Güncelleme Tarihi:
Galatasaray'ın Arjantinli yıldızı Mauro Icardi, kulüp televizyona özel açıklamalarda bulundu.
İşte Mauro Icardi'nin sözleri;
İnanılmaz bir karşılamaydı. Bütün ailemle, arkadaşlarımla birlikte geldik. Yolculuk sırasında da videolar yaptık, şarkılar söyledik. Ve inanılmaz bir karşılamaydı gerçekten. Çok keyif aldık. Çok güzel hissettik kendimizi.
GALATASARAY'A TRANSFER SÜRECİ...
Paris Saint-Germain'de hazırlık dönemindeydik. En çok Erden Bey ile görüştüm. Kendisi ile görüntülü konuşmalarımız oldu. Daha sonra beraber çalıştığım arkadaşlarım ve ailemle istişare sürecine girdik. Galatasaray'a gelmemde çevremin çok etkisi oldu. Buraya geldikten sonra da taraftarlar çok iyi karşıladı. Saha içinde, saha dışında sürekli kendimizi evimizde hissetmemizi sağladılar. Çok güzel bir süreç oldu benim için.
FENERBAHÇE DERBİSİ...
Türkiye'ye geldiğimden bu yana herkes derbiyi kazanmanın ne kadar önemli olduğunu ve çok önemli maç olacağını söylüyordu. Sosyal medyadan da taraftarlar sürekli benimle iletişime geçiyordu. Herkes bana bu maçın ne kadar önemli olduğunu hissettirdi. Öncesinde bir sakatlık yaşamıştım maalesef. Dolayısıyla ilk 11'de yer alamadım. Fakat son bölümde de olsa o maça girebilmek, maça katkı sağlamak benim için çok önemliydi. Oynayabildiğim için çok mutlu oldum. Gerçekten çok keyifliydi. Kazandığımız için çok mutluyum.
DERBİDEKİ PERFORMANSI...
Ben oynamaya hazırdım. Tabii gün sonunda bu hocamızın vereceği bir karar. Taktiksel seçimleri o yapıyor. Ben de girdikten sonra, 1 asist yaparak ve 1 gol atarak takımıma yardımcı oldum. Her oyuncu ilk 11'de yer almak ister fakat hocamızın taktiksel seçimleri etkili olur, farklı konuların göz önüne alınması gerekebilir. Ben mutlu oldum. Oynayabildiğim süre için ve takımıma yardımcı olabildiğim için.
ICARDI TAM OLARAK HAZIR MI?
Ufak bir sakatlık geçirdim.Bu benim çok iyi hazırlanmamı sağladı aslında. O tedavi sürecinde kendimi iyi bir şekilde hazırladım. Fenerbahçe maçına yetişebildim. Şu anda da kendimi hazır hissediyorum. Takımımız için, hocamız için oynamaya hazırım.
GALATASARAY'IN HUCÜM HATTI...
Gomis, gerçekten çok kaliteli bir oyuncu. Seferovic de öyle. Barış da. Biz bir takımız. Hocamızın seçimler yapması gerekiyor. Sadece 11 kişi oynayabiliyor sahada. Genç kardeşimiz Barış, son zamanlarda çok iyi performans sergiledi. Gomis zaten çok iyi. Haris de öyle. Hepimizin yüzde yüzünü vermesi gerekiyor. Hocamızı, kararı verirken zorlamamız gerekiyor ki, kendi aramızda da sağlıklı bir rekabet olsun. Günün sonunda bizim tek bir amacımız var. Şampiyon olmak, kupa kadırmak.
ŞAMPİYONLUK YOLUNDA NELER YAPMALIYIZ?
Türkiye'nin en büyüğü olarak, her hafta, her maça, kazanmak için çıkmamız gerekiyor. Ve bu şekilde de yapıyoruz. Derbi de olabilir, ligin sonundaki takımla karşılaşıyor da olabiliriz. Her maçın ne kadar önemli olduğunu aslında ilk oynadığım maçlarda da gördük. Birinde deplasmanda oynamıştık ve onu da kaybetmiştik maalesef. Görebiliyoruz ki, herhangi bir maçı kaybetmek söz konusu. Her maça, kazanmak için çıkmamız ve her maçı ciddiye almamız gerekiyor. Elimizde gelen her şeyi yapmamız lazım.
Avantaj olarak da şunu söyleyebilirim. Birbirimize güvenmemiz gerekiyor. Hep birlikte, aynı amaç için çalışmaya devam edersek sezon sonunda şampiyon da biz oluruz, kupaları kaldırdan da.
NEF STADYUMU'NUN ATMOSFERİ...
İnanılmaz bir atmosfer var. Birçok büyük kulüpte, birçok güzel statta oynama şansı buldum. Burada da inanılmaz atmosferlerden biri var diyebilirim. Aynı zamanda ben Paris Saint-Germain'de forma giyerken, şampiyonlar ligi maçında buraya gelip oynamıştım. O zaman da aynı izlenimleri yaşamıştım. Şimdi de bu takımın bir oyuncusu olarak aynını hissediyorum.
GOL SEVİNCİ...
Seria A'da Sampdoria - Geneo maçında oynarken. Ki bu maç orada bir klasik aynı zamanda. O maçtan kalan bir sevinç. Daha 19 yaşındaydım ve ilk kez 11'de sahaya çıkmıştım. Maçın son dakikalarıydı. Orada ilk golümü attım ve içimden gelen hareket buydu. Ben de o hareketi yaptım, o günden bu yana da yapmaya devam ediyorum..
