Fenerbahçe ile Galatasaray'ın Avrupa Ligi maçları sonrası dikkat çeken sözler! 'Bu kadarını kimse tahmin edemezdi! Umut kaldı mı bilmiyorum'
Güncelleme Tarihi:
Temsilcilerimiz Fenerbahçe ile Galatasaray dün akşam UEFA Avrupa Ligi Play-Off turu ilk maçlarında rakipleriyle karşılaştı. Fenerbahçe'nin evinde Anderlecht'i 3-0 yendiği, Galatasaray'ın ise deplasmanda 4-1 mağlup olduğu karşılaşmaları Hürriyet yazarları değerlendirdi.
UEFA Avrupa Ligi Play-Off turu ilk maçlarında dün akşam iki temsilcimiz sahne aldı.
FENERBAHÇE, ANDERLECHT'İ RAHAT GEÇTİ
UEFA Avrupa Ligi Son 16 Play-Off Turu ilk maçında Fenerbahçe Belçika ekibi Anderlecht ile karşı karşıya geldi. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu’nda saat 20.45’te başlayan mücadelede Karadağ Futbol Federasyonu’ndan Nikola Dabanovic düdük çaldı. Dabanovic’in yardımcılıklarını Vladan Todorovic ile Srdan Jovanovic üstlendi.
Fenerbahçe 11’inci dakikada aradığı golü buldu. Kostic’in sol kenardan açtığı ortada Yusuf Akçiçek’in arkaya sektirdiği topa yükselen Tadic’in kafa vuruşunda top ağlara gitti: 1-0. 42’nci dakikada sol kanattan topu taşıyan Filip Kostic, yerden verdiği pasta ceza yayı içerisinde Dzeko’nun şutu rakip savunmaya çarptı. Seken topu ceza sahası içinde tamamlayan Edin Dzeko, farkı 2’ye çıkaran golü attı: 2-0. Maçın ilk yarısı Fenerbahçe’nin 2-0’lık üstünlüğüyle sona erdi.
Fenerbahçe ikinci yarının başında farkı 3’e çıkardı. 57’nci dakikada sol kanatta topla buluşan Szymanski’nin ortasında penaltı noktasının önünde yükselen En-Nesyri’nin kafa vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 3-0. Kalan dakikalarda sarı-lacivertliler oyun olarak üstün olsa da başka gol sesi çıkmadı ve Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu ilk maçında Belçika ekibi Anderlecht’i 3-0 mağlup etti.
GALATASARAY'A HOLLANDA'DA BÜYÜK ŞOK
Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi Play-Off Turu ilk maçında deplasmanda Hollanda ekibi AZ Alkmaar’a 4-1 mağlup oldu. UEFA Avrupa Ligi Play-Off Turu ilk maçında Galatasaray deplasmanda AZ Alkmaar’ın konuğu oldu. AFAS Stadyumu’nda TSİ 23.00’te başlayan karşılaşmada Portekiz Futbol Federasyonu’ndan Joao Pinheiro düdük çaldı. Pinheiro’nun yardımcılıklarını ise Bruno Jesus ve Luciano Maia üstlendi.
Hollanda ekibi her iki yarıda da bulduğu gollerle Galatasaray’ı 4-1 mağlup etti. Alkmaar’a galibiyeti getiren golleri 12’nci dakikada Mijnans, 37’nci dakikada penaltıdan Parrott, 57’nci dakikada Clasie ve 66’ncı dakikada Wolfe kaydetti. Galatasaray’ın karşılaşmadaki tek golü ise 20’nci dakikada Sallai’den geldi. Galatasaray’da Kaan Ayhan, 51’inci dakikada gördüğü kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Galatasaray, 20 Şubat Perşembe günü rövanş maçında rakibini konuk edecek.
HÜRRİYET YAZARLARI İKİ MAÇI DEĞERLENDİRDİ
Fenerbahçe'nin evinde Anderlecht'i 3-0 yendiği, Galatasaray'ın ise deplasmanda 4-1 mağlup olduğu karşılaşmaları Hürriyet yazarları Uğur Meleke ile Banu Yelkovan bugünkü köşe yazılarında değerlendirdi.
UĞUR MELEKE - MOURİNHO KAZANDI, OKAN BURUK KAYBETTİ
Avrupa’da kritik bir geceyi geride bırakırken, bir sevinç-bir hüzün tablosu var elimizde maalesef. Dün akşam seansında sahneye çıkan ilk temsilcimiz Fenerbahçe’ydi. Sarı lacivertlilerin Ağustos’ta Lille’e elenip Devler Ligi’ne veda ettiği maçın hemen ardından Mourinho basın toplantısında hedefini kupa olarak belirlemişti. “If if if (eğer eğer eğer)” demişti, hakemler bir engel çıkarmazsa; hedefinin diğer çalıştırdığı takımlardaki gibi kupa olduğunu söylemişti. Dün Anderlecht’e karşı daha tutkulu bir Fenerbahçe izledik. Mourinho zaten 2025’in ilk gününden beri, 3-4-1-2’ye dönüş sonrası daha dengeli bir Fenerbahçe izletiyor sporseverlere. Dün de 3-4-1-2’de 45 günlük deneyimle daha dengeli, alanı daha iyi parselleyen, daha doğru oynayan bir Fenerbahçe seyrettik. Kostic, Skriniar, Tadic, Dzeko, Nesyri hepsi iyilerdi ama maçın yıldızı genç Yusuf’tu bana göre.
