Paylaş
Atlantik’in ortasında kendine yer bulmuş bu küçük ama barındırdıklarıyla sizde uyandıracağı mutluluğun büyük olduğu yeri anlatmaya başlıyorum. Bu arada bu ülkeye gitmeye karar verdiyseniz şu soruya hazırlıklı olmanızda fayda var; “Nereye gidiyorsun?”, “Faroe Adaları’na”, “orası neresi?”…
Faroe Adaları, ismi bile garip değil mi? Koyun demekmiş Faroece’de. ‘Koyun adaları’, neden mi? Ülkede yaşayan 50 bin insandan daha fazla koyun olmasından. “Faroe Adaları vizesiz mi, Schengen vizesi ile gidilir mi?” diye düşünebilirsiniz ama maalesef hayır! Faroe Adaları, Avrupa Birliği üyesi değil ve Schengen’e üye ülke değil. Ülkemiz vatandaşlarından vize istiyor. Vize başvurusu da Danimarka Konsolosluğu’ndan yapılıyor. Bütün vize hazırlıkları Schengen vizesi alır gibi yapıp sadece Faroe Adaları’na gideceğinizi söyleyerek Danimarka Konsolosluğu’na başvurabilirsiniz. “Neden Danimarka?” diye soracak olursanız, çünkü 1948 yılına kadar Danimarka topraklarıymış… Kültürel anlamda çok yakınlar ve hâlâ Danimarka meclisinde iki koltuğa sahipler.
“Havayı beğenmediniz mi, 5 dakika bekleyin!” Faroe’de en fazla duyacağınız cümle bu. Nedeni ise sıcak Gulf stream akıntılarının, kuzeyden gelen çok soğuk sularla buluştuğu yerde olmasından. Sonucu ise en sıcak olan temmuz ayında hava sıcaklığının ortalama 13 derece olması, her daim sert rüzgârların suratınıza vurması ve sisin sizi kucaklaması (Kışın ise ortalama 3 derece).
Norveçli Vikingler altıncı yüzyılda gelene kadar İskoç keşişlerin mekânı olan ülkede her nefeste İskandinav havası solumanız mümkün. Nüfus olarak az olmalarına karşın, geleneklerine aşırı derecede bağlılar. Kültürlerini ayakta tutmak her Faroelinin ilk önceliği. Bu doğrultuda aile bağları oldukça sıkı. Aile kavramına o kadar önem veriliyor ki, bu kadar küçük olmasına karşın kişi başına düşen 2.6 çocuk ile Avrupa birinciliğine sahip.
Ulaşımdan biri de helikopterler
18 adadan oluşmasına karşın tüm adalar birbirlerine köprüler, tüneller, feribotlar ve helikopterle çok güzel bağlanmış. Yanlış okumadınız, ulaşım için helikopter kullanabilirsiniz, fiyatı da gayet uygun. Merakınız var ise kaçırılmayacak bir fırsat, hem ulaşım hem de ülkeyi havadan görebilmenin keyfi bir arada. Elbette önceden rezervasyon şart. https://tyrla.atlantic.fo/
Ulaşım hizmetlerinin beklentinin üzerinde, hatta başkent Torshavn’da otobüslerin bedava olmasına karşın, Faroe Adaları tam anlamıyla araba ile gezilecek bir yer. Fotoğraflarında hep engebeli görünüyor olsa da yollar çok düzgün ve sürücü dostu. Mesafelerin kısa olması ve her yerinin aşırı fotojenik olmasından dolayı istediğiniz yerde durup fotoğraf çekebilme özgürlüğü araba ile gezmenin en büyük avantajlarından. Bu arada ülkede toplamda üç adet trafik ışığının olduğunu biliyor muydunuz?
Faroe Adaları için olmazsa olmazlar…
1- Mykines Adası’nı ve şirin Puffin kuşlarını ziyaret edin
2- Muhteşem Sorvagsvatn Gölü’nü izleyebileceğiniz Trælanípa yürüyüşü yapın
3- Gasadalur köyü ve Mulafossur Şelalesi görmeniz gereken güzelliklerden
4- Dramatik ve izole ‘Saksun’ kasabasını ziyaret edin
5- Tjørnuvík köyü
6- Fossa Şelalesi
7- ‘Gjogv’ yani oralıların deyimiyle ‘Jek’ köyü sizi bekler.
8- Kalsoy Adası ve ünlü deniz feneri Kallur’u ziyaret edin.
9- Drangarnir yürüyüşü yapmayı deneyin.
10- Torshavn… Eğer Torshvan’da bulunma zamanınızı Faroe Adaları’nın en büyük festivali olan Olavsoka’ya denk getirirseniz ki getirmeye özen gösterin, ülkenin kültürünü çok yakından gözlemleyip, iki gün gece gündüz süren harika etkinlikler, konserler, aktiviteler ve kutlamalara katılabilirsiniz. Festival boyunca tüm halk yerel kıyafetleri ile başkent Torshavn’da toplanıyor. Kıyafetleri gerçekten çok güzel ve ilgi çekici… Yerel şarkılar eşliğinde ettikleri danslar gerçekten görülmeye değer. (Olavsoka festivali her yıl 29-30 Temmuz)
Diğerleri…
Kuşlara olan ilginiz varsa veya kuş gözlemcisi iseniz Faroe Adaları tam sizlik. Vestmanna fiyortlarındaki kuşlara bayılırsınız. Düzenlenen tekne turlarına katılarak bu keyfe ortak olabilirsiniz. Ülkenin tek Michelin yıldızlı restoranı olan KOKS, hizmet verdiği köhne kulübede size yerel lezzetlerden oluşturduğu, muhteşem bir akşam yemeği ziyafeti sunabilir. Bu eşsiz deneyimle kendinizi şımartabilirsiniz.
Önceden rezervasyon şart, ona göre. Koyunların egemen olduğu ülkede harika atları da unutmayalım. Daha önce bu kadar güzel atları İzlanda’da görmüştük. Ama buradakiler de en az oradakiler kadar süslü ve asiller. Siz de kendiniz için hayallerini kurduğunuz manzaralarda bulunmak ve harika anılarla dönmek için hadi hemen çalışmalara başlayın. İyi gezmeler.
Paylaş