SOL AYAKLA ATILAN GOLLER...
500 sayfayı bilmiyorum ama (gülerek) Fenerbahçe maçında, bir derbide sol ayağımla gol attım. Şimdiye kadar 2 tane var. Onu yazabiliriz en azından. (gülerek)
Umarım çok daha fazlasını atarım ki daha fazla hikaye yazılabilsin.
ARJANTİN VE TÜRKİYE'DEKİ FUTBOL TUTKUSU...
Daha önce de söyledim, kendimi evimde gibi hissediyorum buraya geldiğim zaman. Çünkü milli takımları olsun, ligleri olsun sürekli inanılmaz, tutkulu bir şekilde taraftarlar destekliyor takımlarını ve oyuncularını. Bu da kendimi evimde hissetmemi sağlayan şeylerden biri. Burası Arjantin'e çok benziyor.
Taraftarın bu tutkusu, bizi desteklerken karşı tarafa da yoğun bir baskı yaratıyor. Bunu her zaman büyük bir güç olarak hissediyoruz O güç bizim için iyiyken, rakiplerimiz için de zorlayıcı bir şey olabiliyor. Bizim için güzel bir his tabii ki.
ARJANTİN'İN DÜNYA KUPASINI KAZANMASI...
Bununla ilgilibir paylaşım yaptım. 45 milyon Arjantinli gerçekten yıllardır çok istedi. Yıllardır futbol çok önemli Arjantin'de. 2014'te final oynadık. Orada kaybettik maalesef. Amerika'da aynı şekilde istediğimiz şeyleri yapamadık. İtalya ile final oynadık. Futbolun en üst seviyesine gelmeyi hak eden ama henüz gelemeyen bir ülkeydi. O seviyeye gelmiş olduğumuz için çok mutluyum. Özelikle Messi'yi de koymamın nedeni de her şeyi kazanmıştı fakat sadece tek dünya kupası kalmıştı. Gerçekten hak ettiği bir şeydi. O yüzden onu koymak istedim. Arjantin'in çok iyi oyuncuları var, dünya seviyesinde oyuncuları var ve bu seviyedeki oyuncuların da kazanması gereken bir kupaydı.
TAKIM ARKADAŞLARI İLE İLİŞKİLERİ...
İspanyolca konuşanlarla biraz daha yakın olabiliyorum. Lucas, Sergio, Mata, Nando ile İspanyolca konuşuyorum. Onun dışında Mertens ve Seferoviç ile İtalyanca konuşuyoruz. Gençlerle de aramız çok iyi. Onun dışında ise, günlük olarak çok yardımcı oluyor tabi bu tarz güzel ortamın olması. Aramızın iyi olması daha rahat ve iyi çalışmamızı sağlıyor. Bu da maçlarda iyi işler çıkarmamızı sağlıyor.
SAÇLARINI SARIYA BOYAMASI...
Gördüm gerçekten bir sürü kişi saçını boyatıyor. Aslında çok üzerine düşünmedik Lucas ile. Beşiktaş maçından önce ona, ''saçımı boyatacağım'' dedim. O da ''tamam yapalım'' dedi. O şekilde gelişti. Daha sonra Beşiktaş maçını oynadık. Ardından soyal medyadan herkes saçını boyatıp bu şekilde bana atmaya başladı. Çok hoş bir ortam oluştu bizim için. Hoşumuza gitti bu.
Kesinlikle, gol de atınca uğur getirdiğine inanıldı. Eğer maçı kaybetmiş olsaydık insanlar saçını sarıya boyatmayabilirdi. (gülerek)
DÖVMELERİNİN HİKAYESİ...
Küçükken başladım aslında dövme yaptırmaya. Hepsinin farklı anlamları var. Özellikle ailemi temsil eden birçok dövmem var. Vücudumun neredeyse tamamını kapladım. Benim için çok önemli olan şeyleri vücudumda taşımak istiyorum. O yüzden de ailemi sürekli yakın hissetmek için dövmelerimde onlara yer vermek istedim.
İSTANBUL'DAKİ YAŞAMI...
Çoğunlukla evdeyim aslında. Antrenmana geliyorum. Antrenmandan sonra evime dönüyorum. Evde olmayı seviyorum. Akşamları bazen yemeğe çıkıyorum. Genel olarak evde olmak hoşuma gidiyor.
TÜRK YEMEKLERİ VE MÜZİKLERİ İLE ARASI NASIL?
Hoşuma gidiyor. Soyunma odasında arkadaşlarım müzik koyuyorlar. Bu da genellikle Türk Müziği oluyor. Hoşuma gidiyor. Onun dışında takım arkadaşlarımı yemeğe götürmüştüm. O zaman Türk Yemeği yenen bir restorana gitmiştik. Çok hoşuma gitmişti. Orada keyif aldım. Çok aşırı seçici de değilim hoşuma gidiyor dolayısıyla.
TARAFTARA MESAJI...
Net bir mesajım var. Hep beraber olmamız buna devam etmemiz gerekiyor. Şu an çok iyi bir dönemdeyiz. Çok güzel bir an yaşıyoruz. 8 maç kazandık. Taraftarlarımız sahada çok yardımcı oluyor. Umarım sene sonunda onların hepsini mutlu ederiz.