Halil Umut Meler'in yardımcısı Kerem Ersoy'un babası Fahir Ersoy: 'Olayın içinde oğlum var, herkes bu olaya çanak tuttu!'
Güncelleme Tarihi:
Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'nın hakem Halil Umut Meler'e saldırısı Türkiye'de ve dış basında geniş yankı buldu. Koca'nın tutuklanarak cezaevine gönderildiği kara gecede Meler'in yardımcıları da büyük tehlike atlattı. Güvenlik güçlerinin koruması altında stadı terk etmek durumunda kalan yardımcı hakemlerden Kerem Ersoy'un, kendisi gibi hakem olan babası Fahir Ersoy Spor Arena'ya yaşananları değerlendirdi. Öte yandan MHK'nin eski başkanlarından Ahmet Güvener ve eski hakem Mustafa Kamil Abitoğlu da sıcak gündemi Spor Arena için yorumladı.
Süper Lig'de Ankaragücü ile Rizespor'u karşı karşıya getiren müsabaka, 1-1'lik beraberlikle sonuçlanırken, karşılaşmanın ardından skandal bir olay yaşandı. Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'nın hakem Halil Umut Meler'e saldırması, Türk ve dünya basınında geniş yer buldu.
Başkanı Faruk Koca'nın içerisinde bulunduğu 3 kişi, savcılıkta alınan ifadelerin ardından “kamu görevlisini yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle spor alanında kırık oluşacak şekilde yaralamak” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Halil Umut Meler'in yardımcılarından Kerem Ersoy'un babası eski hakem Fahir Ersoy, olaylar hakkındaki sorumuzu yanıtladı. Öte yandan MHK'nin eski başkanlarından Ahmet Güvener ve eski hakem Mustafa Kamil Abitoğlu da konuyla ilgili Spor Arena'ya değerlendirmeler yaptı.
BABASININ İZİNDEN GİDİP FIFA KOKARTI TAKTI
Fahir Ersoy ile Kerem Ersoy FIFA kokartlı yardımcı hakemlerin ilk örneği olmuşlardı. Kerem Ersoy, babasının izinden gidip 20 yıl sonra aynı kokartı takmıştı.
“TÜRK FUTBOLUNA VURULMUŞ BİR YUMRUK VAR”
Türk futbolunun iyi bir noktaya gitmediğine vurgu yapan Fahir Ersoy, "Olayın içinde oğlum da var. Yanlış bir yorumda bulunmak istemiyorum. Türkiye, iyi bir yere doğru gitmiyor. Türk futboluna vurulmuş bir yumruk var. Kamuoyundaki herkes bu olaya çanak tuttu. Kurumlar, gereken cezaları verecektir ama cezalar caydırıcı ve kamuoyunu tatmin edici olmalı. Kamuoyu, bundan gerçekten ders almalı." dedi.
Mustafa Kâmil Abitoğlu'nun açıklamaları şöyle;
“HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE BÖYLE BİR VAHŞET YAŞANDI”
Çok üzüldüm. Daha doğrusu inanamadım ve çok şaşırdım. Bu olayın adını koyamıyorum. Geçen seneden beri futbol izlemeyi ve gözlemciliği bıraktım. Spor ailesi adına rezalet ve utanç verici bir olay yaşandı. Bu olaylar, zaten önceden de özellikle alt liglerde hakemlere ve sporcu kardeşlerime karşı oluyordu. Fakat en üst ligde, herkesin gözü önünde böyle bir vahşetin yaşanması, tarif edilemeyen ve gerçekten çok üzücü bir olay. Halil Umut Meler kardeşimize, hakem camiasına ve spor ailesine geçmiş olsun diyorum. Sevgi ve saygının olmadığı, güvensizlik ve kaosun olduğu bir ortam var. İnsanlar, birbirlerine karşı olan söylemlerine dikkat etmiyor. Bir kulüp başkanı, sahaya inerek bunları nasıl yapar gerçekte aklım almıyor.
“HAKEMLER, HER ZAMAN GÜNAH KEÇİSİ İLAN EDİLİYOR”
Bu konudan hepimiz sorumluyuz. Hoşgörü, saygı ve sevgi yok. İnsanlar arasında iletişim yok. Söylemlere ve verilen mesajlara gerçekten dikkat etmemiz lazım. Hakemler, her zaman en basitinden günah keçisi ilan ediliyor. Hepimiz insanız sonuçta. Bunların olmaması gerekiyor. Maçta, senin hakem kardeşimize böyle davranmanı sağlayacak ne olmuş olabilir? Gerçekten aklım almıyor. Sporcunun ruhundan ve sporun ahlakından anlamayan insanlar, yönetici olduğu zaman veya spor ailesinin içinde bulunduğunda bunların olması kaçınılmazdır. Sporun; kardeşlik, sevgi ve dostluk olmasından nasibini almamış insanlar var.
“CEZALAR, MADDİ VE MANEVİ OLARAK EN ÜST LİMİTTEN İNDİRİMSİZ OLARAK VERİLMELİ”
Benim de başıma bu olaylar, ekip arkadaşlarımla beraber 2010 yılında Diyarbakırspor-Bursaspor maçında gelmişti. 14.dakikada sahaya atılan taş ve sopa başta olmak üzere can güvenliği olmamasından dolayı maçı tatil etmiştim. Bunların hiçbir mazereti olmaması gerekiyor. Ceza vericilerin, cezaları maddi ve manevi olarak en tepe noktadan indirimsiz olarak uygulamaları gerekiyor. Ülkemizdeki cezaların, kime yapılırsa yapılsın caydırıcı olması gerekiyor. Yani cezanın en üst limitten verilmesi lazım. Gerekirse insanların ömür boyu spordan men edilmesi lazım. Bir daha sahaya ve sporun olduğu yere girmemesi sağlanmalı. Bazı şeylerde İngiltere ve Almanya’yı örnek alıyoruz ama onlardaki cezaları da örnek almamız lazım. Türkiye Futbol Federasyonu, inşallah bu işin ciddiyetini herkesin kavrayacağı şekilde bir ceza verir. Bu kötü ve rezalet olay, umarım bir milat olur.
Ahmet Güvener'in ifadeleri ise şu şekilde oldu;
“ÇOK İĞRENÇ BİR OLAY, RADİKAL ÇARELERİN BULUNMASI LAZIM”
Türk futbolu için bu olay umarım bir milat olur. Birçok şeyin değişmesi gerekiyor. Geçici tedbirlerin alınmaması lazım. Türkiye futbolunun yönetişim biçiminin değişmesi gerekiyor. Sistem değişmeden bunların hiçbirine çözüm bulamayız. Çok iğrenç bir olay. Konuşulacak bir olay değil. İnsanları tutuklamakla, puan kırmakla ve takımları küme düşürmekle değiştirilecek bir durum değil. Daha radikal çarelerin bulunması lazım. Türkiye’deki futbol yönetişim modelinin yanlışlığından olay buralara kadar geldi. Korkunç bir olay. Bunu yapan kişiyi destekleyen gruplar var. Sosyal medyada, ‘hakem bunu hak etti’ diyenler var. Maalesef daha korkunç olanlar, sosyal medyada böyle konuşanlardır. Maalesef daha da iğrenci bunlardır.