Paylaş
Gezilecek her yere yürüyerek ulaşılabilen Zagreb’de gezinirken Osmanlı mimarisinden Avusturya-Macaristan mimarisine; Nazi Almanya’sından Komünist Yugoslavya’ya kadar çok geniş bir yelpazede birçok kültürü gözlemleme imkânı bulabiliyorsunuz. Zagreb’in merkezinde Trg Ban Jelacica Meydanı bulunuyor. Avusturya-Macaristan tarzında inşa edilen bu meydan, ortasında bulunan at üstündeki Ban Josip Jelacic heykeliyle oldukça gösterişli. Bu heykel Avusturyalı heykeltıraş Anton Dominik Fernkorn tarafından yapılmış. ‘Ban’ vali demek. Josip Jelacic, Macarlarla savaşmış fakat başarılı olamamış bir vali. Hırvatistan tarihinde önemli bir yere sahip olduğundan heykeli de meydanın en gösterişli yerinde… Zagreb’de gezilecek yerler hep bu meydanın etrafında toplanmış. Meydan, kitap okuyan insanlar, buluşmak üzere birbirini bekleyenler, meydanı keyifle ve amaçsızca turlayanlarla dolu.
Zagreb, Gornij Grad (Upper Town – Yukarı Şehir) ve Donji Grad (Lower Town – Aşağı Şehir) olmak üzere iki bölgeden oluşuyor. Şehrin tarihi kısmı olan Gornij Grad, Jelacic Meydanı’nın üst kısmı. Burada Ortaçağ’dan günümüze kadar ulaşan yapılar var. Müzeler, çeşmeler, anıtlar hep Yukarı Şehir’de… Kaptol ve Gradec bölgeleri de Gornij Grad’da yer alıyor. Donji Grad ise Ilica Caddesi ve daha güneyi kapsıyor. Jelacica Meydanı’na yakın konumda olan ve 1899 yılında yapılmış Aziz Stephen Katedrali (The Cathedral of Assumption of the Blessed Virgin Marry), iki gotik kulesiyle ilgi odağı ve Zagreb’in sembolü.
Jelacica Meydanı’nın hemen üstünde Dolac Pazarı’nın tezgâhları şehrin renkli noktalarından. Burada satış yapan daha ziyade yaşlı Zagrebliler’le bir yandan sohbet edip bir yandan alışveriş yapmak oldukça eğlenceli. Burası çevre kasabalardaki çiftliklerden gelen sebze, meyve, et, peynir, şarap gibi ürünlerin yanı sıra el yapımı hediyelik eşyaları da alabileceğiniz bir yer.
St. Mark Kilisesi’ne ev sahipliği yapan Markov Meydanı hep kalabalık. St. Mark Kilisesi, 13. yüzyıldan kalma tavan freskleriyle görülmeye değer. Kilisenin çatısı Hırvat bayrağı desenlerinden esinlenerek yapılmış. Çatının beyaz, kırmızı ve mavi damalı zemini üzerinde iki hanedanlık arması var. Bunlardan sağdaki arma Zagreb şehrini, soldaki arma Hırvatistan, Slovenya ve Dalmaçya krallığını temsil ediyor.
Burada bulunan ‘Museum of Broken Relationships’, ‘Bitmiş İlişkiler Müzesi’ veya ‘Kırık Kalpler Müzesi’ olarak çevirebileceğimiz müze, enteresan bir deneyim sunabilir. Olinka Vistica ve Drazen Grubisic isimli iki Hırvat sanatçının bir arkadaşlarının yaşadığı aşk acısı üzerine bir sanat projesi olarak açtığı bu müze, dünyanın pek çok yerinden insanların, biten ilişkilerine yönelik gönderdikleri hikâyeleri ve nesneleri sergiliyor. İlişkiyi sadece kadın-erkek ilişkisi olarak algılamayın. Annesi tarafından terk edilen bir çocuğun hediyesi de bu müzede sergileniyor. Devlet başkanının makamı olan Banski Dvori binası da yine bu semtte bulunuyor.
Zagreb’e yukarıdan bakmak isteyenler Lotrscak Kulesi’ne çıkabilir. Hırsızlar Kulesi olarak bilinen bu kule, yapıldığı dönemde şehirdeki hırsızların gözlenmesi için inşa edilmiş. Yürüyerek veya füniküleri kullanarak bu kuleye ulaşabilirsiniz. Zagreb’de yapacağınız bu füniküler yolculuğu, dünyanın en kısa tramvay yolculuğu olduğundan ve Ilica Caddesi ile kulenin bulunduğu tepe arasında büyük bir mesafe olmadığından parktaki merdivenleri kullanarak da kuleye ulaşabilirsiniz. Parkın içinden geçen bu merdivenli yürüyüş yolu son derece keyifli. Kule’nin bulunduğu tepeye öğle saatinde çıkacak olursanız yüksek sesten korkmayın. 1 Ocak 1877’den bu yana her öğlen saat 12’de top ateşleniyor. Lotrscak Kulesi’nin yanı sıra, 16 katlı Zagreb Eye gökdeleni de Zagreb’i yukarıdan gözlemlemek için tercih edebileceğiniz bir seçenek olabilir.
Aşağı şehirde (Donji Grad), Jelacic Meydanı’nın devamında yer alan Ilica caddesi, tramvayı ve tarihi geçidiyle Belgrad’da görülmesi gereken caddelerin başında geliyor. Zagreb’de ev ve dükkan kiralarının en yüksek olduğu yer, bu cadde. Kafe ve mağazalarıyla Ilıca Caddesi birkaç defa turlanmadan Zagreb’den ayrılmamalısınız. Caddede yer alan, Kamenita Vrata isimli geçit, içinde 13.yüzyıldan kalma kent kapısı ve şapeli barındırıyor. Şapelin duvarları Meryem Ana ve bebek İsa’nın resimleriyle görülmeye değer. Çıkan bir yangında resmin tahta çerçevesi yanmasına rağmen, resme herhangi bir şey olmadığından bu resim kutsal kabul ediliyor ve insanlar resmin önünde mumlar yakıp dua ediyor.
Mirka Bogovica Caddesi, Tkalciceva Caddesi, Opatovina sokağı. Zagreb’in kafelerle dolu eğlenceli yerlerinden. Bu keyifli caddelerin ortak özelliği, akşamları size keyifli vakit geçirtmek için bekliyor oluşları. Zagreb, batısında yer alan Avrupa başkentleri kadar kalabalık olmayabilir. Fakat tarihi binaları, heykelleri, hareketli caddeleriyle kendisini keşfetmeye gelenlere hiç de azımsanamayacak hazinelerini göstermeyi vaat ediyor.
Paylaş