Paylaş
Kap Yarımadası ile ilgili olarak ilk bahsetmemiz gereken yer Hout Bay (Hout Körfezi). Cape Town’a 20 km uzaklıkta bulunan ve önemli bir balıkçılık merkezi olan Hout Körfezi, yerel halkın da özellikle hafta sonu akın ettiği bir bölgedir. Burada bulunan 592 metre yüksekliğe ulaşan Chapman’s Peak’ten (Chapman Zirvesi) eşsiz körfez manzarası ile oldukça etkileyici. Hout Bay’de bulunan Mariner’s Wharf (Gemi İskelesi)’nde taze balık yiyebilir, Bay Harbour (Liman) Market’ten organik sebze meyve alabilir veya kumsalda dolaşabilirsiniz.
Hout Körfezinden tekne turları düzenlenen Duiker Kayalıkları, yüzlerce foka ev sahipliği yapıyor. Hout Körfezi’nden tekneyle 15 dakikada ulaşılan bu kayalıklarda fokları izlemek kadar dönüş yolunda da eşsiz Chapmen Zirvesi ve körfez manzarasını görmek de ayrı bir zevk. Foklara dokunmak ve daha yakından bakmak isterseniz Hout Körfezi’nde, fokları balık vererek kandırıp, sizler için kıyıda oyalamaya çalışan balıkçılara vereceğiniz 20 rauntluk küçük bahşişler karşılığında foklarla bol bol vakit geçirebilir, onları yakından da inceleyebilirsiniz. Fok avında, kafalarına vurularak öldürülen bu sevimli hayvanlar, konu Afrika penguenleri olunca acımasız bir avcıya dönüşüyor. Zira sevimli penguenler, foklar için leziz bir yiyecek.
Afrika’nın güney ucu Ümit Burnu (The Cape of Good Hope)’ da Kap Yarımadasında görmeniz gereken bir başka yer. Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’nun birleştiği yerde bulunan Ümit Burnu, deniz seviyesinden yaklaşık 250 metre yüksekliktedir. Ümit Burnu’nun hemen yanında karanın en uç noktasında bir tepe bulunuyor. Cape Point adı verilen bu tepe, okyanus manzarasını kuş bakışı izleme imkânı veriyor.
Cape Point’in zirvesine çıkmak asla, Cape Town’da “Şeytan Tepesi”ne çıkmakla kıyaslanamaz. Zira Cape Point’e kadar uzanan eğimli yol, banklarda dinlenerek gayet rahat yürüyebileceğiniz bir yol. Cape Point için tırmanma ayakkabısına ihtiyaç duymayacağınız gibi babunlar dışında hiçbir tehlikeyle de karşılaşmayacaksınız. Ayrıca zirveye çıkmak için raylı the Flying Dutchman füniküler sistemini de kullanabilirsiniz. Fünikülerle deniz fenerine kadar 238 metre yüksekliğe ulaşabiliyorsunuz.
Yarımadada bulunan Ümit Burnu Milli Parkı (Cape of Good Hope, Table Mountain National Park), içindeki hayvan ve bitki çeşitliliği ile ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında. Burada bulunan sevimli babunların bazen o kadar da sevimli olamayabileceğini çabuk sinirlendiklerini söylemekte fayda var. Etrafta gezinen babunlara asla yiyecek vermemelisiniz. Yiyecek görünce size saldırıp, elinizden tümünü bir anda almaya çalışan babunlar, oldukça vahşi olabiliyor.
Bu sebeple çantanızın içinde cips, meyve veya çikolata olduğunu anladıklarında bunu sizden almak üzere çantanızı çekiştirmek isteyeceklerdir. Kap Yarımadası’nda gezinirken, temkinli ama aynı zamanda babunlara karşı saygılı olmalısınız. Unutmamak gerekir ki Kap Yarımadası bir hayvanat bahçesi değil, aksine hayvanların da doğal yaşam alanıdır.
Kap Yarımadası, güneşlenmek ve denize girmek isteyenler için birçok plajıyla önemli bir dinlenme durağıdır. Cape Town’da bulunan Clifton, şehrin en popüler plajlarına ve denize sıfır en lüks evlerine sahiptir. Cape Town’dan yaklaşık 10 km’lik uzaklığıyla Llandudno plajı şehrin en güzel plajlarındandır. Beyaz kumsalı ve turkuaz rengi deniziyle güneşlenmek için bu plaj önemli bir yerdir. Buraya yürüyerek 20 dakikalık uzaklıkta bulunan Sandy Bay (Kumsal Körfezi) ise çıplaklar kampıdır. Noordhoek, kuvvetli dalgaları sebebiyle yüzmek için pek güvenli olmasa da sörf yapmak için ideal bir plajdır. Bunun yanı sıra Noordhoek plajında ata binmek ve atla kumsalda gezinti yapmak oldukça popüler bir aktivitedir.
Kap yarımadasında bulunan Muizenberg plajı, ılık suları ve kumsalıyla başka alternatif plajlardandır. False Körfezi boyunca yaklaşık 40 km uzunluğundaki bu plajda sörf dersi alabileceğiniz birçok kısım bulunuyor.
Kap Yarımadası’nın en önemli yerlerinde biri kuşkusuz Simon’s Town. False Bay (False Körfezi)’nde bulunan Simon’s Town, 2.100’ün üstündeki penguen kolonisinin badi badi yürümesini görmek için bile gidilmeye değer. Penguenlere dokunacak kadar yaklaşabildiğiniz Simon’s Town’da yapacağınız yürüyüş tren istasyonunda başlayıp, Martello Kulesi’ne kadar devam edecek; bu yola Güney Afrikalılar “historical mile” adını vermişler. Kap Yarımadası, penguenleri, fokları, babunları, kuş türleri, sayısız bitki çeşitliliği, plajları ve yapacağınız sayısız aktivitesiyle sıradan bir tatilden fazlasını vaat ediyor.
Paylaş