'Şövalyelerin Adası'nda kalabalıktan uzak hafta sonu tatili

On İki Adalar’ın en büyüğü olan Rodos’a Marmaris’ten ya da Fethiye’den feribot ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Her biri birbirine benzeyen taş evleri ve labirenti andıran ara sokaklarıyla biraz karmaşık bir hal alan Rodos’un ‘Eski Şehir’ yani ‘Old Town’ bölgesinde cami, kütüphane gibi Osmanlı Dönemi’nden kalma birçok tarihi yapı var.�




Araba kiralayıp adanın tadını çıkarın

Rodos büyük bir ada olduğundan araba kiralayıp gönlünüzce gezmenizi tavsiye ederim. Adanın hemen hemen her yerine giden otobüsler de var ancak çoğunlukla belirtilen saatlerde gelmediği için bütün planlarınız aksayabiliyor. Old Town dışında adanın en güzel yerlerinden bir de Lindos. Lindos’un denizi ayrı, güney İtalya kıyılarını andıran sokakları ayrı güzel. Tatilinizi biraz uzun tutup birkaç gün Old Town’da birkaç gün de Lindos’da kalmalısınız.

Eğer tatiliniz kısa ise limana yakın bir yerden kalkan günlük tekne turlarından birine katılmanızı öneririm. Böylelikle Anthony Quinn Koyu başta olmak üzere, Ladiko, Faliraki ve Lindos koylarında kısa da olsa vakit geçirme şansı bulabilirsiniz.



“Yok ben tur kalabalığını çekemem, o kadar fazla yer görmeye gerek yok” diyorsanız da arabanızla merkeze 20 dakika uzaklıktaki Kallithea Springs Beach’e gidebilir burada tüm gün denizin ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Akşam üzeri ise Kallithea Springs Beach’de sizi çok keyifli bir happy hour eğlencesini beklediğini de söylemeden geçmek olmaz.



Eğer sabırlı olursanız kelebekler etrafınızı sarabilir

Deniz ve güneşle pek aranız yoksa da Rodos’da görülecek çok sayıda yer var. Sabah mis kokulu kekik balı ile tatlandırılmış,  muhteşem bir yoğurtla kahvaltı yaptıktan sonra labirenti andıran sokaklara kaybolabilir, Şövalyeler Sokağı’nda yürüyüş yapabilir, Osmanlı Dönemi’nden kalma tarihi yapıları gezebilirsiniz. Araba kiraladıysanız dünyanın sayılı doğa harikalarından biri olan ‘Kelebekler Vadisi’ne gidebilir, sabırla beklerseniz de onlarca kelebek görüp şahane fotoğraflar çekebilirsiniz.

Fransız müzikleri eşliğinde unutulmaz bir akşam yemeği

Akşam yemeği içinse size Old Town’da şahane bir restoran önerim olacak: Fotis. Labirenti andıran sokaklar arasında bulması oldukça zor hatta kaybolmak garanti o yüzden ben size adresi veriyorum: 8 Menekleus Street. Fotis’te fonda çalan Fransız müzikleri eşliğinde asırlık ağaçların gölgesindeki avluda kurulan masanıza oturun. Siz oturur oturmaz, menüden önce masanıza ekmek, domatesli tapedane ve özel olarak hazırlanmış krem peynirden oluşan mini bir ikramlık geliyor.

Fotis’te çıtır çıtır taze sebzelerle hazırlanmış salatalardan birini ya da yufkaya sarılı ballı ve susamlı feta peynirinden söyleyerek yemeğinize enfes bir başlangıç yapabilirsiniz. Benim için Yunan Adası’nda olmak demek tazecik deniz ürünleri yiyebilmek demek. Eğer siz de kabuklu deniz ürünlerini seviyorsanız başlangıçların ardından ortaya özel bir sosta pişirilen midyeden söyleyebilirsiniz. Ana yemek içinse benim tavsiyem taze sübye mürekkebiyle pişirilmiş muhteşem risottonun tadına bakmanızdan olacaktır.

İçindeki kalamarların lezzeti ve portakal kabuğunun kattığı o eşsiz rayiha ile kendinizden geçebilirsiniz. Tatlı almayalım desek de ikram edilen çikolatalı panna cottayı tatmadan geçmedim ve o da oldukça başarılıydı. Eğer gününüz varsa akşam yemeği için bir diğer önerimse Koykos. Mezelerin yanı sıra deniz ürünlerinde de çok iyi oldukları net. Ancak deniz ürünü yemekten sıkıldıysanız kırmızı et seçeneklerinden birini de tercih edebilirsiniz. Emin olun asla pişman olmayacaksınız.




Rodos’ta uğramadan dönmemeniz gereken lezzet duraklarından biri de Yunanistan’ın en iyi dondurmacısı seçilen ‘Palladion’. Tattığım tüm dondurma çeşitleri birbirinden lezzetli olsa da benim önerim önceliğinizi fıstıklı dondurmaya vermenizden yana olacaktır. Old Town’da keyifle oturup bir şeyler içmek isterseniz de en güzel alternatiflerden biri keyifli bir avlu içindeki Sissitio.



İnsanı saran sıcacık bir ortamı olan Sissitio’nun lezzetli bir yemek menüsü olduğunu da söylemeden geçmek olmaz. Sonbaharı bir Yunan adasında karşılamak, kumlara uzanmak, denize atlamak, güneşin son demlerinin keyfini doyasıya çıkarmak ve tüm bunları yaparken de tadına doyamayacağınız yemekler yemek, üstüne bir de tarihle iç içe olmak istiyorsanız istikametiniz neden Rodos olmasın?

Yunan adalarıyla daha fazla bilgiye ucanmutfak.com tıklayarak ulaşabilirsiniz.