Paylaş
Hak etmediği bir makama geldiğinde haddini aşmaya meyil etmek ile ilgili güzel bir atasözü vardır; birilerine yetki vermişler önce yakınlarına zarar vermiş! İşte Mehmet Türkmen de FİFA hakemi olarak kokartı taktığında öyle bir yetki almış ki kendi kurallarını uygulamaya başlamış, dolayısıyla ona bu imkanı sağlayan büyüklerine zarar vermeye başladı. Dün bir kez daha gördük ki Türkmen, “Ben oldum, en iyisiyim” zihniyetinde maç yönetmeye başlamış. FİFA olduktan sonraki süreç en tehlikeli süreçtir, özellikle de böyle genç ve deneyimsiz hakemler için. Bulundukları seviyeyi bir türlü sindiremezler.
KURALLARI KAFASINA GÖRE YORUMLADI
11. dakikada Beşiktaş ceza alanında Masuaku’nun Gökdeniz’in ayağına yaptığı müdahale penaltıyı gerektiriyordu. 23. dakikada Ali Aytemur’un Gedson Fernandes’in kafa travması geçirip oyundan çıkmasına neden olan hareketine minimum sarı kart verilmeliydi. Ama Mehmet Türkmen bırakın sarı kartı, faul bile vermedi. Aynı Türkmen, 63. dakikada Uduokhai’nin Beşiktaş ceza alanında Bodrumlu Taylan’a yaptığı kontrolsüz harekette penaltı incelemesi için çağıran VAR’ın kararına, kendi koyduğu kurallarla karşı çıkarak yine penaltı noktasını göstermedi.
CANLARININ iSTEDiĞiNE GÖREV VERiYORLAR
Aynı hakem, ne hikmetse 85. dakikada Rafa Silva’nın yine kontrolsüz bir hareketle rakibinin ayağına basmasına faul verip sarı kart gösterdi. Maç boyunca 12. Kural zafiyetleri zaten hak getire! Faul ve fena hareketler, el ve kolların kural dışı kullanımı, disiplin cezalarındaki bilgisizlik ve standart diz boyu. Yanlış anlamayın, bir FİFA hakeminin maç yönetim tarzından bahsediyoruz! Olsun, haftaya yine Mehmet Türkmen’in maçı olur. ‘Ödül ve ceza’ sistemi olmadığı için bu hakemler nasıl maç yönetirse yönetsin, görev alır. Algoritmik sisteme istedikleri bilgileri girip, canlarının istediği hakemlere maç vermeye devam ederler.
Paylaş