıydı. İspanyol devi Real Madrid onunla 14 yaşında sözleşme imzalamak istedi. Ailesiyle birlikte Fransa futbolunun efsane ismi Zinedine Zidane'ı ziyaret etmek için İspanya’ya giden Mbappé’nin hayali gerçek oluyordu.
MBAPPÉ AİLESİ OĞULLARININ REAL MADRID’E GİTMESİNİ İSTEMEDİ
Genç Fransız Madrid’deki görüşmede Zidane’ın lüks arabasına binerken ayakkabılarını çıkarması gerekip gerekmediğini soracak kadar şaşkın bir haldeydi.
Milyonlarca euro’nun havalarda uçuştuğu dünya, Mbappé’nin gözünü ne kadar boyasa da genç yıldızın Cezayir asıllı annesi ve Kamerun asıllı babası Wilfried Mbappé, çocuklarını Real Madrid’in yaratacağı baskıdan korumaya kararlıydı.
Bunun yerine aile, oğullarının rekabetin daha az olduğu AS Monaco'ya gitmesine yeşil ışık yaktı. Böylece Mbappé’nin mental olarak yıpranmasının da önüne geçildi. Sözün kısası, Fransa’nın “küçük prensi” 17 yaşına girmeden profesyonel futbol kariyerine başladı.
BİR KUPA DAHA KALDIRMAK İÇİN SAHADA
2017 yılına gelindiğinde, Mbappé, Paris Saint-Germain’e (PSG) 180 milyon euro karşılığında transfer oldu. Dünyanın gözleri genç yıldızın üzerindeydi. O da bu beklentiyi boşa çıkarmadı ve Rusya’da düzenlenen 2018 Dünya Kupası'ndaki performansıyla Fransa’yı şampiyonluğa taşıdı.
Çeyrek finalde İngiltere karşısında alınan galibiyette önemli pay sahibi olan futbolcular arasında yer alan Mbappé, bugün bir Dünya Kupası daha kazanmak istiyor.
Fransa’nın 23 yaşındaki genç yıldızı kupa için mücadele ededursun, Clairefontaine'de soğuk bir sonbahar gününde antrenman sahasına çıkan küçükler, yakın gelecekte Mbappé’nin yanında oynayabilmek ve onun kadar şöhretli bir futbolcu olabilmek için canla başla top koşturuyor.