OKAN BURUK AYARLARLA ÇOK SIK OYNUYOR
Mourinho gibi Okan Buruk da 3-4-1-2 formasyonunu tercih etti dün. Ancak sarı-kırmızılılarda diziliş de personel de çok sık değiştiğinden bir oyun ezberi oturduğunu söylemek güç. Şaşkın sol stoper Berkan daha birinci dakikadan itibaren SOS vermeye başladı. Genç Poku onu her pozisyonda geçti, Parrott da Cuesta’ya üstünlük kurup maçı 2-1’e getirince 40’ta formasyon değiştirdi Okan Hoca. Ve klasik 4-2-3-1’e döndü. 40’la 45 arası Cuesta sağ bekti. 46’da bu kez Cuesta stopere geçti, Kaan sağ beke. Sadece 50 dakika içinde Kaan önce ön libero, sonra stoper, sonra sağ bek görevi yaptı. En sonunda da atıldı! Berkan maça sol stoper başladı, ön libero devam etti, 70’te sol bekken oyundan çıktı. Elbette biliyorum Galatasaray’ın çok fazla eksiği olduğunu. Ve evet bir kırmızı kart da var tabloda. Ancak bir teknik adamın maç içinde ayarlarla bu kadar fazla oynaması, oyuncuların yerini birer piyonmuşçasına bu kadar sık değiştirmesi doğal değil.
2023’te bu gencecik Alkmaar takımı, UEFA Gençlik Ligi şampiyonu olmuştu. O oyuncu grubu ve o hoca şimdi A takımla yeni bir tarih yazıyorlar. Bu şahane proje için tebrikler AZ kulübüne.
BANU YELKOVAN - BU KADARINI KİMSE TAHMİN EDEMEZDİ
Galatasaray'ın bu kadar kötü oynaması hiçbir şeyle izah edilemez. İlk yarıda, Galatasaray kalesine yönelen neredeyse her atak ciddi bir gol tehlikesine dönüşürken, takımın hücumda bu denli zorlanması ve savunmada bu kadar kolay pozisyon vermesi hiç normal değildi. Bu durumu ne Osimhen, Torreira ve Davinson gibi ilk 11’in önemli parçalarının yokluğu, ne sakatlıkları süren Yunus ile Jakobs’un eksikliği, ne Avrupa kupaları tarihinde Hollanda deplasmanlarında hiç galibiyet alamamış olması gibi istatistikler izah etmeye yetiyordu. Saha içi dizilişte temel bir hata var gibiydi ve bu durum dakikalar ilerledikçe daha belirgin hale geliyordu.
BEKLENEN REAKSiYON GELMEDi
Galatasaray'ın büyük takımlara karşı daha iyi oynadığı, orta seviye ekipler karşısında zorlandığı bir sır değil. Öyle olmasa çoktan Mart ayına ışınlanmış ve pas geçtiği bu play-off aşamasını televizyondan izliyor olurdu. Yine de grup aşamasından tanıdık AZ Alkmaar karşısında bu kadar etkisiz kalacağını kimse tahmin etmiyordu. İlk yarı sona erdiğinde skor, her şeye rağmen moral bozucu olmayan bir 2-1 idi. Ancak beklenen reaksiyon bir türlü gelmedi, hatta işler daha da kötüye gitti.
BiR TÜRLÜ TOPA SAHiP OLAMADI
Sarı kırmızılı futbolcular bir türlü topa sahip olamadı, üretkenlik konusunda ciddi sıkıntı yaşadı. Orta sahada bağlantıyı sağlayacak oyuncuların eksikliği, hem set hücumlarını hem de hızlı çıkışları zorlaştırdı. İleride top tutamayınca rakibin baskısı neredeyse sürekli hale geldi. 51. dakikada Kaan Ayhan’ın ikinci sarı kartla oyun dışı kalması, maçın kırılma anıydı. Ardından, Okan Buruk’un öğrencilerinin iyice kendi ceza sahalarına gömülmesiyle yeneceği adeta belli olan üçüncü ve dördüncü goller geldi.
UMUT KALDI MI BiLMiYORUM
Bu baskıyı kırabilecek ya da oyunu çevirebilecek oyuncu eksikliği net bir şekilde hissedilirken, Okan Buruk’un oyuncu değişiklikleri de farkın daha fazla açılmasını engellemek adına daha defansif oyunculardan yana oldu. Bu skordan sonra İstanbul’a taşınacak bir umut kaldı mı bilmiyorum. Ancak bu maçın ardından teknik heyetin, hem saha içi organizasyonu hem de bireysel performansları tekrar gözden geçirmesi gerektiğini biliyorum. Saha dışında olan bitenlerin saha içine bu denli yansımasını da engellemek lazım.