Paylaş
Nürnberg Frankfurt'tan arabayla iki buçuk saat uzaklıkta. Ama dilerseniz İstanbul'dan direkt uçuşla da gelebilirsiniz. İlk durağımızda tam meydanda yer alan bir otelde konakladık. Ana meydanda Noel pazarı kurulduğu için harika bir manzara söz konusuydu. Her yer ışıl ışıl, kocaman yılbaşı ağaçları, sıcak şaraplar, sonsuz sayıda Noel baba, kar küreleri ve aklınıza gelebilecek her türlü süsleme mevcuttu. Özellikle vitrinlerin süslemeleri birçok yerde görmeye alışkın olmadığımız derecede özenilmişti. Her vitrinin önünde oldukça vakit geçirdim. Fotoğraf çekmek ve incelemek için can atıyordum! Her yıl yaklaşık 2 milyon turist Noel pazarını ziyaret etmek için buraya ayak basıyormuş. Biz de onlardan biriyiz… Bavyera bölgesinde yer alan Nürnberg bu eyaletin en büyük ikinci kenti. Bavyera; yemek çeşitleri açısından oldukça güzel lezzetler sunan karışık bir kültüre sahip. Avusturya, Almanya ve İsviçre mutfaklarından esintilerle karşılaştığınızda şaşırmayın.
Romantik yolun en favori şehirlerinden ikinci durağımız Rothenburg ob der Tauber… Arnavut kaldırımlı daracık sokaklar, ortaçağdan kalma üçgen çatılı yapılar ve yerel insanların kıyafetleri bizi geçmişte sihirli bir yolculuğa çıkardı. Romantik Hotel Markusturm şehir merkezindeki en tatlı ve şehrin dokusuna ayak uyduran otellerden birisiydi. Şansımıza burada da Noel pazarına denk geldik. Meşhur Marktplatz (Ana Meydan) kırmızı tenteli, ahşap barakalarla süslenmeye başlamıştı. Her barakada değişik ürünler satılıyor. Şekerlemeler, kurabiyeler, yiyecekler, sıcak şaraplar… Aklınıza ne gelirse her şey var.
Vaktiniz varsa kukla ve oyuncak müzesini gezmenizi öneririm. Özellikle çocuklu aileler için oldukça eğlenceli bir aktivite. Şehir çok küçük olduğu için her yer birbirine yakın. İçinden çıkamadığım, bir saatten fazla vakit geçirdiğim bu harika mağazaya mutlaka uğramalısınız. Kathe Wohlfahrt… Hayatımda gördüğüm en özenilmiş, en büyülü mağazaydı. Bir saatliğine de olsa aklımdaki her şeyi bir kenara bırakıp kendimi ışıl ışıl beş katlı mağazanın içinde başka bir boyuttaymış gibi hissettim.
Bir de bu bölgeye özgün Snowball diye bilenen kar topunu andıran bir tatlıları var. Ben de merak edip deneyenler arasındayım ama tadını pek beğenmedim. Bu harika şehir o kadar minik ki sadece bir günde her yeri gezip, fotoğraflarımızı çekip, meydanda yemek ve kahve keyfimizi yaptık. Eğer siz de ziyaret etmek isterseniz bir gün konaklayıp sonrasında romantik yol üzerindeki diğer harika şehirleri ziyaret edebilirsiniz.
Rapunzelin yaşadığı varsayılan Cochem…
Mosel Nehri üzerinde yer alan minicik bir yerleşim. Nehir üzerindeki yolda sıra sıra dizilmiş evler ve hemen tepelerinde yer alan muhteşem Reichsburg Kalesi… Bir rivayete göre Rapunzel'in hikâyesi bu kalede yaşanmış. Umarım doğrudur çünkü ben çok inanmak istedim. Böylesine bir aşk ancak bu masalsı kalede yaşanabilirdi...
Cochem üzüm bağları ile adından söz ettiren bir bölge. Her adımınızda üzüm bağlarına rastlayabiliyorsunuz. Yazın yemyeşil olan bağlar sonbahar olduğu için turuncu ve sarımsı bir hal almış. Doğanın bu renklerine bayılıyorum! Oturup saatlerce izleyebilirim. Cochem'de üretilen şarapların yüzde 80'i beyaz yüzde 20'si ise kırmızıymış. Ana meydanda şarap ve likör satan mağazalara denk gelebilirsiniz. Fiyatlar ise oldukça uygun. Hediye için güzel bir seçenek olabilir.
Nüfusu sadece 6 bin olan bu minik kasaba için bize bir gün yetti ama ertesi gün Burg Eltz Kalesi’ne gitmek istediğimiz için bir gece daha konakladık. Ana meydandaki yerel restoranlarda ve kafelerde şnitzel yiyebilirsiniz. Bizim gittiğimiz dönemde turist yoğunluğu olmadığı için otellerde çok rahat yer bulup dilediğimizce gezebilmiştik ama orada yaşayan insanlarla konuşmalarımız sonrasında şu sonuca vardık; yaz dönemi iğne atsanız düşmeyecek kadar kalabalık oluyormuş. Kaldığımız otelin önümüzdeki yaz için rezervasyon kotası şimdiden dolmuş bile! Yani elinizi çabuk tutun…
Beilstein
Cochem'in neredeyse içinde yer alan, oldukça yakın bir yerleşim. Araba ile kısa sürede vardık. O kadar minik bir yer ki sadece bir kaç restoran ve kafeden oluşuyor. Yine ortaçağ yapıları mevcut. Manzara ise harika! Sezon dışı olduğu için bu bölgedeki her yer kapalıydı. Sadece arabayla önünden geçmekle yetindik.
Burg Eltz Castle
Romantik yol rotamızda en çok görmek istediğim ve merak ettiğim yapılardan birisiydi… O kadar heyecanlıydım ki; neredeyse vardığımızda koşarak kaleye sarılacaktım. Mosel Nehri tepelerinde yer alan bu harika kale ortaçağdan günümüze kadar sağlam kalmayı başarabilmiş. Sahipleri Eltz ailesinin günümüzde hâlâ yaşayan üyeleri ise sahipleriymiş. Eski dönemde ailenin 100 üyesi 100 odada konaklıyormuş. O kadar büyük bir aileymiş. Almanlar için oldukça önemli olan bu harika yapı bir zamanlar Avrupa’nın eski para birimi olan Mark'ın üzerinde yer alıyormuş.
Mörsdorf
Gelelim en güzel manzaranın olduğu, gözlerimi alamadığım meşhur Geierlay köprüsüne… Cochem'den yarım saatlik bir araba yolculuğu ile Mörsdorf'a vardık. Araba köprüye kadar gidemediği için 20 gidiş 20 dönüş olmak üzere 40 dakika boyunca rüzgar gülleri ve ormanlar arasından yürüyüşümüzü gerçekleştirdikten sonra Geierlay köprüsüne vardık. Yazın adım atılacak yer olmayan ve turistlerin çok ilgi gösterdiği bu harika köprüyü bomboş yakalamak bizim için büyük bir şanstı!
Bir kişi bile yoktu. Drone çekimi yapabilmek bizim için kaçınılmaz olmuştu! Avrupa'nın en uzun asma köprüsü olan Geierlay 2015 yılında yapılmış. Doğanın ilham veren renkleri ve manzarası eşliğinde 360 metre uzunluğundaki bu asma köprüden yürümek gerçekten inanılmaz bir deneyimdi. Bulunduğu yükseklik içimi ürpertti ama manzaranın güzelliğine şahit olmak için her şeye değerdi.
Paylaş